Engin Özkoç'tan Soylu'ya: 'Gereğini yapmazsan şerefsizsin'
CHP'li Özkoç, İçişleri Bakanı Soylu’nun altı partinin toplantısından sonra metnin bir büyükelçiye gönderildiği iddiasına “Doğruysa gereğini yap. Eğer gereğini yapmazsan şerefsizsin” diye yanıt verdi.
DUVAR - CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na “İlk altılı masa toplantısından sonra tutanak altına almaya çalıştığınız bildiriyi, hangi büyükelçiye düzeltmeye gönderdin, biraz edebin varsa bunu açıkla” sözlerine yanıt verdi.
TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Engin Özkoç, Süleyman Soylu'nun Türkiye'de kargaşa çıkarmak istediğini savundu.
ANKA'nın haberine göre Özkoç, “Süleyman Soylu, fitne, fesat, iftira yoluyla Türkiye’de kargaşa yaratmak istiyor. Bu konu gerçekten doğruysa gereğini yap. Eğer gereğini yapmazsan şerefsizsin. Eğer gereğini yapmazsan ahlaksız bir adamsın. Eğer gereğini yapmazsan yalancı bir adamsın. Bütün bunları mahkemeye ver. Bu sıfatlara layık olduğunu kanıtlayayım” ifadelerini kullandı.
Engin Özkoç’un konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
KIDEMLİ HAKİMLER BUGÜN NEDEN GÜVENSİZ OLDU?: Seçim Kanunu ile ilgili bizden çok iktidar konuşuyor. Bizim için ‘Bir avuç suda fırtına koparıyorlar’ diyorlar. Öyle yapmıyoruz. Millet İttifakı’nın önünü kesecek hiçbir olay yoktur. Ancak söylenmesi gereken şeyleri de söylüyoruz. Diyoruz ki, baraj yüzde 7 değil 3 olmalıdır. Bütün siyasi partilerin kendini eşit şekilde ifade etmeleri için bu gerekli. Kıdemli hakimleri devre dışı bırakmak onları itibarsızlaştırmaktır diyoruz. Kıdemli hakimler bugün neden güvensiz oldular? Neden itibarsızlaştırıyorlar?
SEÇİM GÜVENLİĞİ BÖYLE SAĞLANMAZ: Diyoruz ki, böyle yerlerde tombaladan seçerek seçim yapılmaz. Seçim güvenliği böyle sağlanmaz. Bunun için liyakat ve kurumsallık gerekiyor. Bir de yurt dışında vatandaşlarımız oy kullanıyorlar. Vatandaşlarımız neden seçilme hakkına sahip değil? Bu, yasalara eklenebilir. Oy kullanabilen herkesin seçilme hakkına sahip olmasını talep ediyorum.
ACINACAK BİRİ VARSA BİNALİ BEY’İN HALİYDİ: İktidar mensupları ile konuştuk. Bizim istediğimiz kavga değil. Biz, huzur içinde doğru şeyler olsun istiyoruz. İktidar, görme engelli vatandaşlarımızın da yanında refakatçi ile değil şablon üzerinden oy kullanmalarını uygun gördü. Doğru değil mi? Demek ki biz söylediğimiz zaman yanlış olmuyor. Doğru olanı söylediğimiz zaman iktidarın bunu düzeltmesi gerekiyor. Binali Yıldırım bir açıklama yapmış, “Bunlar kendilerini acındırmaya geliyorlar” demiş. “Bu ülkede acınacak biri varsa Binali Bey’in İstanbul’daki haliydi” derler.
SEN GÜNAHKARSIN ERDOĞAN: Milleti doları olanların kefili yapıyor. Dolar milyarderlerinin kefili milletimiz olacak. Bankadaki doları olanlara “TL’ye çevirin” diyor. Örneğin “1 milyon lirayı mevduat hesabına yatırırsanız bu 272 bin lira olarak size geriye dönecek” diyor. Bunun en önemli yükünü Hazine, yani millet karşılıyor. Hani faiz günahtı? Sen günahkarsın. Recep Tayyip Erdoğan’a bir kez daha söylüyorum. “Faiz günahtır” dedin, en büyük faizi uygulayan sensin. Bu günahtır, sen de günahkarsın.
TONLARCA KOKAİNİN GERÇEK PATRONUNU GİZLEYEN SOYLU'DUR: “Bir insan bir ordunun içine girip nifak sokarak orduyu birbirine düşürür” derler ya tam da bunun karşılığı Süleyman Soylu. Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı döneminde yaptıkları ile ibret verici bir noktaya gelmiştir. Kara para akladığı iddia edilen ve yurt dışında kendisine arama kararı çıkarılan insanlarla odasında görüşen kişinin adı Süleyman Soylu’dur. O kişiyi devletin yapısıyla birlikte yurt dışına kaçırdığını Bütçe Komisyonu’nda itiraf eden kişi Süleyman Soylu’dur. Bir mafya liderinin bir siyasetçiye 10 bin dolar rüşvet verdiğini itiraf edip o siyasetçiyle ilgili hiçbir şey yapmayan kişi Süleyman Soylu’dur. Yakalanan tonlarca kokainin gerçek patronunu gizleyen ve hiç alakası olmayan insanları cezaevine koyan Süleyman Soylu’dur.
SOYLU, KARGAŞA YARATMAK İSTİYOR: Süleyman Soylu, fitne, fesat, iftira yoluyla Türkiye’de kargaşa yaratmak istiyor. CHP ve altılı ortak bildiri ile ilgili, “bir büyükelçi, bir büyükelçiye gitti”, tekerleme gibi, “yaptırım istedi” falan filan. Şimdi ben, buradan sana, senin gözünün içine baka baka sesleniyorum: Bu doğru ise gereğini yap. Gerçekten, uyuşturucu baronları için gereğini yapmadın, kara para aklayanlar ile ilgili gereğini yapmadın, mafya liderleri ile ilgili gereğini yapmadın. Sana bu konuda güvenmiyorum ama bu konu gerçekten doğruysa gereğini yap. Eğer gereğini yapmazsan şerefsizsin. Eğer gereğini yapmazsan ahlaksız bir adamsın. Eğer gereğini yapmazsan yalancı bir adamsın. Bütün bunları mahkemeye ver. Bu sıfatlara layık olduğunu kanıtlayayım. Ya gereğini yap ya bu sıfatların mağduru sensin.
YAPTIKLARININ HESABINI VERECEKSİN: Sen, kendin gibi mi sanıyorsun CHP ve muhalefet liderlerini? Sen, CHP’de ufacık bir lekeyi onlara dokunduramazsın. Sen, kendi partisinin lideri olup, kendi partisini satan, bir bakanlık uğruna kendisini destekleyen vatandaşlara arkasını dönen, bir kişinin tetikçiliğini yapan, kendi bulunduğun İçişleri Bakanlığı’nda da “Bir tek İçişleri’yle ilgili makale okumadan buraya getirildim” diye liyakatsizliğini itiraf eden kişisin. Bir gün bu yaptıklarının hesabını Türkiye Cumhuriyeti’nde vereceksin. (HABER MERKEZİ)