Akşener'den seçim vaadi: 4.5 milyon kişinin kredi borcunu sileceğiz
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidara gelmeleri halinde, yasal takibe düşen 4.5 milyon kişinin kredi kartı ve tüketici kredisi hesaplarından doğan borçlarını satın alacaklarını söyledi. Akşener, bu durumda olan borçlulardan, işsiz, emekli ya da asgari ücretle çalışanların borçlarının tamamını sileceklerini belirterek, "Yine borçları bu durumda olan, düşük gelirle çalışan vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin borçlarının en az yüzde 80’ini, belirli kriterlere göre sileceğiz. Kalan borçlarını ise faizsiz 10 yıla kadar taksitle ödeyebilecekler" dedi.
DUVAR - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, iktidara gelmeleri halinde Dayanışma Fonu kuracakları vaadinde bulundu. Fonun ayrıntıları Akşener ve Durmuş Yılmaz tarafından kamuoyuna açıklandı. Akşener, "30 Nisan 2018 itibariyle borçları yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan, ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağız" dedi.
Akşener, konuşmasında özetle şunları söyledi:
DAR GELİRLİNİN BORÇLARININ YÜZDE 80'İ SİLİNECEK: Değil borcunu ödemek, evine ekmek, çocuğuna süt bile götürmekte zorlanan işsiz kardeşlerimizi, tam rahat edeceği yaşlarda borç krizi içinde debelenen emeklilerimizi bu yükten kurtarmak boynumuzun borcudur. Yine borçları bu durumda olan, düşük gelirle çalışan vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin borçlarının en az yüzde 80’ini sileceğiz. Kalan borçlarını faizsiz 10 yıla kadar taksitle ödeyebilecekler. Ayrıca şehit ve gazi ailelerinin bu durumdaki tüm borçlarını sileceğiz.
BORÇLAR 15 YILDA 75 KAT ARTTI: Gelir dağılımındaki bozukluk, düşük ücretler ve hayat pahalılığı yüzünden, vatandaşlarımız artık en temel ihtiyaçlarını bile tüketici kredisi ya da kredi kartı borcu ile karşılamak durumunda bırakıldı. Türkiye’de son 15 yılda hane halkının toplam borcu tam 75 kat artarak bugün 550 milyar TL’ye ulaşmıştır. Bu borçların yarısı, konut ve taşıt kredilerinin dışında, tüketime yönelik kredileridir. Üstelik bu rakamlara vatandaşlarımızın senet vererek yaptığı tüketim ve eş-dost-akrabadan aldığı borçlar dahil değildir. Bugün milletimiz her 100 liralık özel tüketim harcamasının 20 lirasını borç ile yapmaktadır. Bunun dünyada örneği yoktur.
10 KİŞİDEN 8'İ BORÇLU: Bankalar Birliği verilerine göre bugün Türkiye’de yaklaşık 30 milyon bireysel kredi borçlusu vardır. Araştırmalar göstermektedir ki ülkemizde her 10 kişiden 8’inin borcu bulunmaktadır. Bu dünyadaki en yüksek oranlardan biridir. Öyle ki çok borçlu olduğu bilinen ABD’de bile bu oran yüzde 65 seviyesindedir. AB’de ise bu oran yüzde 50 civarındadır. Bu borç yükü altında ezilen vatandaşlarımız maaşlarının önemli bir bölümünü, daha ellerine geçmeden ya tahsilat şirketlerine ya da bankalara ödemektedirler. Kapısına dayanan haciz memuru ve tahsilat şirketlerinin avukatlarının baskısı altında evinin ihtiyaçlarını karşılayamayan anne ve babalar, bunalıma girmişlerdir. Basında artık her gün borç yüzünden sönen hayat ve ocakların hikayeleri, sıradan haberler haline gelmiştir. Bu borçlar toplumumuzu içten içe çürüten bir sosyal facia haline gelmiştir.
