Çin neden Afrika'da?

Çin’in Afrika ile ticareti 2003-2014 yılları arasında 10 kattan fazla arttı ve 200 milyar dolara çıktı. 2017’de bu rakam 230 milyar dolar oldu. Çin’in 15 yılda Afrikalı hükümetlere verdiği borç 90 milyar dolar civarında. Çin’in Afrika projelerinin en önemli yatırım kalemleri ise madencilik ve inşaat.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Çin yatırımları küresel gündemde en üst sırada yer alan konuların başında geliyor. Çin yatırımlarının Asya dışında aktığı en yoğun kıta, Afrika... Çin ile Afrika ülkeleri arasında var olan ilişkileri geliştirmek için 3-4 Eylül 2018’de Pekin’de Çin-Afrika İşbirliği Forumu yapıldı. Aralarında Nijerya ve Etiyopya gibi ülkelerin olduğu foruma, Xİ Jinping çinko tarafından Afrika’ya yapılması planlanan 60 milyar dolarlık yardım damgasını vurdu.

ÇİN İÇİN AFRİKA NE ANLAMA GELİYOR?

1990’larda hız kazanan küreselleşme pek çok ülkenin doğrudan yatırım ve sıcak para akımlarıyla küresel piyasalara entegre olmasının önünü açtı. Söz konusu dönemde Latin Amerika’dan Brezilya, Avrasya’dan Rusya, Asya’dan Çin ve Hindistan yükselen ekonomiler olarak dikkat çekti. Bu halkaya kısa süre sonra Güney Afrika da katılmış olsa da 54 devletten oluşan Afrika kıtasının benzer bir yol izlediğini söylemek güç.

Afrika kıtasının küresel üretimdeki payı 2000 ve 2010 yıllarında BM verilerine göre aynı kaldı. Kıtanın küresel üretimdeki payı yüzde 1'in biraz üzerinde. Buna karşın Çin’in ekonomik olarak yükselen bir güç haline gelmesiyle beraber kendine yatırım istikameti olarak gördüğü merkezlerden birisi Afrika oldu. Çin bir nevi Afrika’ya küreselleşme rüzgârını götürdü.

Afrika kıtasındaki Çin yatırımlarını incelemeden önce Çin için Afrika neden önemli sorusuna yanıt vermek gerekiyor. Bu soruya üç maddede yanıt verilebilir. Birincisi, yükselen bir ekonomi olarak Çin’in en büyük ihtiyacı enerji ve ham madde. Küresel enerji rezervlerinin yüzde 30’unu elinde tutan, mineraller ve metaller açısından zengin olan Afrika bu nedenle Çin için vazgeçilmez. İkincisi, kıtanın 25 yaş altı yoğun nüfusunun 2050’de Çin ve Hindistan’ı geçecek olması Çin için hem ucuz işgücü deposu hem de önemli bir pazar kazanması demek. Son olarak Asya kıtasındaki ekonomik genişlemesinin yanında Çin, jeopolitik mücadele alanını Afrika’ya da taşımak istiyor. Afrika, enerji hatlarının güvenliği, deniz ticaretinin yolunda ilerleyebilmesi açısından stratejik öneme sahip. Bu nedenle Çin hem yatırımlar hem silah satışı yaparak hem de ilk denizaşırı askeri üssünü Cibuti’de açarak küresel siyasette etki alanını genişletmek için Afrika’yı olmazsa olmaz olarak görüyor.

AFRİKA’NIN EN BÜYÜK YATIRIMCISI ÇİN

Çin tarihsel olarak 1960’lardan bu yana emperyalizme, birlikte karşı durma hedefiyle Afrika ülkeleriyle dayanışma içinde. Bu anlamda en akılda kalan örnek Mao Zedong döneminde yapılan Tanzanya ile Zambiya’yı bağlayan bin sekiz yüz kilometrelik demiryolu hattı. Ancak Çin’in Afrika’ya ilgisi politik söylemi değişse de artmaya devam etti.

