Elazığ hayvan bakımevi davası ertelendi: Barınağa giren köpek kamunundur

Elazığ Belediyesi bakımevinde hayvanlara kötü muamele yapıldığına dair dava yeniden görüldü. Eski Veteriner İşleri Müdürü, hayvanların şah damarını keserek öldürmekle suçlandı. Dava, ertelendi.

Duruşmayı hayvan hakları savunucuları da takip etti.
Google Haberlere Abone ol

Ardıl Batmaz

DUVAR - Elazığ Belediyesi’ne bağlı Geçici Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde, dört sorumlu kamu görevlisi hakkında açılan davanın karar duruşmasında sanıklara verilen ‘görevi kötüye kullanma’ suçunun bozulmasının ardından dosya yeniden görülmeye başlandı.

Konuyla ilgili duruşma, dün Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

AVUKATLARIN KATILMA TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Duruşmaya sanıklar Fikret Gürocak, Vesile Tutcugil, Kübra Yazgan Ünal ve Hasan Hüseyin Doğan katıldı. Hayvan hakları savunucusu avukatlar, davaya katılma talebinde bulundu. Avukatların talebi, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle bir kez daha reddedildi. Adliye ve duruşma salonu önünde çok sayıda çevik kuvvet bekletilirken, 09.00'da başlaması gereken duruşma yarım saat gecikmeli başladı.

‘ŞAH DAMARINI KESMEK, HAYVANIN BİR SAAT ACI ÇEKMESİ DEMEK’

Duruşmada ilk söz alan sanık Fikret Gürocak, sanıklardan eski Veteriner İşleri Müdürü Vesile Tutcugil'in hayvanlara yönelik bazı operasyonlarda hayvanların şah damarını keserek öldürdüğünü söyledi. Bu durumun tüm uyarılarına rağmen devam ettiğini söyleyen Gürocak, "Bunları söylemek zorundayım. Dosyada yer alan görüntülerin doğru olduğunu belirtmek isterim. Vesile'yi uyarıyordum ama hiçbir şey söylemiyordu, karşılık vermiyordu. Bu dosyadan sonra görev yerim değiştirildiği için olan usulsüzlüklere daha fazla müdahale etmem mümkün olmadı. Vesile, bana iftira atarak zabıtaya gönderilmeme sebep oldu. Ancak daha sonra tekrar bu kuruma başhekim olarak geldim. Kuruma geri döndüğümde artık gördüklerime dayanamadım. Vesile hanım ile çalıştığımız dönemde birçok hayvanın tedavisini yarıda bıraktığını, hatta bazı hayvanların tedavisine hiç başlamayıp arterlerini kestiğine şahit oldum. Bir hayvanın arterini (şah damarı) kesmek, o hayvanın en az bir saat can çekişerek ölmesi demektir. Vesile hanımı birçok kez bu konuda uyardım. Ne yazık ki, hiçbir etkisi olmadı. Ben bu vahim olayları engellemek için elimden geleni yaptım. Beraatımı talep ediyorum" dedi.

‘TEDAVİYE GÜCÜM YETMEDİ’

Vesile Tutcugil, Gürocak'ın iddiasını doğruladı. Tedavisini yapması gereken bir köpeğe gücünün yetmediğini, Fikret Gürocak'tan yardım istediğini ama onun da gücünün yetmediğini belirterek, "Köpek acı çekerek yaşamasın diye şah damarını kesmek zorunda kaldım. O şekilde yaşaması hayvana zuldü. Can almak kolay bir şey değil. Evimde 11 kediyle yaşıyorum ben. Benim için çok ağır" ifadelerini kullandı.

Salondaki izleyiciler Tutcugil'e tepki gösterirken yaşanan kısa süreli gerginlik çevik kuvvetin salona girmesiyle sona erdi.

‘BÖYLE ÇARE OLABİLİR Mİ?’

Sanık beyanlarının ardından söz alan avukat Mustafa Yentür, Fikret Gürocak'ın beyanlarını kabul etmediklerini belirtti. Davanın açılışında sosyal medyanın etkisi olduğunu ifade eden Yentür, "Sosyal medyada adalet aranmaz. Sosyal medyada algı oluşturup da suçsuz insanların burada yargılanmasına karşıyım" dedi.

Yentür'ün ardından söz alan Fikret Gürocak'ın avukatı Tuğçe Alan, Gürocak'ın hayvan bakımevi ve rehabilitasyon merkezinde müdür olduğu süreçte çekilmiş, merkezin hijyenik hâlini içeren videoyu hâkime izletti. Alan, şöyle konuştu: "Bir hayvanın boğazının kesilmesi, kamu malına zarar vermektedir. Belediyeye giren köpek kamunundur. Fikret bey, müdürlük yaptığı dönemde gönüllüleri içeri alıyor ve kusur varsa herkesin bunu görmesini sağlıyordu. Vesile Tutcugil, 'Gücümüz yetmedi, çareyi öldürmede buldum' dedi. Böyle çare olabilir mi? Müvekkilimin beraatını talep ediyorum."

DURUŞMA ERTELENDİ

Yaklaşık bir saat süren duruşmanın ardından ara kararını açıklayan hâkim, kamu zararının oluşup oluşmadığıyla ilgili heyet raporu alınmasına; Gizem Aytep, Zeynep Çal, Mustafa Köm ve Nazan Bilici'nin tanık olarak dinlenmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 7 Şubat'a erteledi.