Erdoğan, TTB Başkanı Fincancı'yı hedef aldı: Bu ismin değişmesini sağlayacağız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu, 'kimyasal silah' iddialarına ilişkin açıklamaları nedeniyle TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı'yı hedef aldı.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi.
Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki toplantı 3 saat 40 dakika sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, PKK'ye yönelik Irak'ın kuzeyinde yürütülen operasyonlarda kimyasal silahlar kullandığı iddialarına ilişkin açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincancı ile ilgili yargının harekete geçtiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "TTB başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin değişmesini sağlayacağız. Ülkesine ve ordusuna alçakça iftira eden şahsın adı Türk’le başlayan kurumun başında olmasını milletimizin tüm fertlerini rahatsız ettiğine inanıyorum. Bakanlarımıza, Tabipler Birliği başta, meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdim" ifadelerini kullandı.
Açıklamalardan satır başları şöyle:
ÜLKEMİZDEKİ TÜM MADENLERİN DURUMU GÖZDEN GEÇİRİLECEKTİR: "14 Ekim Cuma akşamı milletçe hepimizi yasa boğan acı bir haberle sarsıldık. Bartın'ın Amasra ilçesindeki bir kömür madeni ocağında meydana gelen patlamada 41 kardeşimizi şehit verdik. Ertesi gün Diyarbakır programımızı erteleyerek Amasra'ya gidip hem çalışmaları yerinde inceledik hem şehitlerimizin cenaze törenlerine katıldık hem de ailelerine başsağlığı diledik. Ülkemizin bir daha böyle felaketlerle maruz kalmaması için gereken çalışmaları yürütüyoruz.
Daha önce 159 bin olan mesleki eğitim merkezlerindeki kayıt sayısı, şu anda 910 bine yükselmiş durumdadır. Kasım ayında yıl sonu hedefimize ulaşacağımız ve sonrasında da hedefi geçeceğimiz anlaşılıyor. Ayrıca mesleki ve teknik liseli gençlerimiz için cazip hale getirecek ilave düzenlemelerin hazırlıkları içindeyiz. Bartın'daki benzeri kazaların önüne geçmek için atacağımız adımlar arasında bölgede, madenciliğe özel bir meslek lisesi açma projesi de bulunuyor. Yaşanan kaza ile ilgili iş güvenliğinden teknik eksiklere kadar her konu inceleniyor, araştırılıyor. Ortaya çıkacak sonuçlara göre gerekenin yapılacağından kimsenin şüphesi olmasın. Amasra'dan alınan dersler ışığında ülkemizdeki tüm madenlerin durumları baştan sona gözden geçirilmektedir.
AZERBAYCAN İLE DAHA NELER YAPABİLECEĞİMİZİN TAHAYYÜLÜNÜ MİLLETEMİZİN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ: Bilindiği gibi vatan savaşı sonrasında Azerbaycan ile ilişkilerimizi yeni bir seviyeye çıkardık. İlişkilerimizin tapusu niteliğindeki Şuşa Beyannamesi'ni yıldırım hızıyla meclislerimizden geçirerek bu yeni dönemi tescilledik. Azerbaycan'ın azat olan topraklarında rekor hızla inşa edilen Fuzuli ve Zengilan havalimanlarını bölgenin gelişmesi ve kalkınması bakımından stratejik hamleler olarak görüyoruz. Bu ziyaretlerimizde bölgeye canlılık getirecek bir diğer önemli adım olan mayınların temizlenmesi projelerini de hızlandırma kararı aldık. Azerbaycan ile diğer bazı kardeş devletlerin de katılımıyla üçlü formatlarda ticaret, ulaştırma ve enerji alanlarındaki iş birliği ufkumuzu genişletecek çalışmalar yürütüyoruz. Bu arada açılışın hemen ardından da Dost Agropark açılışını yaptık. Orada da şu anda devasa bir alanda gerek angus hayvancılığı ve bunun yanında kesimler, bütün bunlarla beraber de yine orada ciddi manada bir tarım ile ilgili olarak yatırımlar yapıldı. Normalde çok uzun yıllar alacakken bizim kısa sürede tamamladığımız bütün bu gelişmeler asla küçümsenemeyecek, hepsinin arkasında kuvvetli bir siyasi iradenin, sonuç alma kararlılığının olduğu adımlardır. Bu kadar kısa sürede alınan mesafeye bakınca Azerbaycan'la orta vadede daha neler yapabileceğimizin tahayyülünü milletimizin takdirine bırakıyoruz
Binali Yıldırım ve İstanbul Milletvekilimiz Şamil Ayrım ile koruma görevlisi Oğuzhan Demirci'nin yaralandığı kaza hepimizi üzmüştür. Kendilerine şifalar diliyoruz. Hiçbirinin hayati tehlikesinin olmadığı görmekten de memnuniyet duyduk.
