Şeker fabrikası AVM ve rezidans olacak

DUVAR - Hükümetin, 14 şeker fabrikasını özelleştirme kapsamına almasına tepkiler sürerken, arazilerinin konut ve ticaret alanına dönüştürülmesi için ilk adımın da atıldığı ortaya çıktı. İlk rezidans haberi de Tekirdağ'dan geldi. Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK), Türkşeker'e ait Tekirdağ'daki 13 bin metrekarelik alanın imar değişikliğiyle ticaret ve konut alanına dönüştürülmesine karar verdi.

İTİRAZ KABUL EDİLMEYECEK

ÖYK'nın imar planı değişikliğine ilişkin kararına göre, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş (Türkşeker) ÖYK'nin 12 Ağustos 2008 tarihli kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alındı. Tekirdağ'ın Hayrabolu İlçesi Kahya Mahallesi sınırları içerisinde yer alan 13 bin 10 metrekare yüzölçümlü parsele ilişkin imar değişikliği yapıldığı belirtilen kararda, bu alanda üç tür yapılaşmaya gidileceği bildirildi. Buna göre Türkşeker'in arsası üzerine 4 kata kadar ticaret ve konut inşaatı yapılabilecek.

Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, geçen yıl kasım ayında onaylanan imar değişikliği kararıyla 1/5.000 ölçekli nazım ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği yapılacak. ÖYK kararında, imar değişikliğiyle ilgili olarak askı sürecinde yapılan itirazların reddedilmesine karar verildiği de bildirildi. ÖYK'nın bu kararına göre, toplam 25 fabrikasından 14'ü satışa çıkarılan Türkşeker'in 13 dönümlük arsası artık şeker üretimine yönelik hiçbir faaliyette kullanılamayacak.

Hiçbir itirazın kabul edilmeyeceği şekilde imar değişikliği yapıldığı için bu arsayı satın alanlar dilerlerse AVM, dükkan ve benzeri ticari bina ya da konut inşaatları yapıp yüksek rant elde edebilecek. Şeker-İş Başkanı İsa Gök de bu konuda uyarılarda bulunarak, "Satılacak şeker fabrikalar kapatılarak, değerli arsa ve arazilerine tıpkı EBK'da olduğu gibi lüks konut ve AVM türü ticari alanlar yapılacak" dedi.

ŞEKER FABRİKALARI İÇİN 4'LÜ KOMİSYON ÖNERİSİ

ANKARA - Kamuya ait 14 şeker fabrikası için özelleştirme kararı alınmasının ardından harekete geçen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı'na başvurdu. Tanrıkulu, fabrikaların satışının durdurulması, üreticinin mağduriyetinin önüne geçilmesi, fabrika çalışanlarının belirsiz durumlarının ortadan kaldırılması ve olası ekonomik krizin önlemesi amacıyla parlamentoda grubu bulunan siyasi partilerden bir komisyon kurulması önerisinde bulundu.

Karamollaoğlu: Beyaz AK Partili adam betonun yenmediğini anlayacak

Tanrıkulu, şeker sektöründe yapılacak özelleştirme ile sektörün geleceğinin ve tarımsal üretim alanının yok edilmesi sonucunun ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu. Tanrıkulu, şeker fabrikaları için TBMM Başkanlığı aracılığıyla AKP, CHP, HDP ve MHP milletvekillerinin dahil olacağı bir Parlamento Heyetinin oluşturabileceğine  dikkat çekti.

Tanrıkulu’nun  TBMM Başkanlığı’na açık mektubunun satır başları şu şekilde:

AB ŞEKER PANCARINI 14 KAT FAZLA DESTEKLİYOR: Bugün AB, şeker pancarını 14 kat daha fazla desteklerken, şeker fabrikaları yapılandırılarak kapasiteleri zirveye çıkmışken, Türkiye’de şeker fabrikalarını şahıslara ihale etmeye çalışmak doğru bir adım olmayacaktır.

ŞEKER İÇ GÖÇÜ YAVAŞLATIYOR: Türkşeker, bilhassa Doğu Anadolu'da kurduğu fabrikalarla kırsal kesimde istihdam, iç göçün yavaşlatılması, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması gibi sosyal işlevleri de yerine getirmektedir. Her biri aynı zamanda birer küçük besici olan pancar üreticisine, istihkak olarak pancar posası verilerek hayvancılığın sürdürülmesine de katkıda bulunulmaktadır.

OLDU BİTTİYE GETİRİLMEMELİ: Sadece sektörü değil, 80 milyon tüketiciyi de yakından ilgilendiren bu konu “oldu bitti”ye getirilmemeli, devlet, üreticiler ve çalışanların da içerisinde olduğu dünya gerçeklerine uygun bir çözüm planı ortaya konmalıdır.

GEÇMİŞİ KURULUŞ YILLARINA DAYANIYOR: Türkiye Şeker Fabrikası AŞ'ye ait 14 şeker fabrikasıyla ilgili teklif verilen ihalelerin gözden geçirilerek satışlarının durdurulması hususunda vatandaşlardan ve kamuoyundan yükselen seslerin göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Şeker fabrikalarının geçmişi Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına dayanmaktadır. 1930’lu yıllarda kurulan fabrikalar, savaştan çıkmış bir ülkenin ekonomik buhrana rağmen ayakta durabilmesinin en temel ayağını oluşturmaktadır.

(DUVAR)