Ekonomide gece mesaisi: Keşke rüya olsaydı…
Vatandaşlarının haklarını da koruyabilmeleri için gün içinde, yatırımcıların önlem alabilecekleri saatlerde açıklama yapılmalı. En azından şaibelere de engel olmak adına faydalı olacaktır.
İris Cibre*
Dün yine heyecan dolu bir gündü, kamu kurumları yağmur olup yağdı üzerimize. Saat 19.00’da Sn. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın “Yeni adımlar silsilesi” adlı açıklaması ile de gerçekten çok uyumluydu olanlar.
Kurumlar ardı ardına açıklama yaparken aklıma at yarışları geldi. Hatta, ruhu şad olsun, Kemal Sunal’ın “Atla Gel Şaban” filmi…
Şaban tıkış tıkış minibüste her yarışı bilmekteydi, bunu gören mafya Şaban’ı kaçırdı ve minibüs taklidi yaparak Şaban’ın tüm yarışları bilmesini sağlamaya çalıştı fakat bir türlü olmuyordu, bir şeyler eksikti, sürekli para kaybediliyordu…
İşte bu dedim; At’la Gel Şaban filmini yaşıyoruz.
Dün tam 4 ayrı kurumdan 6 karar açıklandı. Önce HMB Gelire Endeksli Senetleri ihraç edeceğini açıkladı, ardından BDDK tüketici kredilerinde vadeleri tekrar düzenledi, kredi kartlarında asgari ödeme koşullarını güncelledi, derken TCMB ticari kredilerde zorunlu karşılıkları ikiye katladı ve yarışı SPK kazandı; artık yabancıya halka arz için can atan kurumlarımız, yabancı sermaye çekerse SPK tarafından binde ile ifade edilen komisyon tutarlarında indirim alacağını ya da hiç ödemeyeceğini öğrendi ve SPK BİST nezdinde emtia pazarı kurularak altın sertifikası ihraç edeceklerini açıkladı.
Fakat gecenin başına dönersek saat 17.55’de dolar TL’de 10 kuruşluk bir yukarı hareket gerçekleşti bu VİOP 2023 dolar kontratlarını tetikledi, @e507’nin Twitter hesabından bu hareketleri yayınlamasının ardından kendi aramızda buna neyin neden olmuş olabileceğini tartışırken, HMB gece açıklama silsilesi olacağını kendi deyimi ile “felaket tellallarına” bildiriyordu. Bu yukarı hareketlerin tesadüf olduğuna karar verdikten sonra dolar ani bir hareketle 17.22 seviyesinden 60 kuruş satış yiyerek 16.66’ya kadar geriledi. İşte bu nokta çok can sıkıcı. Döviz ülkemizde enflasyondan korunmak isteyenler için yatırım araçlarından biri, bunu BDDK’nın raporlarından da görüyoruz. Türkiye’de mevduatın yüzde 58’i DTH, KKM ile beraber döviz yatırımlarını toplarsak yüzde 72.5 ile tarihi rekorlara doyulmuyor. Dolayısıyla Bakanlığın bu açıklamaları gece saatlerinde yaparak birçok yatırımcıya da zarar ettireceğini biliyor olması gerek. Dahası açıklamalardan sadece para piyasaları değil hisse senedi, tahvil piyasaları da etkilenir, sabaha kadar uyuyamayan hisse senedi yatırımcıları gözümün önünde.
Ülke yönetimleri vatandaşlarının tüm haklarını, yatırımları da dahil gözetmek durumundadır ve bu haklarını da koruyabilmek için gün içinde, yatırımcıların önlem alabilecekleri saatlerde açıklama yaparlar. Artık bu gece modasının değişme vaktinin geldiğini düşünüyorum, en azından şaibelere de engel olmak adına faydalı olacaktır.
Gelelim at yarışına; Dağ fare doğurdu denir ya, tam da bu oldu dün gece. Felaket tellallarından dem vuran Bakanlık bu tellalları haksız çıkaracaktı derken, olmadı.
