Emek ve Özgürlük İttifakı: Halkımızı ölüme terk eden iktidara öfkemiz çok büyük

Emek ve Özgürlük İttifakı, Cumhurbaşkanı kararı ile ilan edilen OHAL’e dair, "Yapılması gereken OHAL ilanı değil toplumsal seferberlik" açıklaması yaptı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Emek ve Özgürlük İttifakı, Maraş merkezli, 10 kenti etkileyen depremlerin ardından Cumhurbaşkanı kararı ile ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kararına dair açıklama yaptı. İttifak, deprem sonrasında yapılması gerekenin OHAL ilanı değil, toplumsal seferberlik olduğunu söyledi.

‘ACIMIZ BÜYÜK, DERİN ÜZÜNTÜ İÇERİSİNDEYİZ’

Depremin üzerinden 55 saat geçtiği ve binlerce kişinin hala enkaz altında olduğu, hayatta kalan kişilerin ise ağır kış koşullarında aç ve açıkta bekletildiği belirtilen ittifak açıklamasında “Öncelikle depremde hayatını kaybeden yurttaşlarımızın acısını yaşıyor, yakınlarına ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Enkaz altındaki insanlarımızın sağ salim kurtarılmasını temenni ediyoruz. Acımız büyük! Derin üzüntü içerisindeyiz! Yastayız!” ifadelerine yer verildi.

‘HALKIMIZI ÖLÜME TERK EDEN BU İKTİDARA KARŞI ÖFKEMİZ ÇOK BÜYÜK’

"Ülke çapında yaşanan bu yıkım karşısında üç gündür halkımızı ölüme terk eden bu iktidara karşı öfkemiz çok büyük! AKP/MHP iktidarı enkaz altındaki insanlarımızın canını kurtarmak bir yana kentleri yerle bir eden bu depremde ilk 24 saatte kentlere adım dahi atmamıştır. Bu tekçi rejim halkımızı ölüme terk etmiştir” ifadelerine yer verilen Emek ve Özgürlük İttifakı’nın açıklaması şu şekilde:

YAPILMASI GEREKEN OHAL İLANI DEĞİL TOPLUMSAL SEFERBERLİKTİR: İktidar müdahale ve yardımları organize etmek yerine OHAL ilanıyla felaket yaşayan halkımızı değil, kendini korumaya almak istemektedir. Türkiye halkları, iktidarın krizleri, halkın canı pahasına nasıl ‘Allah’ın Lütfu’ diyerek fırsata çevirdiğini iyi bilmektedir. OHAL ilanı ile AKP/MHP iktidarı kentleri kapatmak, yardımları engelleyerek dayanışma ağlarını kesmek, gazetecilerin bölgelere gitmesinin önüne geçerek doğru bilginin üretilmesini engellemek, iktidar ve yandaşlarının suçlarının üstünü örtmek, baskıyı tahkim etmek istemekte ve nihai olarak iktidarını korumaya almak istemektedir. Yapılması gereken OHAL ilanı değil toplumsal seferberliktir!

KAYYIM TEHDİDİNİN OLMASI YEREL YÖNETİMLERİN FELAKET KARŞISINDA ELİNİ AYAĞINI BAĞLAMIŞTIR: Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bizler, her saatin yaşam için olağanüstü öneme sahip olduğu bu süreçte, OHAL’i ve beraberinde getireceği baskıları tanımadığımızı ilan ediyoruz. Baskıcı tek adam rejimi yerelin gücü ve kapasitesini yok etmiştir. Bütün yetkilerin sarayda toplandığı bu sistemde bakanlardan devlet kurumlarına kadar hiç kimse sarayın izni olmadan adım atamamıştır. Bu korkunç tablo karşısında yerellerde yaşanan krizlerde en hızlı ve etkili hareket etme kapasitesine sahip olan belediyelerde ya kayyımların ya kayyım tehdidinin olması yerel yönetimlerin felaket karşısında elini ayağını bağlamıştır.

HALKIN KAYNAKLARI HALK İÇİN KULLANILMALIDIR: Bugün her zamankinden daha fazla toplumu savunmaya ihtiyacımız var. Devlete bütün imkânlarını, toplumu ve yaşamı savunmak için seferber etmesi çağrısı yapıyoruz. Halkın kaynakları iktidarın bekası için değil halk için kullanılmalıdır! Bugün halklarımızın tek talebi budur! İktidarın bütün engellemeleri, halka ve yaşama karşı suçtur.

BU YIKIMI BİRLİKTE KALDIRACAĞIZ: Halkımız gerekli refleksi göstermiş, ilk saatlerden itibaren dayanışma için ayağa kalkmıştır. Halkımızın emeğini, depremzedelerle paylaşacağına, evini, kapılarını kardeşlerine açacağına inancımız tamdır. Dayanışmayı büyütmeye, yaşamı savunmaya, sahada halkımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Hiçbir baskı ve otoriter karar bizi halkımızın yanında olmaktan alıkoyamayacaktır. Bu yıkımı birlikte kaldıracağız. Bu felaketin üstesinden birlikte geleceğiz. Halkın yaşam savunusu hiçbir gerekçeyle engellenemez! Gün sahada olma günüdür! Dayanışmayı hep birlikte büyüteceğiz! Bu enkazın üstesinden hep birlikte geleceğiz! Faşizme karşı toplumu hep birlikte savunacağız!.” (DUVAR)