Türk-İş Başkanı: Birleşirsek Cumhurbaşkanı öyle konuşamaz
Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, OHAL'de grev yapılmamasını öven Erdoğan'ı eleştirdi: Birleşirsek Cumhurbaşkanı da Meclis’te öyle konuşamaz.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın salı günü partisinin Meclis grup toplantısında OHAL döneminde işçinin greve çıkamadığına ilişkin sözlerine Türk-İş’in Başkanı Ergün Atalay’dan yanıt geldi. “Sorun siyasilerde değil, bizde” diyen Atalay, “14 milyon işçi var. Çiftçisi, işsizi, işçisiyle Türkiye’nin 4’te 3’ünü oluşturuyoruz. Biz gücümüzü birleştirsek, adım atamazlar, Cumhurbaşkanı da Meclis’te öyle konuşamaz” dedi. Atalay, hükümetin Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) toplantısına işçi yerine ilk defa memur sendikasını gönderme kararını da “akıl tutulması” olarak tanımladı.
Şeker-İş Sendikası'nın, hükümeti şeker fabrikalarının satışına karşı Ankara'da topladığı “Şekerin Geleceğinde Çıkış Yolu 2018” ismini taşıyan toplantının açılışında konuşan Şeker-İş Başkanı İsa Gök, şeker fabrikalarının ihalelerini inşaat, kömür ve tekstil firmalarının kazandığını, bu şekilde Türkiye'nin adım adım AB ve ABD'nin şeker pazarı haline getirileceğini söyledi.
'BU GİDİŞLE ARSAYI DA KURTARAMAYACAĞIZ'
Sözcü gazetesinden Erdoğan Süzer'in haberine göre toplantıda açılış konuşmasını yapan Türk-İş Başkanı Atalay da, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine tepki gösterirken değerli arsaların kurtarılamadığını 1975'teki bir yangın anısıyla anlattı. O tarihte Sakarya'da evinde yangın çıkan komşusunun telaşla itfaiye şoförüne gidip, “Evi söndürebilecek misiniz?” diye sorduğunu, şoförün ise, “Amca evi söndürmemiz zor. Ama arsayı kurtarabileceğiz galiba” dediğini anlatan Atalay, “Bu gidişle biz arsayı da kurtaramayacağız” diye konuştu. Atalay, özelleştirmenin arkasında ABD'li nişasta bazlı şeker üreticisi Cargill'in olduğunu herkesin bildiğini ifade ederken, birlik olamadıkları için bu sorunları yaşadıklarını söyledi. Atalay, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın grev yapılamadığı için OHAL'i öven sözlerine ise şu karşılığı verdi:
“Bizim Türk-İş olarak 1 milyon üyemiz var. Aileleriyle birlikte 4 milyonluk insan topluluğuyuz. Türkiye'de kayıtlı 14 milyon çalışan var. Sayın Cumbaşkanım iki gün evvel Meclis grup toplantısında işverene seslenerek diyor ki, ‘OHAL'den rahatsız olmayın. Bakın grev yok, sıkıntı yok, problem yok.' Şimdi düşünüyorum da 14 milyon insan, çoluğumuzla, çocuğumuzla biz bu ülkenin yarısına yakınız. Ya bizde bir noksanlık var, ya gücümüzü kullanamıyoruz. Türkiye'nin yarısı biziz. Çiftçiyi koy, işsizi koy, ülkenin 4'te 3'üyüz. Ben siyasi partilerimizi suçlamıyorum. Biz gücümüzü birleştirirsek vallahi yapamazlar. Adım atamazlar, Cumhurbaşkanı da Meclis'te öyle konuşamaz.”
'GREV HAKKI OLMAYAN MEMURLARIN ILO'DA NE İŞİ VAR?'
Hükümetin Türkiye'yi temsilen ILO'ya 50 yıl aradan sonra ilk kez bir işçi sendikası yerine memur örgütü olan Memur-Sen'i göndermesini de eleştiren Atalay, “Adı üstünde Dünya Çalışma Örgütü. Hükümet bize diyor ki bu sene İLO'ya memurları yollayacağım diyor. Allah Allah! Yahu dünyanın neresinde var? Memurların İLO'da işi ne? Memur büroda çalışır. Madende, yerin altında memur yok ki. Elektrik direğinin tepesinde, inşaatta memur yok ki. 'Yoo, memurun üye sayısı sizi geçti, onları yollayacağız' diyor. Akıl tutulması gibi bir iş. Memurun grev hakkı yok, ILO'da neyi anlatacaklar?” dedi.