HACİZLİ BORÇLARI ALACAĞIZ: Ve hiç ödeyemeyeceği borçları için kapısına haciz memuru dayanan vatandaşlarımızın bu büyük derdi, bir an önce çözülmelidir.. İktidara gelir gelmez, hiç vakit kaybetmeden, bir sosyal dayanışma fonu kurucağız. Bu fona, Türkiye Dayanışma Fonu adını verdik. 30 Nisan 2018 tarihi itibariyle, borçları, bankalarca veya tüketici finansman şirketlerince yasal takibe ya da yakın takibe alınmış olan ve de borçları tahsilat şirketlerine satılmış olan 4.5 milyon vatandaşımızın tüketici kredisi, kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarından doğan borçlarını satın alacağız. Bu durumda olan borçlulardan, işsiz, emekli ya da asgari ücretle çalışanların borçlarının tamamını, sileceğiz. Yine borçları bu durumda olan, düşük gelirle çalışan vatandaşlarımızın ve öğrencilerimizin borçlarının en az yüzde 80’ini, belirli kriterlere göre sileceğiz. Kalan borçlarınıysa faizsiz 10 yıla kadar taksitle ödeyebilecekler. Ayrıca şehit ve gazi ailelerinin bu durumdaki tüm borçlarını sileceğiz. Vatan onlara çok şey borçludur. En azından bunu yapalım.Bu büyük sosyal hamleyle, 4.5 milyon vatandaşımızı borç yükünden, haciz memurundan, tahsilat şirketlerinin ve banka avukatlarının elinden kurtarıyoruz. İşsiz ve emeklilerimizi, şehit ve gazi ailelerini, ödeyemedikleri bütün borçlarından kurtarıyoruz. Türkiye Dayanışma Fonu ile vatandaşlarımıza yeni bir başlangıç yapmaları için fırsat vereceğiz. Artık kapı her çalındığında, haciz memuru mu geldi diye endişelenmeyecekler. Bakkalın manavın önünden geçerken boyunları eğik kalmayacak. Çocuklarına süt alırken iki kere düşünmeyecekler…
PARANIN KAYNAĞI: Bunlar iş bilmez, ekonomiyi batırır. Nereden gelecek bu para? Gömü mü buldular? Nereden bu değirmenin suyu? Onları yormadan ben söyleyeyim. Söyleyeyim ama önce birkaç soru sorayım kendilerine:
-Saray için, uçaklar için 5 milyar lirayı nereden buldun?
-Halkın yüzde 80’i ödeyemeyeceği borçların altında ezilirken, sarayına, tanesi 1,500 liralık kadehleri nasıl aldın?
-Örtülü ödenekten 12 milyar lirayı nasıl harcadın?
-Yandaş işadamına verdiğin milyarlarca liralık ihalelelerin parasını nereden bulup, ceplerine koydun?
-Suriyeli misafirlerimize 10 milyar doları nereden buldun?
Bütün bunlara para buluyorsun da, milletin derdini çözmeye gelince niye sızlanıyorsun?
Onlar bunlara ne cevap vereceğini bir düşünsün, ben size parayı nereden bulacağımı anlatayım. Birazdan Durmuş Yılmaz Bey size teknik olarak bu fonun nasıl çalışacağını detaylarıyla açıklayacak. Bizim ekonomi ve finans ekibimiz son kuruşuna kadar bunun maliyetini hesapladı. Bu borç silme ve azaltma fonunun, bir defalık olmak üzere 2018 bütçesine maliyeti yaklaşık 8 milyar TL olacak. Bu rakamdan, borcunu taksitle 10 yılda geri ödeyecek olan vatandaşlarımızın ödemeleri düşülürse maliyetin daha düşük olacağı açıktır. Şimdi size kamuya açık verilerden hesapladığımız birkaç rakam vereceğim. Bakın, bu arkadaşlar 2007-2017 yılları arasında Örtülü Ödenekten tam 12 milyar TL harcadılar. Sırf bu yılın ilk 3 ayında harcadıkları rakam 550 milyon lira… Diğer yandan makam arabası ve diğer taşıt kiralamaya, yine 2007-2017 yılları arasında toplam 3 milyar TL harcadılar. Hani görüyorsunuz ya, altlarındaki son model ithal arabaları, işte onlar da dahil, kiralanan araçlara ödenen para 3 milyar lira. Dikkat edin satın alma değil, kiralama… Diğer yandan bina kiralamaya son 10 yılda 4 milyar lira harcadılar. Yani yandaş müteahhit ya da partilerine yakın iş insanlarından yüksek fiyatlarla kiralanan bakanlık binaları ve diğer, kimbilir hangi gereksiz binalara giden para da bu.…
BEŞTEPE'NİN HARCAMALARI: Eskilerin Hazine-i Hassa dedikleri, yani Cumhurbaşkanlığı harcama ödeneği 2014-2017 yıllarında toplam 2 milyar TL tutmuş. Sırf bu yıl için 700 milyon lira ödenek koymuşlar. Bu rakamların içine Kaçak Saray’ın yapımına harcadıkları 5 milyar lira dahil değil. Bu rakamlar sadece kamuya açıklananlardan görebildiklerimiz. Sayıştay 4 yıldır çalıştırılmadığı için daha dolapta ne iskeletler var, şimdilik bilemiyoruz. Bizim Türkiye Dayanışma Fonu için bir defalık harcayacağımız 8 milyar lira, 2018 bütçe harcamalarının yaklaşık yüzde 1’ine denk geliyor. Yani Mehmet Şimşek’in taşıt ve hizmet binası kiralamaları için zamanında, “fındık-fıstık parası” dediği rakam kadar. Diğer yandan bu iktidarın 2010 ve 2016 yıllarında yandaş bir müteahhitin tam 2 milyar liralık vergi borcunu bir kalemde sildiği de Meclis tutanaklarına geçmiştir.
(HABER MERKEZİ)