Engin Günaydın'dan Tamer Karadağlı yorumu: Kendisinin özel hayatı...
Engin Günaydın, 58. Altın Portakal ödüllerindeki tavırları nedeniyle gündemde olan Tamer Karadağlı hakkında konuştu. Günaydın, "Kişilerin hayatlarıyla ilgilendiğiniz zaman film yapmak çok zor" dedi.
DUVAR - Senaryosunu Engin Günaydın'ın yazdığı, Taylan Biraderler'in yönetmen koltuğunda oturduğu "Andropoz" dizisi bugün Netflix'te izleyicilerle buluştu. Marmaris’te ailesi ile mütevazi bir hayat süren tuhafiyeci Yusuf’un orta yaş bunalımının etkisiyle kendinden başlayarak tüm hayatını değiştirme çabasını konu alan dizinin oyuncu kadrosunda Engin Günaydın, Tamer Karadağlı, Derya Karadaş, Turgut Tunçalp, Gülçin Santırcıoğlu, Şebnem Hassanisoughi, Yuliia Sobol, Doğa Zeynep Doğuşlu, Ergin Torun, ve Melissa & Merih Dilber gibi isimler yer alıyor.
Gazete Oksijen'den Binnaz Saktanber'e konuşan Engin Günaydın, 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Ödül Töreni'nde Nihal Yalçın'a karşı sergilediği tavırlar sebebiyle eleştirilen Tamer Karadağlı'nın rolünü ve performansını çok beğendiğini belirtti. Bir oyuncuda sadece performansı ve başarısına önem verdiğini söyleyen Günaydın, "Benim bir oyuncuda en önemli bulduğum konu performansı, filme etkisi ve başarısı. Gerisi kendisinin özel hayatı. Ve beni gerçekten hiç ilgilendirmiyor. Kişilerin hayatlarıyla ilgilendiğiniz zaman film yapmak çok zor" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'DE KOMEDİNİN DOZU ÇOK DÜŞÜK'
Türkiye'deki komedi hakkında da konuşan Günaydın, "Türkiye'de komedinin dozu çok düşük. Ama komedyenler beklemedeler. Komedi şu anda bir kültür biriktiriyor. Bu kültürün aktörlerinin, kahramanlarının kimler olduğunu zaman gösterecek. Önümüzdeki zamanda çok komedyen göreceğiz" dedi.
'SADECE MİTHAT ALAM DEĞİL, BİRÇOK ALANDA BU ÜZÜNTÜ VERİCİ DURUM VAR'
Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi yöneticilerinin görevden alınmasına ilişkin konuşan Günaydın, şu ifadeleri kullandı:
"Böyle köklü kurumların, çok uzun uğraşlarla çalışmış insanların hatıralarına sahip çıkılmaması çok üzücü. Korumak dururken, destek olmamak, yok etmek çok üzücü. Sadece Mithat Alam değil, birçok alanda da bu üzüntü verici durum var. Bu konular maalesef oluyor, yapacak da bir şey yok. Söylenecek şeyleri söylüyoruz, ediyoruz ama... Birileri dinliyor mu, dinlemiyor mu? Sanki boşa konuşmak gibi geliyor bana. Manası sanki yok gibi."