EMEP'ten İliç için suç duyurusu: 'Siyanürlü madencilik yasaklanmalı'
Erzincan İliç Çöpler altın madeninde 9 işçinin hayatını kaybetmesiyle ilgili suç duyurusunda bulunan EMEP, " Siyanür liçli madencilik sadece İliç'te değil, tüm Türkiye'de yasaklanmalıdır" dedi.
DUVAR - Emek Partisi (EMEP), 13 Şubat’ta Erzincan İliç Çöpler altın madeninde siyanürlü ve zehirli kimyasallar içeren pasa dağının kayması sonucu 9 maden işçisinin hayatını kaybetmesiyle ilgili suç duyurusunda bulundu.
Adliye önünde okunan Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan imzalı açıklama metni şöyle:
"Çevrecilerin, baroların, sendikaların, meslek odalarının ve siyasi partilerin yıllardır dile getirdikleri uyarılar ve açtıkları davalar dikkate alınmadığı için 13 Şubat’taki doğa ve işçi katliamı yaşanmıştır. Göz göre göre gelen bu felaketin hava, su ve toprak üzerinde geri döndürülemez yıkıcı etkilerinin olma riski halen devam etmektedir.
Tonlarca siyanür, sülfürik asit ve çok sayıda zehirli kimyasal kullanılan madende 2022 yılında üst üste 2 kez siyanür sızıntısı gerçekleşti. Göstermelik para cezası kesilen madenin yeniden faaliyete geçmesi ise, sadece 3 ay sürdü.
Yapılan tüm itirazlara rağmen madenin kapasitesinin 3 kat daha artışına yönelik olumlu ÇED kararı o dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olan Murat Kurum tarafından onaylandı.
İçinde 200 futbol sahası büyüklüğünde siyanür havuzu bulunan ve bu haliyle dahi muazzam risk taşıyan madene 3 kat kapasite artışı verilmekle felakete zemin hazırlanmıştır. Bunun siyasi sorumluluğu, tek adam rejimi ve İstanbul'u yönetmeye talip olan Murat Kurum’a aittir. Siyasi iktidar İliç’in zamanla gündemden düşeceğini ve unutulacağını umuyor. Emek Partisi olarak yaşanan doğa ve işçi katliamını unutulmasına asla izin vermeyeceğiz.
❖ İliç'te tüm madencilik faaliyetleri durdurulmalı, maden derhal kapatılmalıdır.
❖ Üniversitelerden bilim insanlarının, TTB, TBB, TMMOB’un müdahilliğinde bağımsız bilirkişiler tarafından hava, su ve topraktan numuneler alınmasına izin verilmelidir.
❖ Göçük altında bulunan işçilere ulaşılmalı ve ailelerine tazminat ödenmelidir.
❖ Etkin bir yargı süreci başlatılmalıdır: Şüpheliler hakkında soruşturma açılarak, yurt dışına çıkış yasağı konmalıdır.
❖ Sadece şirket yetkilileri değil, ölüm madeninde işletme ve kapasite artırımına onay veren kamu görevlileri ve yöneticiler de yargılanmalıdır.
İliç'te yaşanan felaket, kaza değil bir katliam olup doğanın ve emeğin düşmanı olan vahşi madenciliğin ağır bilançosunu bir kez daha gündeme getirmiştir. Bir ton topraktan sadece 1-2 gram altın elde edilen ve bunun için de bölgede ağaçların kesildiği, binlerce ton dinamitin patlatıldığı devasa siyanür havuzlarının açıldığı ve bölgeyi orta vadede bir ölüm çukuruna çeviren altın madenciliğinde kamu yararı yoktur. Bunca bedelin karşılığı olarak ülkemize kalan ise çıkarılan altının sadece 40’ta biridir ve bu da vergi afları, teşvikler ile fazlasıyla geri verilmektedir Havayı, suyu, toprağı zehirleyen, altını alan uluslararası sermaye, geride ölüm çukurları bırakıp gitmektedir. Siyanür liçli madencilik sadece İliç'te değil, tüm Türkiye'de yasaklanmalıdır, ülkedeki tüm altın madenleri acilen kapatılmalı ve yeni sondajlar durdurulmalıdır.
Emek Partisi olarak Erzincan İliç’te yaşanan felaketin bütün sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmak için toplanmış bulunuyoruz. İşçi ve doğa katliamının sorumluları yargı önünde hesap verinceye ve hak ettikleri cezayı alıncaya ve dek sürecin takipçisi olacağız. Tüm emekçileri de doğa ve işçi katliamına karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."