Şiddeti görüntüleyen gazetecilere polis engeli: Genelge var

1 Mayıs eylemlerinde gözaltıları görüntüleyen gazeteciler, 2 gün önce Emniyet'in yayınladığı genelge gerekçe gösterilerek engellendi. Polis bir gazetecinin telefonunu yere atıp görüntüleri sildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş’ın imzasıyla 2 gün önce yayınlanan genelgede, polisleri kaydeden kişilerin engellenmesi ve haklarında adli işlem yapılmasına karar verildi. Genelge kapsamında 1 Mayıs eylemlerini takip eden gazetecilerin görüntü alması polis tarafından engellenmeye çalışıldı. 

Gazeteci Sultan Eylem Keleş, Taksim'e çıkmak isteyen eylemcilere uygulanan polis şiddetini görüntülerken alandan uzaklaştırıldı. ''Gazeteciyiz, işimizi yapıyoruz'' diyen Keleş'e polisler ''Burası bizim güvenli alanımız, genelge talimatı geldi'' dedi. 

Polisin uygulamasına tepki gösteren DİSK Basın-İş sendikası, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Emniyet'in genelgesiyle gazetecilik faaliyeti engellenemez" diyerek tepki gösterdi.

Ankara'daki eylemlerde de görüntü almaya çalışan Yol TV Muhabiri Özge Uyanık'ı polis "Çekim yapmıyorsunuz" diye engellemek istedi. "Neye göre?" diye soran Uyanık'a polis memuru, "Daha dün genelge yayınlandı" cevabı verdi. Uyanık basın kartını göstermesine rağmen polis, Uyanık'ın telefonunu yere attı ve çektiği videoyu silmeye çalıştı. 

'GENELGE VAR'

İzmir'deki eylemlerde ise yürüyüş yapan Umut Sen üyelerine Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde polis engel oldu. Olayları görüntüleyen Evrim Aksoy da yanındaki arkadaşıyla birlikte polislerin hedefi oldu. Elinden telefonu alınarak çektikleri görüntüler silinen Aksoy, Polisin kendilerine yazılı bir beyanda bulunmadığını, yalnızca sözlü olarak genelgenin gerekçe gösterildiğini söyledi. Aksoy, "Şiddet görüntülerinin videosunu çekiyorduk. Sonra yanımıza geldiler, 'Bunları sileceksiniz' dediler. Neden diye sorduğumuzda dün yayınlanan genelge kapsamında bu görüntüleri silmemiz gerektiğini söylediler. Bu yaptıklarının hukuksuz olduğunu söyleyerek silmeyi kabul ettik. Sonra elimden telefonumu aldı ve sildi. Daha sonra telefonu geri verdi" dedi.

Daha sonra ise polis aracına alındıklarını anlatan Aksoy, "Bizi araca aldılar. Telefonlarımızı kapatmamızı ve teslim etmemizi söylediler. Telefonlarımızı neden vermemizi istediklerini sorduk, görüntülerin silindiğini belirttik. Neden arabaya götürüldüğümüzü de sordum. Sokağa çıkma yasağını ihlal ettiğimizi söylediler, görev kağıdımızı gösterdik. Bir şekilde araca aldılar, telefonlarımızı da kapatıp teslim ettik. Daha sonra aracın içerisinde çok tacizkar tavırlarla, konuşmalarla ilerleyen bir süreç oldu" diye konuştu.

'ÇÖP KUTUSUNDAN DA SİLDİNİZ Mİ?'

Polis aracında telefonlarının yeniden açtırıldığını anlatan Aksoy, son olarak şunları söyledi: "Sonrasında görüntüleri sildiğimizi ve neden hala tutulduğumuzu sorduk 'Görevimizi sizden öğrenecek değiliz' dedi. 'Görüntüleri telefonunuzun çöp kutusundan da sildiniz mi' diye sordu. Telefonlarımızı tekrar bize açtırıp aldılar, görüntüleri çöp kutusundan da silip telefonu bize teslim ettiler. Yaşanan hukuksuz bir uygulamaydı"

Emniyet'in yayınladığı genelgede, görevli polislerin ve sivillerin ses ve görüntü kayıtlarının sosyal medyada paylaşılmasının, “özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” savunulmuş, ses ve görüntü almanın da görevi yapmayı engellediği iddia edilmişti. (HABER MERKEZİ)