Önce, ilk duyduğumda umarım 5 müteahhitin gelirine endekslidir dediğim GES yani Gelire Endeksli Senetleri kısaca inceleyelim; GES’ler kamu iktisadi teşebbüslerinin gelirleri doğrultusunda ihraç ettiği senetlerden getiri sunuyor. 15 Haziran’da talep toplanmaya başlanacak, halka arz gibi düşünün; aralarından geliri/kârı en iyilerini seçip bir sepet oluşturulacak, örneğin bu şirket gelirlerinden 10 milyar TL kaynak sağlanacak ve Hazine bu şirket kârlarını kendine aktarmak yerine Senet sahiplerine ayıracak. Diyecek ki; enflasyon yüzde 75, şirket gelirlerinin de yüzde 60 artmasını bekliyorum, bu da 10 milyar TL ediyor, bunu yatırımcılarla paylaşacağım, yıllık getirisi maksimum yüzde 60 minimum yüzde 58 olacak. 3 ayda bir kuponla ödeyeceğim diyecek. Bunlar tabii sadece tahmin çünkü Bakanlık detayları açıklamadı, 15 Haziran’da talep toplamaya başlarken açıklayacak anlaşılan. Getirisini, vadesini, hangi KİT’leri kullanacağını bilmediğimiz bir enstrümanı heyecanla bekliyor olacağız…
Gelelim Kredi kartları minimum ödeme ve kredi vade düzenlemesine. Enflasyonu değil de büyümeyi hedefleyen ekonomi yönetimimiz hala enflasyonun neden kaynaklandığını tam anlamamış olacak ki talebi kısma yönüne gidiyor. Öncelikle talebi kısarsanız hedeflediğiniz büyüme de gerçekleşmez fakat bu enflasyonu da hedeflemiyor çünkü bizdeki enflasyonun ana nedeni kur atakları ve ithal ettiğimiz ürünlerin de fiyatının yükseliyor olması. Yani enflasyonu doğru hedeflemeyen ekonomi yönetimimiz kuru patlatınca ithalata mecbur olduğumuz kalemlerin fiyatı da otomatik yükseliyor. Bunu her gün benzin ve mazot fiyatlarında yaşıyoruz. Dolayısıyla talebi kısmaya çalışırken bu önlemlerin özellikle yine dar gelirliyi ve küçük esnafı vuracağını söylemezsem olmaz.
Ticari kredilerde de zorunlu karşılık oranları 2 katına, yüzde 20’ye yükseltildi. Bu da kredi faizlerini yükseltecek bir adım, büyük ticari kuruluşlar faize çok duyarlı değil fakat küçükler duyarlı. Yani yine küçük esnaf ve kuruluşları etkileyecek bir karar olarak karşımıza çıkıyor.
Burun farkı ile birinci olan SPK en can alıcı darbeyi vurdu; Binde 2-3 olan halka arz gelirinden vazgeçti…
Zaten şirketlerimiz de bu komisyonları ödememek için yurt dışında halka arz olmuyorlar ya da yurt içinde yaptıkları halka arzlardan yabancılara pay vermiyorlardı!
Aklıma hemen Sn. Cumhurbaşkanımızın Aralık 2021’de yaptığı konuşma geldi. Biz artık ülkemizde sıcak para istemiyoruz diyordu. Halka arzlara yabancı satışı teşvik eden SPK’nın bu istekten haberi yok ki dün böyle bir tebliğ açıkladı diye düşünmeden edemiyorum.
Sonuç olarak tekrar etmem gerekirse, dağ fare doğurdu, Liralaşmayı, enflasyonu ve yabancı sermayeyi hedefleyen bu sahte minibüs mizanseni salonun ortasında “Şiki şiki baba” çalarak her şeyin olumlu sonuçlanacağını umuyor fakat hiçbiri gerçek minibüste yaşananların etkisini vermiyor. Bu yarış kuponunu da yırttık attık çöpe…
*Finansal Piyasalar Uzmanı