'Emek ve Özgürlük', 'sol'dan esti!
Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki sosyalist partilerin ağırlığını ortaya koyduğu ve ittifak programında emek konusuna daha geniş yer verildiği gözlemleniyor.
Atilla Özsever
Üçüncü bir ittifak olarak ortaya çıkan Emek ve Özgürlük İttifakı’nın programı, ciddi anlamda “sol” ağırlıklıydı. Bu ittifakın programının tanıtıldığı toplantı, 24 Eylül 2022 Cumartesi günü İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Toplantı coşkulu bir şekilde başladı. Açılış konuşması, biri kadın, diğeri erkek iki temsilci tarafından sunuldu. Sunucular, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bileşenlerini tanıttıktan sonra AKP iktidarında genel bir Türkiye panoraması çizdiler. Konuşmalar, Türkçe ve Kürtçe olarak yapıldı.
İttifak, HDP (Halkın Demokratik Partisi), TİP (Türkiye İşçi Partisi), EMEP (Emek Partisi), TÖP (Toplumsal Özgürlük Partisi), EHP Emekçi Hareket Partisi ve SMF (Sosyalist Meclisler Federasyonu)’dan oluşuyor.
Toplantı salonu doluydu, konuşmalar yapıldığı sırada sık, sık sloganlar atıldı. Atılan sloganlar, ağırlıklı olarak “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz”, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” şeklindeydi.
'EMEK' VURGUSU AĞIRLIKLI
Hem sunuş konuşmalarında, hem de ittifakın programında “emek” vurgusu ağırlıklıydı. Programda, emekçiler için insanca bir ekonomik düzen vaat edilerek tüm çalışanların ücretlerinin yoksulluk sınırının üstüne çıkarılacağı, işten atılmaların yasaklanacağı, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacağı, EYT (Emeklilikte Yaşa Takılanlar) ve öğretmenler başta olmak üzere kamuda ataması yapılmayan tüm meslek gruplarının sorunlarının çözülmesinin amaçlandığı anlatıldı.
Günlük çalışma süresinin 7 saate düşürüleceği, sendikal haklarla ilgili kısıtlamaların kaldırılacağı, genel grevin yasalaştırılacağı, lokavtın yasaklanacağı öngörülüyordu.
Kürt sorununun demokratik ve barışçı bir yöntemle çözümleneceği, savaş politikaları yerine diyalogun esas alınacağı, yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılacağı, belediyelerdeki kayyum rejimine son verileceği ifade edildi.
Ayrıca kadınların tüm toplumsal yaşamda eşit ve özgür olabilmesi için her türlü güvencenin sağlanacağı, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe konacağı, yönünde vaatler sıralandı. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Program Çerçevesi, ekonomi, demokrasi, Kürt sorunu, kadınlar, gençler, doğa ve çağrımız olmak üzere yedi başlık ve 11 sayfadan oluşuyordu.
HDP’NİN TUTUM BELGESİ’NDEN DAHA İLERİ
Bu ittifakın oluşması sürecinde HDP’nin daha önce açıkladığı “Tutum Belgesi”ndeki düzen içi yaklaşımın aşılabildiği gözlemleniyor. HDP’nin Eylül 2021'de açıkladığı “Tutum Belgesi”nde, ekonomiye daha liberal bir yaklaşımın olduğu, emeğin haklarının fazlaca gözetilmediği, ağırlıklı olarak Kürt sorunu, bağımsız yargı, kayyım rejimi gibi konuların yer aldığı, emperyalizm, bağımsızlık, NATO ve laiklik konusunda net bir tavrın bulunmadığı dikkati çekiyordu.
Nitekim TKP (Türkiye Komünist Partisi), Sol Parti, TKH (Türkiye Komünist Hareketi) ve Devrim Hareketi’nden oluşan Sosyalist Güç Birliği de, HDP’nin bu yaklaşımına karşı mesafeliydi.
Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaki sosyalist partilerin ağırlığını ortaya koyduğu ve ittifak programında emek konusuna daha geniş yer verildiği gözlemleniyor. Programın açıklanmasından sonra ittifakta yer alan altı partinin genel başkanları birer konuşma yaptılar. EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, konuşmasının başında İran’da saçlarının bir kısmı gözüktüğü için öldürülen 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin fotoğrafının yer aldığı bir tabloyu kürsüden gösterdi.
Ercüment Akdeniz’in bu tavrı karşısında salonda büyük bir alkış koptu ve İranlı kadınların mücadelesini destekleyen sloganlar atıldı. EMEP Başkanı Akdeniz, daha sonra diğer sosyalist partilere bu ittifak içinde yer almaları yönünde “gelin birleşelim” çağrısı yaptı.
Ercüment Akdeniz, konuşmasını 68 hareketinin devrimci önderlerinden Deniz Gezmiş’in idam sehpasında söylediği “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi” sözleriyle tamamladı.
DEMİRTAŞ’A BÜYÜK ALKIŞ
HDP Eş Başkanı Pervin Buldan da, Kürtçe başladığı konuşmasında önce cezaevinde bulunan eski eş genel başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ı selamladı. Salonda büyük bir alkış koptu. Buldan, “Savaş için değil barış için geliyoruz. Kayyum rejimini mezara gömmek için geliyoruz” sözlerini dile getirdi.
HDP’nin diğer eş başkanı Mithat Sancar da, sömürüye karşı eşitliği, savaşa karşı barışı savunmak için bir araya geldiklerini söyledi.
Toplantıda, Cumhur İttifakı ve AKP’ye yönelik keskin eleştiriler yer alırken Millet İttifakı’na yönelik olarak cepheden bir eleştiri olmadı, zaman zaman bu ittifakın ismi anılmadan Emek ve Özgürlük ittifakının farkını belirten konuşmalar yapıldı.
ERKAN BAŞ: AKP’Yİ SANDIĞA GÖMECEĞİZ
TİP Genel Başkanı Erkan Baş da, kürsüye gelirken yoğun bir alkışla karşılaştı. Etkili bir konuşma yapan TİP Başkanı Baş, “Tarihi yeniden yazmaya geldik. Bu ittifak yeni gözükebilir ama aslında tarihsel bir geçmişi olan bir ittifaktır. Bizim geçmişimizde 1960’ların TİP’i, 12 Mart’ların devrimcileri Deniz Gezmiş’ler, Mahir Çayan’lar var. Saray rejimine karşı en kararlı güç, Emek ve Özgürlük İttifakı’dır. Erdoğan’ı ve AKP’yi sandığa gömeceğiz” şeklinde konuştu.
Salona gelen kitlede, HDP’li Kürtlerin yanı sıra sol ve sosyalist kesimin de ağırlıkta olduğu görüldü. Toplantı sonunda atılan sloganlar, “Fabrikalar, tarlalar, siyasal iktidar, her şey emeğin olacak”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganlarıydı…