Emeklilere banka promosyonları

Maaş promosyonlarının doğrudan işçiye ve çalışanlara ödenmesi sağlanmalıdır. Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereği banka promosyonları özel ve kamu ayrımı yapılmadan tüm çalışanlara verilmelidir.

Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

2024 Ocak ayından itibaren 16 milyon civarındaki emeklinin gerçek enflasyon oranına uygun olmayan maaş artışlarının(!) ardından kamu bankaları ve özel bankalar da emeklilere verecekleri promosyon miktarlarını güncellediler. Bankaları ile yapmış oldukları promosyon anlaşma süresi dolanlarla, yeni emekli olanların kendilerine yönelmelerini sağlamak amacındaki bazı özel bankalar, SGK emeklilerine maaş tutarına göre ek koşulsuz 10 bin liraya varan promosyon verirken, otomatik fatura talimatı karşılığında da 5 bin liraya varan ek nakit promosyon ödemesini vaat etmekte. Yüksek promosyon ödemesi taahhüdünde bulunan özel bankaların yanında devlet bankalarının vatandaşa vereceği düşük promosyon tutarları da dikkat çekici. Fransızca kökenli ve Türkçe kelime karşılığı "özendirme" olan promosyon kelimesi daha çok ticari kuruluşlar tarafından kullanılmaktadır. Bankacılıkta promosyon, banka ürün ve hizmetlerini tanıtmak ve kullandırmak amaçlıdır.

Bankaların çalışan işçi, memur ve emeklilere maaşları dışında yaptıkları fazla ödeme de maaş promosyonudur. Bankalar niçin promosyon ödemesi yapmaktadır? İşçi, memur ve emekliyi çok sevip değer verdiği için mi? Tabii ki hayır! Banka, kendisine yatırılan ve toplamı çok büyük oranda olan maaşlardan kısa süreli de olsa faiz getirisi elde etme amacındadır. Günümüzde artık kurumsal veya bireysel mali işlemler bankalar aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Eskiden kuruma uğrayıp mutemetten, muhasebeden elden alınan maaşlar, 2000 yılı sonrasındaki bazı düzenlemelerle artık bankalar aracılığıyla alınmaktadır. ATM'ler ve internet bankacılığının devreye girmesi ile işlemler daha kısa sürede geçekleşebilmektedir. 

KAMU ÇALIŞANLARINA PROMOSYON

Ücretlilerin elde ettikleri banka promosyonları Gelir Vergisi Kanunu'nda sayılan gelir türlerinden hiçbirine girmemekte ve gelir vergisinin dışında kalmaktadır. Kamu görevlilerine maaşlarının yanında ayrıca promosyon adı altında bir ödeme yapılması 20 Temmuz tarihli ve 2007/21 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile karara bağlanmıştır. 26588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan bu genelgenin 4. maddesinde; "yapılan protokoller uyarınca, banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamının personele  dağıtılması, genel ilke olarak benimsenmekle birlikte, toplam miktarın üçte birini geçmemek üzere Komisyonca belirlenecek tutar, birim personelinin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak üzere ayrılabilecektir.” ifadesi yer almaktaydı. Bu maddeden hareketle bazı kurum yöneticileri, toplanan promosyon paralarının büyük bir kısmını, makam odalarının yenilenmesinde, klima ve lüks makam araçlarının alımında keyfi bir şekilde kullanmışlardır.

Bu promosyonların belirlenen amaçlar dışında kullanılmayacağı ve yapılan harcamaların denetleneceği, genelgede ifade edilmesine rağmen bu kurala gerçek anlamda uyulmamıştır Bu gibi olumsuz uygulamaların Türkiye'nin birçok ilinde ayyuka çıkmasıyla ve gelen tepkiler üzerine 20/07/2007 tarihli ve 26588 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2007/21 nolu Başbakanlık Genelgesi'nin 4. maddesi 10/08/2010 tarihli ve 27668 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2010/17 nolu Başbakanlık Genelgesi ile değiştirilerek "Banka tarafından verilecek promosyon miktarının tamamı personele dağıtılacaktır" şeklinde düzenlenmiştir. Bu son genelge ile bankalardan anlaşma gereği alınan promosyonların tamamı maaş sahiplerine dağıtılmaya başlanmıştır.

Bugün kamu kurumları, maaş promosyonu verecek bankayı tespit etmek için bir ihale açmakta ve bu ihale sonucunda da personeline en çok promosyon verecek banka ile maaş promosyon protokolünü imzalamaktadır. Bu promosyon komisyonlarında yetkili sendika temsilcileri de yer almaktadır. 2007/21 sayılı genelgede "emekli" ibaresi yer almadığı için emeklilere yıllarca emekli hakkı tanınmamıştır. Haklı eleştiriler sonucu ilk çıkan promosyon genelgesinden yaklaşık 10 yıl sonra emeklilere maaş promosyon hakkı tanınmıştır.

SGK EMEKLİLERİNE PROMOSYON

14/02/2017 tarihinde yapılan bir düzenlemeyle SGK’lı olup emekli maaşı alanlara, promosyon ödenmesi için SGK, 14 banka ve PTT ile bir protokol anlaşması imzalamış ve bu anlaşma da yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra bankalar artık milyonlarca emekliyi maaşları nedeniyle dikkate almaya başlamışlardır. Emeklilerin çalışanlardan farklı olarak SGK’nın protokol imzaladığı kurumlardan birini tercih etme hakkı vardır.

