OECD'den Türkiye’ye rüşvet uyarısı
İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı (OECD) Türkiye’yi yabancı kamu görevlilerine rüşvet konusunda mevzuatında reforma gitmesi yönünde uyardı.
DUVAR - OECD tarafından yapılan açıklamada, Ekim 2019’a kadar herhangi somut adım atılmaması halinde, Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu’nun 2020 yılında Ankara’ya üst düzey bir heyet göndereceği belirtildi. “Bu kararın alınmasının nedeni, Türkiye’nin, başta tüzel kişilerin yabancı kamu görevlilerine rüşvet konusundaki sorumluluğu hakkında kanunlarda reform yapılması olmak üzere, uzun süredir verilmekte olan tavsiyelere uygun bir mevzuatı henüz yürürlüğe koymamış olmasıdır” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Türkiye’ye yönelik olarak, Rüşvetle Mücadele Sözleşmesine ilişkin üçüncü aşama değerlendirmesi kapsamında Çalışma Grubunun Ekim 2014’te verdiği bu tavsiyelere ve o tarihten bu yana sürekli tekrarlanan eylem çağrılarına rağmen Türkiye bu eksiklikleri gidermeye yönelik adımları atmamıştır” dendi. Açıklamada Türkiye, Çalışma Grubuna Ekim 2019’a kadar yazılı bir rapor sunmaya davet edildi.
oecd.org’da yer alan açıklama şöyle:
“OECD: Türkiye, yabancı kamu görevlilerine rüşvet konusundaki uygulama çerçevesini acilen güçlendirmeli ve kurumsal sorumluluk mevzuatında reforma gitmeli
Türkiye’nin sürekli olarak OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) Rüşvetle Mücadele Sözleşmesinde belirtilen kilit hususlara uymaması ve yurtdışı rüşvetle mücadele kanunlarını uygulamaması sebebiyle, Ekim 2019’a kadar herhangi somut adım atılmaması halinde, Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu 2020 yılında Ankara’ya üst düzey bir heyet gönderecektir.
Bu kararın alınmasının nedeni, Türkiye’nin, başta tüzel kişilerin yabancı kamu görevlilerine rüşvet konusundaki sorumluluğu hakkında kanunlarda reform yapılması olmak üzere, uzun süredir verilmekte olan tavsiyelere uygun bir mevzuatı henüz yürürlüğe koymamış olmasıdır. Türkiye’deki kurumsal sorumluluk çerçevesinde, kamu iktisadi kuruluşları ve devletin kontrolündeki işletmelere açıkça yer verilmemiştir ve bir tüzel kişiye yaptırım uygulanabilmesi için gerçek bir kişinin hakkında kovuşturma başlatılması ya da mahkumiyet alması şeklinde bir temel gereklilik söz konusudur. Ayrıca, tüzel kişilere yönelik yaptırımlar yeterince etkili, orantılı ve caydırıcı değildir.
Çalışma Grubu, Türkiye’de yurtdışı rüşvet konusundaki mevzuatın yeterli derecede uygulanmamasından da ciddi kaygı duymaya devam etmektedir Ülke ekonomisinin büyüklüğüne ve ülkenin jeopolitik önemine rağmen, OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesinin Türkiye’de yürürlüğe girdiği tarihten bu yana geçen 16 yıl içinde yurtdışı rüşvet konusunda tek bir mahkumiyet verilmemiştir. Çalışma Grubu için bir başka önemli endişe kaynağı da, OECD Rüşvetle Mücadele Sözleşmesinin 5. Maddesinin aksine, yurtdışı rüşvet konusundaki soruşturma ve kovuşturmaların, gözetilen milli ekonomik çıkarlardan, başka Devletlerle olan ilişkiler üzerindeki potansiyel etkilerden ya da ilgili gerçek ya da tüzel kişilerin kimliğinden etkilenebildiği hususudur.
Türkiye’ye yönelik olarak, Rüşvetle Mücadele Sözleşmesine ilişkin üçüncü aşama değerlendirmesi kapsamında Çalışma Grubunun Ekim 2014’te verdiği bu tavsiyelere ve o tarihten bu yana sürekli tekrarlanan eylem çağrılarına rağmen Türkiye bu eksiklikleri gidermeye yönelik adımları atmamıştır. Bununla birlikte, Çalışma Grubu bu konuda Türkiye’nin bilinçlendirme ve eğitim konusundaki çabalarının farkındadır.
Bu nedenle Türkiye, yukarıda bahsi geçen hususların hangi somut adımlarla ele alınacağı konusunda Çalışma Grubuna Ekim 2019’a kadar yazılı bir rapor sunmaya davet edilmektedir.”