Erdoğan'dan Fırat'ın doğusuna harekat askıda mesajı

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, enflasyon ve faiz oranlarının bir miktar düştüğünü, ancak marketlerde fiyatların hala yükselmeye devam ettiğini belirterek, "Bunu neyle izah edeceğiz. Bu marketlerde benim halkımı sömürmeye çalışanlar varsa bunun hesabını sorarız" dedi. Üstü kapalı olarak Fırat'ın doğusuna yönelik askeri harekatın askıya alındığı mesajını da veren Erdoğan "Bize verilen sözler tutulur ve süreç işlerse ne ala aksi takdirde hazırlıklarımızı zaten büyük ölçüde tamamladık, kendi stratejimiz doğrultusunda gereken adımları atmaya başlayacağız" açıklamasında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye Ekonomi Şurası; iki yıl aradan sonra toplandı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) İkiz Kuleler Konferans Salonu'nda düzenlenen Şura'nın açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı.

TOBB 10. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şûrası'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan özetle şunları söyledi:

EN BÜYLÜK SORUN İÇİMİZDEKİ KİFAYETSİZLER: Döviz kurunda başlayan ve ekonomiyi tehdit eden sıkıntıların aşılması için gereken tedbirleri sizlerle birlikte uygulamaya koyduk. Biz hep birlikte Türkiye'yiz. Türkiye'nin en büyük sorunu dışarıda rekabet ettiği güçler değil, kendi içindeki bir takım kifayetsizlerdir. Bunlar kendi insanlarına güvenmedikleri için hep birilerinin gölgesi altında, birilerinin emrinde hareket etmişlerdir. Herhalde bunlar sanıyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille indi. İçerideki insanları ve imkanları da bir kaya kovuğundan çıktı... Bunlar böyle zannediyor. Biz ülke ve millet olarak çok güçlü bir müktesebata sahibiz. Bu konuda çok önemli çalışmalar yapmış bilim insanlarımız bulunuyor. 2019'u Prof. Dr. Fuat Sezgin yılı ilan ettik.

FİYATLAR NİYE YÜKSELİYOR?: Ülkemizin geçen yıl yaşadığı ekonomik dalgalanmada bazı kesimler iyi imtihan vermedi. Mal ve hizmet fiyatlarındaki akıl ve ahlak dışı artışların üzerinde hep birlikte düşünmeliyiz. Devlet bu süreçte reel sektörün ve milletimizin üzerindeki yükleri azaltmak için elinden geleni yaptı. Devlet, teşviklerle, yapılandırmalarla, muafiyetlerle elinden geleni fazlasıyla yapmıştır. Son dönemde yaşanan hadiseler karşısında kendimizi sorguya çekmek zorundayız. Faiz oranları düşmüş, enflasyon belli oranda düşmüş buna rağmen bakıyorsunuz marketlerde fiyatlar hâlâ yüksek. Bunun ahlaki temeli olabilir mi? Rakamlar ortada, ama bakıyorsunuz fiyatlarda değişim yok, hâlâ vatandaşımı nasıl soyacaklarının peşindeler. Birilerinin piyasanın şartları kılıfıyla fırsatçılığa yönelmesi gerçekten çok üzüntü vericidir. Böyle dönemler kârı artırma değil, belki biraz kısma dönemidir. Bu marketlerde halkımızı sömürenlerden hesabını sorarız. Bunlar krizi fırsata çevirme sözünü yanlış anlamışlar. Milletin bu konuda dillendirdiği şikâyetleri kulak arkası edemeyiz. Bu marketlerde benim halkımı sömürme mücadelesini devam ettirenler varsa bunun hesabını sorma görevi de bizimdir ve hesabını sorarız.

TRUMP, DEMİR ÇELİK KONUSUNU AÇTI: Rusya ile kriz yaşadığımızda ihracatçımız yeni pazarlara yöneldi, böylece ihracatımız hep arttı. ABD Başkanı Trump "75 milyar dolarlık ticaret hacmini yakalamalıyız" dedi. Dünkü görüşmemizde de bunu hatırlattı ve 10-15 milyar doları yeterli bulmadıklarını söyledi. Ben konuyu açmadan "Tersanecilikte ne kadar güçlü olduğunuzu biliyorum, demir-çelikte arkadaşlarımız çalışsınlar" dedi.

SURİYE SURİYELİLERİNDİR: Güçlü olmadan güvende olamayız, güvenliğimiz sınırlardan değil ötesinden başlar. Ülkemize en ufak bir saldırıda bulunanlar bedelini ağır ödeyecek. Sayın Trump ile görüştüğümüz gibi 20 mil yaklaşık 30-32 kilometre (güvenli bölge) bizim için bir koridor. Sayın Putin ile de görüşeceğiz, değerlendirmeler yapacağız. Suriye'nin toprak bütünlüğü üzerinde hesabımız yok, Suriye Suriyelilerindir.

İŞTE SINIRLARDAYIZ, MÜNBİÇ'İ SAHİPLERİNE TESLİM EDECEĞİZ: 1 yıl önce söylenenleri hatırlıyorsunuz, Afrin'e girmeyin diyorlardı. Meğer bizi bir süre daha Afrin'den uzak tutmak istiyorlarmış. Münbiç'i güvenliğe alıp, sahiplerine teslim edeceğiz. Birileri siyaset yoluyla, birileri sahada silahla, birileri masada diplomasiyle Türkiye'yi yeniden kendi kafalarındaki o dar kalıplara sokmak için cansiperane bir şekilde çalışıyor. Halbuki artık o günler geride kaldı. Bir başka ifadeyle 'cin şişeden çıktı'. İşte sınırlardayız. Bütün gücümüzle oralardayız.

BİZE VERİLEN SÖZLER TUTULMAZSA HAZIRLIKLARIMIZ TAMAM: Şayet bize verilen sözler tutulur ve süreç işlerse ne ala aksi takdirde hazırlıklarımızı zaten büyük ölçüde tamamladık kendi stratejimiz doğrultusunda gereken adımları atmaya başlayacağız.

KUZEY IRAK'TAKİ GİBİ BİR UYGULAMAYA RIZA GÖSTERMEYİZ: Rusya seyahatimiz var. Putin ile terörden arındırılmış bölgeleri konuşacağız. Güvenli bölge teklifimiz, terör örgütlerini Türkiye'nin kontrolünde bir şekilde sınırlarımızdan uzak tutma amacı taşıyor. Biz Türkiye'ye karşı bir güvenli bölgeden değil, teröristlere karşı güvenli bölgeden bahsediyoruz. Açıkça belirtmek mecburiyetindeyim ki, Türkiye kendisine verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle çok sıkıntılar yaşamış, bedeller ödemiştir. Ülkemize karşı yeni bataklık haline dönüşecek bir güvenli bölge uygulamasına asla izin veremeyiz.  Kuzey Irak'taki gibi bir uygulamaya rıza göstermeyiz. Sınırı güvenli hale bizzat kendimiz getireceğiz. Sayın Trump'a 'Siz bize lojistik destek verin, biz temizleriz' dedim.

(HABER MERKEZİ)