Bankalar işçi, memur ve emeklilerin maaşlarını kendi faiz sistemine sokarak büyük kazançlar elde etmektedirler. Anlaşma gereği kurumlar, çalışanlara ve emeklilere ait maaşı en az 2 gün öncesinden bankaya yatırmaktadır. Fakat çalışan veya emekli bu maaşını aldığı günden( ayın 1'i veya 15'inden) önce çekememektedir. İşte banka, bu maaş paralarını iki günlük süreçte kullanıp faiz geliri elde edebilmektedir. Ayrıca bankamatiklerden günlük çekilecek paranın küçük miktarlarda tutulması ile de maaş çekiminden sonra kalan paranın banka tarafından kullanılmasının önü açılmaktadır. Promosyon anlaşmaları bankaların lehinedir.

Banka, faturalar için ödeme talimatı verilmesi, kredi kartı alma, kredi çekme zorunluluğu gibi şartları promosyon anlaşmalarında ileri sürebilmektedir. Banka promosyon anlaşmalarında 3 yıllık zorunluluk getirilirken, gelecekteki enflasyon oranı ve olası fiyat artışları da dikkate alınmamaktadır. Türk lirasının günlük değer kaybettiği ve enflasyonun çok yüksek olduğu günümüz Türkiye'sinde emekliler ve çalışanlar, promosyon ödemesinin yılda bir yapılmasını istiyor. Maaşın başka bir bankaya zamansız taşınmasında ise promosyon farkı istenmesi de yeni sorunlara yol açmaktadır.

ÖZEL SEKTÖR ÇALIŞANLARI PROMOSYONDAN YARARLANAMIYOR

Çalışan kamu emekçilerine ve emeklilere maaş promosyonu ödenmesi kanuni düzenlemelerle gerçekleşirken, özel sektör emekçilerine böyle bir düzenlemenin henüz yapılmamış olması da bir sorun olarak ortada durmaktadır. Bunun sonucu olarak özel sektör emekçilerinin maaş promosyonu alması patronun inisiyatifine bırakılmıştır. Bugün 4857 sayılı İş Kanunu'na uygun olarak 5 ve bu sayının üzerindeki sayıda işçi çalıştıran işverenlerin, işçilerin maaş ve diğer ödemelerini bankalar aracılığıyla yapma zorunluluğu vardır. İşveren kendi işçilerinin maaşlarını bir bankaya yatırırsa, işveren ve banka arasında ücret ödeme protokolleri düzenlenmekte ve bankalar sonuçta işverene promosyon ödemektedir. Yapılan protokolde promosyonun tamamı işverene ödenince bu özendirme bedeli işverenin olmaktadır. Eğer işverenle banka arasındaki protokolde, promosyonun işçilere ödeneceği kararlaştırılmış ise işçiler, bu promosyondan yararlanabileceklerdir. CHP'nin  Kasım 2022'de Meclis Başkanlığı'na sunduğu özel sektör çalışanlarının da banka promosyonu almasını içeren yasa teklifi halen Meclis' te bekliyor.

Bankaların ödediği maaş promosyonlarının doğrudan işçiye ve çalışanlara ödenmesini sağlayacak bir yasal düzenleme yapılmalıdır. Sendikalı işçilerin bulunduğu bazı işyerlerinde promosyonun ödenmesi, olumlu bir adımdır. Fakat genel anlamda bu da yeterli değildir.  Emeklilerin promosyon başvurularına emekli sendikaları dahil edilmediği için bankaların tespit ettiği promosyon miktarlarının geçerli olması da ayrı bir tartışma konusudur.

'PROMOSYON CAİZ MİDİR?' TARTIŞMASI

Tüm bu gelişmelerin yanında son iki yıldır banka promosyon anlaşmalarının faizli işlem yapmayan katılım bankalarıyla yapılması doğrultusunda bazı kurum ve kişilerce açıklamalar yapılmaktadır. 18/08/2017 tarihinde Diyanet İşleri Yüksek Kurulu "Banka promosyonları caiz midir? "sorusuna, "Bankaların, kamu ve özel sektörde çalışanlara, çalıştığı kurumlar tarafından maaşlarını kendilerinden almayı tercih etmeleri karşılığında vermiş oldukları promosyonlar, işleyiş ve bakımından faize tam olarak benzememekle birlikte faiz şüphesinden de tümüyle uzak değildir. Bu itibarla, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olanların bu parayı kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları yakınları için kullanmamaları; bilakis ihtiyaç sahibi fakirlere vermeleri uygun olur" cevabını vermişti.

2023 Ağustos ayında, faizli işlem yapmayan Ziraat Katılım Bankası ile kendi personeli için 10 bin 980 liralık 3 yıl süreli promosyon anlaşması imzalayan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın milyonlarca emeklinin açlık sınırının altında yaşadığını ve gerçekten ihtiyaç sahibi olduklarını bilmemesi mümkün müdür?

Çalışanların ve emeklilerin maaşlarını kısa süreler içindeki kullanan ve buradan elde ettiği gelirin çok küçük bir bölümünü promosyon adıyla dağıtan bankalar,  bu uygulamalarla gelirlerini katlayarak artırmaktadırlar. Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereği banka promosyonları özel ve kamu ayrımı yapılmadan tüm çalışanlara verilmelidir.

Bankaların kendi çıkarları için verdikleri promosyon miktarlarını, sanki iktidar veriyormuş gibi bir anlayışı geçmişte manşetlere taşıyan yandaş medyanın bu manipülasyonu bugün de devam etmektedir. Promosyon rakamlarının ilanı ile sağlık sorunları olan emeklileri bankalar arasında koşturup onurlarını incitecek uygulamalara da son verilmelidir.

*Eğitimci-yazar