Güneş Enerjisi: Hem yerli hem milli hem de yeşil!

GÜNDER, güneş enerjisiyle ilgili yeni yol haritasını paylaştı. Türkiye 2014'te yakaladığı rüzgarı arkasına almaya devam ederse gerçek anlamda 'yerli ve milli' bir üretimin önünü açabilecek.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Uluslararası Güneş Enerjisi Topluluğu – Türkiye Bölümü (GÜNDER),  Türkiye’nin, “Güneş'in Sürdürülebilirliğini Sağlamak Güneş Enerjisi Yol Haritası” başlıklı raporu kamuoyuyla paylaştı. GÜNDER, yol haritasını 2 Ekim günü Tekfen kulelerinde gerçekleştirilen Solarena etkinliğinde açıkladı. Etkinlik sırasında güneş enerjisi üreticileri ve yatırımcıları tarafından 2030 yılında on katına (38 GW) çıkması beklenen güneş enerjisi kurulu gücünün getireceği fırsatlar ve darboğazlar değerlendirildi. GÜNDER yerli ve milli üretimin yolunun güneş enerjisinin sürdürülebilir büyümesinden geçtiği vurgusunu yaptı.

'ARTIK ÇİN'LE REKABET EDEBİLİR DURUMDAYIZ'

Türkiye’de güneş enerjisi sektöründeki gelişmelere vurgu yapan GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu, Türkiye’de üretilen güneş panellerinin artık hem kalite hem fiyat olarak Çin'le rekabet edebilecek hale geldiğini belirtti. Güneş enerjisinin hem dünyada hem Türkiye’de rekor bir hızda büyüdüğünün altını çizen Telemcioğlu yaptığı sunumda Türkiye’de güneş enerjisi kurulu gücünün 4 yılda 100 katına çıktığını ve bunun rekor bir artış olduğunu belirtti. GÜNDER'in elindeki verilere göre Türkiye 2017’de dünyada güneş enerjisi kurulu gücünü en çok artıran beşinci ülke oldu. Aynı yıl içinde güneş enerjisi Türkiye’de toplam 50 bin kişiyi istihdam etti. Son olarak üreticiler ve yatırımcılar ülkede güneş enerjisi kurulu gücünün 2023 yılında en az 14 gigawatt'a (GW), 2030 yılında ise en az 38 GW’a yükselmesini bekliyor.

GÜNDER'in raporunda yer alan bilgilere göre 2007'de dünyada kurulu güneş enerjisi seviyesi 8 GW iken 2017'de 407 GW'ye kadar ulaştı. Türkiye'de ise 2014 yılı sonunda sadece 40 megawatt (MW) olan kurulu güneş enerjisi 4 bin 800 MW'ye (4.8 GW) yükseldi. Türkiye, Çin, ABD, Hindistan ve Japonya'nın ardından kurulu fotovoltaik (PV)güneş enerjisi kurulu gücünü en çok arttıran beşinci ülke oldu. Bloomberg New Energy Finance (BNEF) 2050 yılında elektrik enerjisi üretiminin yüzde 50'sinin güneş ve rüzgardan sağlanacağını öngörüyor.

2010 yılından bu yana PV güneş paneli fiyatları yüzde 83 oranında düşüş gösterirken, 2050’ye kadar yüzde 71 oranında ek bir düşüşün daha yaşanacağı tahmin ediliyor. 2020 yılında ise güneş enerjisi projelerinin fosil yakıta dayalı projelerin çoğundan daha ucuza elektrik üreteceği öngörülüyor.

Türkiye'de ise güneş enerjisi toplam kurulu gücün yüzde beşini aştı. 2018 yılında da güneş enerjisinin diğer kaynaklar içindeki payı yüzde 3'e kadar yükseldi.

YENİLENEBİLİR SEKTÖRÜNDEKİ İSTİHDAMIN YÜZDE 60'I GÜNEŞ ENERJİSİNDE

Güneş enerjisinin artan payıyla birlikte 2030'a kadar doğalgaz talebinde gerçekleşmesi muhtemel düşüş 24,2 ile 46,3 milyar metreküp olarak hesaplanırken, bunun Türkiye ekonomisine katkısının 5 ila 26,6 milyar dolar arasında olacağı öngörülüyor. Aynı zamanda, geçen yıl güneş enerjisindeki istihdam artışında dünyada dokuzuncu sırada yer alan Türkiye'de, 50 bin kişi bu sektörde istihdam ediliyor. Söz konusu rakam, yenilenebilir enerji sektöründeki toplam 84 bin kişilik istihdamın yüzde 60'ını oluşturuyor.

Sonuç olarak Türkiye 2014 yılından beri güneşte bir atılım yapmış durumda. Türkiye, bu rüzgarı arkasına almaya devam edebilirse gerçek anlamda bir yerli ve milli üretimin de önünü açmış olacak. Faruk Telemcioğlu, hedeflerin gerçekleştirilmesi önündeki sorunların aşılabilmesi, yatırımların çoğalması ve sektörün sürdürülebilir olarak büyüyebilmesi için, 2020 yılından sonraki alım garantisinin şimdiden belirlenerek  piyasa öngörülebilirliğinin sağlanması gerektiğini belirtiyor.