DUVAR - Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, deprem bölgesindeki işçilerin yaşadığı sorunları ve taleplerini Meclis gündemine taşıdı. Depremde evi yıkıldığı için göç etmek zorunda kalan işçilerin tazminatsız işten atıldığını, kısa çalışma ödeneğinden çoğu işçinin faydalanamadığını anlatan Karaca, bunların engellenmesi için yasal düzenlemeler yapılmasını istedi.

Karaca, deprem bölgesindeki işçilerin yaşadıklarını ve taleplerini gündeme getiren Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası'ndan (BİRTEK-SEN) ve doğrudan bu illerdeki depremzede işçilerden aldığı bilgileri paylaştı.

Karaca, depremin en fazla yıkıma sebep olduğu illerden Malatya’da 30 binden fazla işçinin çalıştığı organize sanayi bölgesindeki pek çok fabrikanın depremden iki hafta sonra işçilere iş başı çağrısı yaptığını hatırlattı. Mil-May Tekstil’in ise işe gelmeyen işçileri tazminatsız şekilde işten atmakla tehdit ettiğini kaydetti. Kurban Bayramı öncesi ve sonrasında onlarca Mil-May işçisinin tazminatsız işten atıldığını belirten Karaca, Mil-May işçilerinin haklarını alma ve işe geri dönme mücadelesini sonuna kadar destekleyeceklerini vurguladı.

'İŞÇİLER DEPODA BARINDI, AİLELERİ KOVULDU'

Yine Malatya’da bulunan Chantuque Tekstil fabrikasının onlarca binanın yıkıldığı 28 Şubat’taki depremde dışarı çıkmak isteyen işçilere izin vermediğini aktaran Karaca, şunları kaydetti:

“Malatya’daki patronlar, işçiler gelip çalışabilsin diye organize sanayi bölgesi içine konteyner kentler kurdular. Bazı fabrikalarda ise işçiler fabrikanın depo bölümlerinde barınmaya zorlandı. Barınacak yerleri olmadığı için göç eden işçilere ilk başta ‘Ailenizle gelip kalabilirsiniz’ dediler. Ancak işçiler dönüp çalışmaya başladıktan iki hafta sonra aileleri kovdular. Malatya OSB’deki konteyner kentlerde kalmaya devam eden binlerce kadın ve erkek işçi ise adeta köle kampı gibi olan bu yerlerde yaşamaya devam ediyor. İlk günler verilen üç öğün yemek artık verilmiyor. Tuvaletler, banyolar yetersiz ve berbat halde. Kalanların pek çoğunda uyuz vakaları görülmeye başlanmış.”

'MARAŞ’TA DEPREMDE İŞSİZ KALANLAR KIDEM TAZMİNATI ALAMADI'

Karaca, Maraş’ta ise deprem sebebiyle fabrikaların çalışmadığı ve işçilerin işe gidemediği sürelerin bir kısmının işçilerin senelik izin haklarından kesildiğini dile getirdi.

Ev ve fabrikaların yıkılması sebebiyle göç etmek zorunda kalan binlerce işçinin fiilen işten atılmış durumda olduğunu belirten Karaca, şöyle devam etti:

“İş Yasası’na göre deprem gibi bir felaket yüzünden evi yıkıldığı ve artık o şehirde barınma imkanı kalmadığı için göç etmek zorunda kalan işçiler kıdem tazminatı hak edemiyor. Örneğin sadece İşkur adlı tekstil fabrikasında çalışan en 500 işçi bu durumda. İşkur işçilerine tazminatları ödenmedi. Bazı işçilere ise fabrikada ağır hasar alan ve yıkılan bölümlerin enkazında ve inşaatında çalışma dayatıldı.”

'ANTEP’TE AYLIKLAR EKSİK YATIRILDI, ZAM YANSITILMADI'

Antep’te de depremin üzerinden henüz bir hafta geçmişken ve insanlar çoluk çocuk halen sokakta kalırken patronların işçilere "Pazartesi gelin işbaşı yapın" çağrısı yaptığını hatırlatan Karaca, kentteki fabrikaların usulsüzlüklerini şöyle sıraladı:

“Aylıkları depremin olduğu dönem 5-7 Şubat arasında yatması gerekirken yatmayan ve depremin ilk günlerinde aileleriyle beş parasız sokakta kalan işçiler vardı. Eruslu Fabrikası, Çelikaslan Tekstil, Zafer Tekstil, Burteks, Yalçın Kardeşler Halı, Milat Halı, Stefany Halı, Sanat Ambalaj işçilerin aylıklarını eksik yatırdı. Başpınar’da pek çok fabrika depremi fırsat bilerek 2023 başında asgari ücrete gelen zammı, asgari ücret üzerinde ücret alan işçilerin aylıklarına yansıtmadı. Burteks, depremin ortasında işçilerin pazar mesaisi farkını düşürmekle meşguldü.”

'DERHAL YASAL DÜZENLEME YAPILMALI'

Deprem bölgesinde bu durumda olan on binlerce işçinin uğradığı haksızlıkların çözülmesi için derhal bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyleyen Karaca, şu talepleri dile getirdi:

“Deprem bölgesinde kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşulu olarak fabrikanın hasar görmüş olması şartı getirilmiştir. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için derhal bir düzenleme yapılmalı.

Depremin olduğu günden başlayarak, deprem bölgesinde evi hasar gördüğü ya da yıkıldığı için işe gidemeyen ve fiilen işsiz kalan bütün işçilere geriye dönük hakları verilmeli ve bu işçilere yeniden işe başlayana kadar en az asgari ücret tutarında işsizlik ödeneği verilmelidir.

İşçilerden yapılan kesintilerle oluşan İşsizlik Fonunun, teşvik, kursiyer işçi vb. adlar altında patronlara yağmalatılmasına son verilmeli, İşsizlik Fonu gerçek amacı için kullanılmalı ve deprem bölgesindeki bütün işsizlere koşulsuz ödenek verilmelidir.” (HABER MERKEZİ)