Çin’in 2003 yılında Afrika ile ticareti 20-30 milyar dolar bandında yer alırken 2014’te bu rakam 200 milyar dolara çıktı, 2017’de ise yaklaşık 230 milyar dolara yükseldi. Çin’in 2000-2017 yılları arasında Afrikalı hükümetlere verdiği borç miktarı 90 milyar dolar. Bu borç verileri Çin’i Afrika’nın en büyük kreditörü yapıyor.

McKinsey&Company 2017 Raporu’na göre Afrika’da faaliyet yürüten Çinli firma sayısı 10 binin üzerinde. Pekin’in yalnızca Sahra Altı Afrika’da verdiği borç, kıtanın toplam borcunun yüzde 14’ü demek.

Ernst & Young Afrika Raporu 2017’ye göre 2015’ten bu yana Çin, Afrika’da 66.4 milyar dolarlık 293 tane doğrudan yatırım projesi hayata geçirdi. Bu projelerde, yüzde 80’ni Afrikalı olan 130 bin kişi çalışıyor. Çin yatırım ve projeleri şu ülkelerde yoğunlaşıyor: Mısır, Nijer, Tanzanya, Etiyopya, Fas, Cezayir, Zambiya, Angola, Mozambik ve Güney Afrika.

Çin’in yatırım yaptığı sektörler, kıtaya neden ihtiyaç duyduğunu da gösteriyor. 2003-2017 arasındaki Çin’in Afrika yatırımlarının yüzde 27’si madencilik, yüzde 25’i inşaat, yüzde 14’ü imalat, yüzde 10’u finans, yüzde 3.5’i bilimsel ve teknoloji alanında. Yatırımların yüzde 20.5’i de diğer sektörlerde.

AFRİKA’NIN DEĞERLİ METALLERİ VE ÇİN

Çin ekonomisi ihraç odaklı ve dünyanın ikinci büyük ekonomisi. Bu devasa ekonomi ciddi oranda ham madde ve metale ihtiyaç duyuyor. 2017 verilerine göre Çin, her yıl 120 milyar dolar değerindeki temel metalleri dışarıdan alıyor. Ülke ekonomisi, küresel olarak çıkarılan çinkonun yüzde 30’unu, kurşunun yüzde 25’ini ve bakırın yüzde 22’sini ithal ediyor. Benzer biçimde Çin, her yıl demir ve çeliğin yüzde 27’sini ve alüminyumun yüzde 25’ini kullanıyor. Bu veriler Çin ekonomisi açısından metallerin vazgeçilmezliğini gösteriyor.

Peki neden Afrika? Afrika, dünyadaki platin ve kolbaltın yüzde 90’nına, altının yüzde 50’sine, uranyumun yüzde 35’ine ve manganezin yüzde 33’üne sahip. Aynı zamanda elektrikli araç ve cep telefonları için vazgeçilmez bir madde olan koltanın yüzde 75’i Afrika’da bulunuyor. Çin ekonomisi için gerekli olan koltan ve kobalt Kongo’dan, petrol Angola, Nijerya ve Sudan’dan, bakır Zambiya’dan, uranyum Namibya’dan alınıyor. Ayrıca Çinli şirketler Zambiya, Libya, Mozambik ve Gana’da odun, demir, bakır, petrol gibi alanlarda ihaleye girmeden çıkarma işlemine başlayabiliyor.

Ekonomik veriler ve stratejik ihtiyaçlar dikkate alındığında Xi Jinping’in Çin’de 3-4 Eylül’de, Afrika ülkeleriyle ilişkileri daha da ilerletmek için neden bir forum düzenlediği anlaşılıyor. Bu çerçevede “kaz gelen yerden tavuk esirgenmez” denebilecek şekilde 60 milyar dolarlık yardım paketi de anlaşılır bir zemine oturuyor. Burada yanıtlanması gereken soru: Metallerini, petrolünü ve işgücünü Çin’e sunan, karşılığında yüklü miktarda borç alan Afrika kıtası, yeni bir emperyalist müdahaleyle mi karşı karşıya?