Enformasyon çağında Marx okumak

Christian Fuchs'un son kitabı 'Enformasyon Çağında Marx Okumak: Kapital Cilt 1 Üzerine Bir Medya ve İletişim Çalışması', Tarık Özbek&Ümit Keskin çevirisiyle Koyu Siyah Yayınları tarafından yayımlandı.

Google Haberlere Abone ol

Fuat Özdinç

Christian Fuchs, oldukça verimli bir akademisyen. Hem çok yazıyor hem de sık yazıyor. Yayımlanmış birçok çalışması da Türkçeye kazandırılmış durumda. Yazdıkları ile bizlerin iletişim çalışmaları alanındaki kavrayışımızı geliştiriyor, bu konular üzerine olan bilgimizi genişletiyor. Yazarın Türkçeye kazandırılan son kitabı ise 'Enformasyon Çağında Marx Okumak: Kapital Cilt 1 Üzerine Bir Medya ve İletişim Çalışması' adını taşıyor.

Kitap, yayın hayatına yeni girmiş olmakla birlikte oldukça ilginç kitaplar yayımlayan Koyu Siyah Yayınevi’nden çıktı. Yayınevi daha önce Bryan Turner’dan Resul Hamzotav’a, kendi çapında geniş denilebilecek çerçevede ve özenle seçildiği belli olan kitaplar yayımladı. 'Enformasyon Çağında Marx Okumak' da bu çerçevede ele alınması gereken bir kitap olarak karşımıza çıkıyor.

Kitabın adı aslında içeriğini birçok açıdan anlatıyor. Marx’ın 1867’de yayımladığı 'Kapital'in içeriğini anlatan birçok kitaptan farklı olarak Fuchs burada 'Kapital Cilt 1'i medya ve iletişim çalışmaları perspektifinden inceliyor ve bu alanda yaptığı analizleri yoğunlaştırıyor. Fuchs’un buradaki temel derdi “Medya, enformasyon ve iletişim alanlarında siyasal iktisat açısından bir eleştiri yapılacaksa 'Kapital' nasıl kullanılabilir?” sorusuna cevap aramak. Bu soruya cevap ararken Fuchs’un şunun da farkında olduğu rahatlıkla anlaşılıyor: Günümüz kapitalizmi ile 19. yüzyıl kapitalizminin kendi dönemlerine has kimi özgüllükleri var. Bununla beraber Fuchs, Marx’ın meta üretimi analizinden yola çıkarak geliştirdiği kullanım değeri ve mübadele değeri, emek süreci analizi, mutlak ve göreli artı-değer üretimi ve birikim süreci gibi kavramlara dayanarak günümüzde medya, enformasyon ve iletişimin ekonomi politik eleştirisinin nasıl yapılabileceğini gösteriyor. Yazar, medyanın çelişkili çift karakteri üzerinden bir kullanım değeri ve bir mübadele değerine sahip enformasyon ve iletişim araçlarının, kapitalizmin denetiminde olduğunu, tam da bu yüzden 'Kapital'in kapsama alanına girdiğini savunuyor.

Enformasyon Çağında Marx Okumak, Christian Fuchs, Çevirmen: Tarık Özbek&Ümit Keskin, 576 syf., Koyu Siyah Yayınevi, 2021.

Westminster Üniversitesi İletişim ve Medya Araştırmaları Enstitüsü’nün direktörlüğünü yürüten Prof. Fuchs, iletişimin ve medyanın ekonomi politiği, eleştirel dijital ve sosyal medya çalışmaları, internet ve toplum ilişkisi ile enformasyon toplumu kuramı alanlarında üretime devam ediyor. Kitabın yapısında, öncelikle giriş bölümünde enformasyon çağında Marx’ın eserinin medya ve iletişim çalışmaları perspektifinden neden temel bir okuma olduğu tartışmaya açılıyor ve medya ile iletişimin ekonomi politiğine giriş yapılıyor. İlk kısımda Marx’ın yönteminde kullandığı diyalektik analiz ve materyalizm kavramları yer alıyor. İkinci kısımda kapitalizmde meta, para ve sermayenin dolaşım diyalektiği inceleniyor. Mutlak artı-değer üretimine odaklanan üçüncü kısım, emek süreci ve değerlenme sürecinin analiziyle başlayıp enformasyonun üretim süreci, medyada üretken tüketim süreçleri ve üretken tüketici kavramı ile devam ediyor. Dördüncü kısım, göreli artı-değer üretimine odaklanıyor. Beşinci kısımda mutlak ve göreli artı-değer üretim süreci analiz edilirken Symthe’nin açtığı ücretsiz emek tartışmalarına yer veriliyor. Ücretler ve ücretlerdeki değişimlere odaklanan altıncı kısımda fazla mesainin yaygın olarak görüldüğü yazılım endüstrisi ile 21. yüzyılın parça başı ücret sistemini temsil eden platformlar üzerinden çevrimiçi serbest çalışma düzeni tartışmaya açılıyor. Yedinci kısımda sermaye birikim süreci, özellikle de artı-değerin sermayeye dönüşüm süreci ayrıntılı olarak ele alınırken ABD ve AB örneklerinde işsizlik oranlarının gelişimi üzerinden bir okuma yapılıyor. Sekizinci ve son bölümde ise ilkel birikimle ilgili literatüre ve müşterekler hakkında güncel tartışmalara yer veriliyor. Bu hususta medya, iletişim ve kültür endüstrisinde ilkel birikim sürecinin nasıl işlediği, müştereklerin metalaştırılması, medyada yoğunlaşma gibi konular tartışmaya açılıyor.

Kısacası, kitap Marx’ın 'Kapital Cilt 1'de sunduğu meta analizinin medya ve iletişim çalışmaları üstünden yeniden okunması için bir rehber kitap özelliği taşıyor. Bu açıdan Marx’ın eserinin aynı zamanda geleceğe dönük olduğu ve geliştirdiği ekonomi politiğin eleştirisinin günümüzdeki enformasyon ve iletişim araştırmalarına eleştirel bir perspektif katabileceği değerlendirmesini yapıyor. Sonuç itibariyle, hem bu alanlardaki öğrenciler için Marksist analize bir kılavuz hem de hızla gelişen enformasyon ve iletişim teknolojileriyle birlikte bu teknolojilere erişebilen herkesin hayatına giren sosyal medya platformlarını yakından incelemek isteyen herkes için önemli bir kaynak özelliği taşıyor.