Şimşek: TL'deki hızlı değer kaybını öngöremedik
Mehmet Şimşek, "Lirada bu kadar daha hızlı bir değer kaybı öngörmüyorduk" dedi. Şimşek, TL'deki zayıflamanın enflasyonun tek haneye inmesine engel olduğunu söyledi.
DUVAR - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, erken seçim kararının ekonomide belirsizlikleri kaldırdığını söyledi. Şimşek, TL'deki değer kaybı, büyüme oranları, cari açık ile kamu ve özel sektörün borçlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. NTV canlı yayınında Ahmet Ergen'in sorularını yanıtlayan Şimşek'in değerlendirmeleri şöyle:
ÖNEMLİ RİSKLER VAR: Uzun vadede önemli riskler, sorunlar var. Riskler dengeli gözüküyor. Geçen sene Türkiye o kadar olumsuz koşula rağmen Türkiye 1 milyon net yeni istihdam oluşturmuş, G-20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke olmuş. Bütçe açığı yüzde 2'nin altında tutuldu bu çok önemli. Merkez Bankası'nın son adımı da önemli bir adımdı.
ERKEN SEÇİM KARARIYLA BELİRSİZLİK KALKTI: Türkiye'nin erken seçimine piyasanın tepkisi hem doğru hem olumlu. Belirsizlik azaldı. Yatırımcıların kafasındaki soru işareti kalktı. Seçim zamanında yapılsaydı daha uzun süreli belirsizlik olacaktı. Seçimin hemen sonrasında hükümet kurulacak. Kim seçilirse seçilsin 5 yıl ülkeyi yönetecek. Piyasalar onun için olumlu bakıyor. Yeni sistemde Türkiye'nin önü açık, reformların gündeme alınması için bir fırsat. Türkiye mali disiplini sürdürecek tecrübeye sahip. Seçimden sonra reformlar öne alınıp güçlü başlangıç yapılabilir.
KURDAKİ GELİŞMELER: Şöyle bir yukarıdan bir 10 bin metreden bakalım Türkiye'deki cari açık ve şirketlerin döviz açığı sorunu yeni değil. Doğu Avrupa ve Orta Avrupa ülkeleri reformlar yaptılar. Çok hızlı büyüdüler. Para birimleri değer kazandı. En kötüsü fiyatlanmış durumda. Yıl sonuna oranla enflasyonda 1,7 puanlık bir düşüş var. Lirada bu kadar daha hızlı bir değer kaybı öngörmüyorduk. Enflasyonun tek haneye inmesini bu durum öteledi.
BÜYÜME RAKAMLARI: Rakamlar oldukça iyi. Üretim ve ihracat artışı var. Reel ekonomide güçlü bir ivme var. Yılın ilk çeyreğinde güçlü bir büyüme söz konusu.
Türkiye'de yatırım iştahı büyük, tasarruflar büyük değil. Bugün bireysel emeklilikte 11 milyon katılımcı var. Dünyanın en cömert teşvik sistemine sahibiz. Var olan tasarrufları üretken yatırımlara kanalize etmek için vergi, teşvik ve kredi politikasını devreye sokacağız.
KAPASİTESİ OLAN DÖVİZLE BORÇLANABİLECEK: Türkiye cari açık veriyorsa tabii ki dış borç biriktirecek. Bunun doğru şekilde olması lazım. Enflasyon artıyor, faiz artıyor, lira değer kaybediyor. Döviz geliri olanlar dövizle borçlansın. Üretken alanlarda yatırım yapanlara bu kapıyı açık tutuyoruz. Devletin döviz açığı yok. Dış dünyadan döviz alacağı var. Önümüzdeki yıllarda kur riskini yönetenler yönetebilecek. Kapasitesi olanlar dövizle borçlanabilecek olmayanlar borçlanamayacak. Bu tedbiri almamız gerekiyordu aldık."