Faiz indirimi için uzmanlar ne diyor? Ekonomi orta vadede nasıl etkilenecek?
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu haftalık repo faiz oranını yüzde 24’ten yüzde 19,25’e indirdi. Piyasa faiz konusunda indirim bekliyordu ancak oran beklenin biraz üzerinde gerçekleşti. Faiz indiriminin özellikle borçlu hane halkları ve şirketlere etki etmesi bekleniyor.
ANKARA - Para Politikaları Kurulu (PPK), Merkez Bankası’nda 6 Temmuz’da gerçekleşen yönetim değişikliğinin ardından bugün ilk defa toplandı. PPK toplantısında, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı 425 baz puan indirildi. Yüzde 24 olan politika faizi, kurul kararıyla yüzde 19,75 oldu. PPK kararının ardından dolar kurunda ciddi bir oynamanın olmaması, piyasanın daha büyük bir indirime de hazırlıklı olduğu izlenimi veriyor.
Öte yandan Merkez Başkanı sıfatıyla ilk defa PPK toplantısına katılan Murat Uysal, alınan indirim kararıyla Cumhurbaşkanı başta olmak üzere iktidarla uyumlu bir politika izleyeceklerini gösterdi. Merkez Bankası’nın aldığı bu kararın birden fazla etkisi olacak.
Haftalık repo faizinde gidilen indirimi ekonomi uzmanlarına sorduk.
AKMAN: BU ORANDA İNDİRİM RİSKLİ EĞİŞE GELMEK DEMEK
Ekonomi uzmanı Cüneyt Akman, zaten bir süredir faiz indiriminin faydalı olduğunu ifade ediyordu. Ancak Akman, '250 baz puan şimdi ve 150-200 baz puan ise sonraki toplantıda iyi olur' diyerek aşamalı bir indirim politikasından yanaydı. Akman daha önce hem ParaAnaliz’de çıkan yazılarında hem de videolarında, 400-500 puanlık bir indirimin risk taşıdığının da altını çiziyordu.
ZAMANLA ETKİSİ GÖRÜLECEK
Akman’a göre uluslararası ortam faiz indirimine müsait olsa da bugün olduğu gibi 425 puanlık bir indirim, bütün imkânın kullanılması ve riskli bir eşiğe gelinmesi demek. Faizdeki indirimin etkisi konusundaysa Akman, Gazete Duvar'a şunları söyledi: 400-500 puan faiz indirirseniz, uluslararası ortamın da yardımıyla ilk anda piyasada olumsuz hiçbir şey gözlemlenmeyebilir. Döviz kuru sakin kalır, vs… Fakat bu demek değildir ki bu eylem olumsuz bir etkiye yol açmamıştır. Sadece siz gözlemleyemiyorsunuzdur. Etkiler henüz suyun altındadır. Örneğin tansiyonunuzu yükseltecek manasız bir diyeti kısa sürede yoğunca uyguluyorsunuz, fakat sağlığınızda bir şey olmuyor; beyin kanaması filan geçirmiyorsunuz. Bu demek değildir ki vücudunuz şiddetle zarar görmüyor. Sadece siz henüz fark etmiyorsunuz. Yarın hiç aşırı tuzlu yemediğiniz normal bir günde beyin kanaması geçirebilirsiniz. Sebebi o gün olanlar değil, önceden yaptıklarınızdır.
KARATEPE: REEL FAİZDE DE DÜŞÜŞ BEKLENEBİLİR
PPK’nın faiz indirimini değerlendiREN Prof. Dr. Yalçın Karatepe’ye göre ise Merkez Bankası bu adımla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklentisiyle uyumlu hareket ettiğini gösteriyor. Faiz indiriminin gerekçesine dikkat çeken Karatepe, PPK’nin, enflasyon beklentisinin düşük iç talep ve dünya ekonomisinde yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle ihracat kaynaklı fiyat baskılarının olmayacağına inandığının altını çizdi.
Faiz indiriminin olası etkilerini ise Karatepe şöyle değerlendirdi: Kurlarda bir hareketin olmaması aslında piyasanın daha yüksek bir faiz indirimi olasılığını da dikkate aldığını gösteriyor. Dahası Karatepe’ye göre yüzde 19,75'lik politika faiz oranı ile risk primini de dikkate aldığımızda reel faizlerde önemli bir düşüş beklenebilir.
ALBAYRAK: EKONOMİ SADECE PARA POLİTİKASIYLA TOPARLANAMAZ
Yar. Doç. Dr. Özlem Albayrak’a göre Erdoğan'ın doğrudan ilk faiz politikası, beklendiği gibi düşürme yönünde oldu. Bundan sonra suçu atabileceği bir kurum yok, sorumluluk onda. Faiz indirim oranının biraz da olsa beklentilerin üzerinde olmasına dikkat çeken Albayrak’a göre bu adım kısa vadede sorun yaratmayacak, ancak sorun çözmeyecek de.
Faiz indirimi konusunda zamanlamanın önemine değinen Albayrak’a göre merkez ülkelerde parasal genişlemeye gidilme ihtimalinin yükseldiği, ABD'nin politik yaptırımları erteleme ihtimalinin olduğu bir dönem faiz indirimi için uygun zemin sağladı.
İndirimin ekonomiye yansıması konusunda ise Albayrak şunları anlattı: Reel sektör güven endeksi ve tüketici güveni bu ay da düştü, toparlanamıyor. Perakende satışlar düşmeye devam ediyor. Hem firmalar hem hane halkları borçlu. Firmalar düşen faizlerle borcunu daha kolay çevireceği bir döneme girer, artık ne kadar sürerse. Hane halkları açısından satın alma gücünün bu kadar düştüğü, işsizliğin arttığı ortamda hâlihazırda borçlu hanelerin düşen faizlerle tüketiminin, ekonomiyi canlandıracak düzeyde artırmasını beklemek büyük iyimserlik.
Albayrak, faiz indirimiyle ekonomide toparlama beklemenin hayal olduğunu ifade etti ve Avrupa örneğini yeniden hatırlattı: Avrupa'da gördük. Reel faizler negatifte kaldı yıllarca ve ekonomiler toparlanamadı.
ORTA VADEDE KURA DİKKAT
Bu indirimin piyasaya yansıması konusundaysa ekonomi uzmanı ve akademisyen Albayrak'ın değerlendirmeleri şöyle: "Orta vadede faiz indirimi önümüzdeki dönemdeki gelişmelere bağlı olarak kurda tekrar sıçramaya neden olup, çok daha yüksek maliyet yaratabilir. Ve bu ihtimal ekonominin canlanmasından çok çok daha yüksek. Erdoğan’a biri kötu haberi vermeli ne 2003 sonrası ne de 2009 sonrası dünya ve Türkiye ortamı var. Ucuz krediyle büyüme dönemi bir süre daha söz konusu olmayacak. Risk primi en yüksek az gelişmiş ülkelerden biriyiz. Faiz indirimi zaten hızı kesilmiş olan sermaye girişini zorlayacaktır. Bu ortamda orta vadede ortaya çıkacak kur artışı düşme eğilimine giren enflasyonun yönünü yukarı çevirir."