Emekli: 'Yürüyen tabut’
Bayram ikramiyesinin 3.000 TL olarak açıklanmasından sonra bir kez daha hüsrana uğrayan emekliler, kendilerini “yürüyen tabuta” benzettiler. İlk kez 2018’de 1.000 TL olarak ödenen emekli ikramiyesi asgari ücretin yüzde 62,4’üydü. Şimdi ise, yüzde 17,6’sına düştü. 2018’deki seviyesini koruyabilmesi için 2024’te 10 bin 609 TL olması gerekiyordu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 16 Şubat 2024 tarihinde Ordu’daki aday tanıtımında emekli ikramiyelerinin yüzde 50 artışla 3 bin TL’ye çıkarıldığını bir “müjde” olarak açıkladı. 2018 tarihinden itibaren yılda iki kez dini bayramlarda emeklilere ikramiye ödemesi yapılıyor.
İlk kez 2018 yılında 1.000 TL olarak yürürlüğe giren emekli ikramiyesi, 2021 yılında sadece 100 TL artırılarak 1.100 TL’ye yükseltilmişti. Mayıs 2023’teki genel seçimler öncesinde de 2.000 TL’ye çıkarılmıştı.
Hak sahipleriyle birlikte 16 milyon emeklinin büyük bir bölümü, taban aylık olan 10.000 TL maaş alıyor. Yaklaşık 10 milyon emekli, 17.002 TL olan asgari ücretin altında bir aylıkla yaşamaya çalışıyor.
Türk-İş’in Ocak 2024 sonu itibariyle dört kişilik bir ailenin gıda harcamasından oluşan açlık sınırı, 15.048 TL oldu. Gıda ile birlikte diğer harcamalarının oluşturduğu yoksulluk sınırı ise 49.019 TL.
Tüm bu koşullarda emekli ikramiyesinin 3.000 TL olarak açıklanması, emeklileri büyük bir hüsrana uğrattı. Bir YouTube kanalında görüşünü açıklayan bir emekli, “Gerçekten bizimle alay ediyorlar. 3 bin lirayı bir de ‘müjde’ olarak sunuyorlar. Aslında bizleri ölüme mahkum ediyorlar. O nedenle bizler birer ‘yürüyen tabutuz’” diye konuştu.
10 BİN 609 TL OLMASI LAZIM
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, 2018 yılında 1.000 TL olarak verilen emekli ikramiyesinin o dönemde 1.603 TL olan asgari ücretin yüzde 62,4’ünü oluşturduğunu ifade etti. Çalışma ekonomisi uzmanı Aziz Çelik, şu anda 3.000 TL olarak açıklanan emekli ikramiyesinin 17.002 TL olan asgari ücretin yüzde 17,6’sına denk geldiğini belirtti.
Prof. Dr. Aziz Çelik, emekli ikramiyesinin 2018 yılındaki seviyesini koruyabilmesi için 10.609 TL olması gerektiğini bildirdi.
Öte yandan Türkiye Emekliler Derneği Araştırma Müdürü ve sosyal güvenlik uzmanı Namık Tan da, gerçekleri yansıtmadığı halde TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerinin bile emsal alınması halinde emekli ikramiyesinin en az 5.679 TL olarak olması gerektiğini hesapladı.
Namık Tan, TÜİK verilerine göre 2018-2023 tarihleri arasındaki fiyat artışları karşısında emekli ikramiyesinin yüzde 184 oranında bir kayba uğradığını belirtti. Kamu kesimindeki çalışanlara yılda 4 ikramiye ödenirken emeklilere çok düşük miktarda 2 ikramiye veriliyor.
EMEKLİLERİN YARISI ÇALIŞIYOR
Yine emekli ikramiyesinin dolar ve altın üzerinde uğradığı kaybı dikkate aldığımızda; 2018 yılında 263 dolara denk gelen ikramiye, günümüzde sadece 97 dolar alınabilecek bir düzeyde bulunuyor.
Ocak 2018’de 162 TL dolayında olan gram altın, günümüzde 1.995 TL’ye çıktı. 6 yılda gram altın fiyatı 12 kat artarken emekli ikramiyesi ise sadece 3 kat artmış durumda. 2018’de ikramiye ile yaklaşık 6 gram altın alınırken bu yılki 3 bin lira ile ancak 1.5 gram altın alınabiliyor (‘Sadaka sistemi’, BirGün, 18 Şubat 2024).
Öte yandan aylıkların çok düşük olması karşısında emekliler iş aramaya başlayıp çalışmak zorunda kalıyorlar. DİSK-AR’ın “Türkiye’de Emeğin Durumu: Emek Araştırmaları 2020-2023” başlıklı araştırmasında bu durum da ortaya konuyor.
DİSK-AR’ın araştırmasına göre, Ağustos 2023 itibariyle 11 milyon 123 bin emeklinin (hak sahipleri hariç) yüzde 54,1’i çalışıyor ve iş arıyor. AKP’nin iktidara gelmediği 2002 yılında 1.5 milyon emekli (emeklilerin yüzde 36,6’sı) çalışırken 2023 yılında 6 milyon emekli çalışmak zorunda kalıyor.
Tüm bu koşullar ve tepkiler karşısında AKP iktidarının 31 Mart 2024 yerel seçimler öncesi emekli ikramiyesini 5 bin liraya çıkaracağı yönünde söylentiler de çıkıyor. Yargı paketi ile ilgili torba yasaya eklenen emekli ikramiyesiyle ilgili düzenleme, halen TBMM gündeminde bulunuyor.
Emekli ikramiyesi 5 bin liraya çıksa bile pek bir “yaraya merhem” olmayacağı gibi seçimler sonrasında bunun maliyetinin de dolaylı vergi ve fiyat artışları yoluyla kat be kat emekliler ve dar gelirli yurttaşlara çıkarılacağı bilinen bir gerçektir…