DİYARBAKIR MİTİNGİ ÇOK ÇOK FARKLI BİR HEYECANA VESİLE OLDU: Malatya'da cumartesi günü toplu açılış töreni, gençlik buluşması ve sivil toplum yemeği ile dolu bir gün geçirdik. Yaklaşık resmi rakamlarla söylüyorum, 60 bin kişinin katıldığı bu toplu açılış töreni gerçekten coşku, heyecan doluydu. Havalimanından toplantının yapıldığı alana kadar bu coşku bizleri de heyecanlandırdı. Ertelediğimiz Diyarbakır programını da yaptık. Malatyalı ve Diyarbakırlı tüm kardeşlerime, bu ziyaretlerimizin her anında bize gösterdikleri sevgi, coşku, muhabbet için şükranlarımı sunuyorum. Diyarbakır'da da yine resmi rakamlarla ifade ediyorum, 70 bin kişinin katıldığı bu toplu açılış ve miting çok çok farklı bir heyecana vesile olmuştu. Onda da yine havaalanından, toplu açılışın yapılacağı meydana kadar gerçekten bir başka heyecan, bir başka coşku vardı. Bu vesileyle, bölücü terör örgütünün zorla kopardığı evlatlarına kavuşmak için mücadele veren cesur Diyarbakır annelerini yürekten selamlıyorum; kendileriyle de orada görüşme imkanı buldum. İnşallah aynı heyecan ve gayretle önümüzdeki günlerde de pek çok programla ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
TOGG BANTTAN İNDİRME TÖRENİ: Yarın, Cumhuriyet tarihinin en büyük konut, iş yeri ve arsa projesinin temel atma törenini gerçekleştireceğiz. Cuma günü vizyon belgemizin tanıtım törenini Ankara Kapalı Spor Salonu'nda yapacağız. Cumartesi günü Türkiye'nin otomobili TOGG'un banttan indirme törenine katılacağız. Ayrıca kasım ayında Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi ve G20 Liderler Zirvesi'nin de aralarında olduğu çok önemli Endonezya Bali'de yapılacak olan bir dizi yurt dışı programımız olacak.
ADINI 'TÜRKİYE YÜZYILI' KOYDUK: Cumhuriyetin 100. yılına büyük bir heyecanla, şevkle, coşkuyla hazırlanıyoruz. Bizim için bu yıl dönümü, sadece yeni devletimizin ikinci asrının başlangıcını ifade eden bir takvim değişikliği olmanın ötesinde manalara sahiptir. İşte bu anlayışla, Anadolu toprakları üzerinde son 1000 yılda kurduğumuz üçüncü devletimiz olan Cumhuriyetimizi, siyasi, ekonomik, sosyal, diplomatik alanlarda milletçe hayalini kurduğumuz seviyeye çıkartacak atılımın adını 'Türkiye Yüzyılı' koyduk. Ülkemizin ve medeniyetimizin tüm kazanımları üzerinde yükselteceğimiz bu vizyon, yeni nesillere bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır. Uzunca bir süredir dile getirdiğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarını Türkiye Yüzyılı'nın inşası yolundaki basamaklar olarak görüyoruz. Üstelik bu atılımı, dünyanın tarihi dönüşüm yaşadığı bir dönemde hayata geçiriyoruz.
İNŞALLAH SAPKIN DAYATMALARDAN KURTULACAKTIR: Türkiye'nin içinde bulunduğu süreç, siyasi, iktisadi, sosyal ve kültürel gelişmeleriyle dünyadaki olan bitenlerden ayrı değildir. Dünya, geçtiğimiz asrın ortalarına doğru faşizmin sultasından 30 yıl önce de komünizmin hezeyanlarından kurtulmuştu. İnşallah bu dönemde de dünyamız, parıltılı kavramların ambalajı içinde önümüze getirilen ve insan fıtratını bozarak onu yeniden felaketin eşiğine sürükleyen sapkın dayatmalardan kurtulacaktır.
KÖKLERİMİZİ YENİDEN İHYA EDECEK BİR ATILIMDIR: Her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, hak ve özgürlüklerini genişleten bir Türkiye için çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı hedefimiz, sadece milletimizin refahını yükseltme, sadece ülkemizi bölgesel ve küresel güç haline getirme gayesi taşımıyor. Bu, aynı zamanda inanç, kültür, medeniyet köklerimizi de yeniden ihya edeceğimiz bir atılımın adıdır. Bunun için 85 milyon vatandaşımızın her birine seslenerek diyorum ki; gelin Türkiye Yüzyılı'nı geçtiğimiz 20 yılda hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma altyapısı üzerinde hep birlikte inşa edelim. Gelin bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023'ü, ülkemizin en büyük atılımının başlangıç noktası haline getirelim.
DEMOKRASİ VE KALKINMA DEVRİMLERİNİ HAYATA GEÇİRDİK: Ülkenin çözülmemiş hiçbir meselesini bırakmamak için çıktık. Yolda hangi fedakarlıklarla neler yaptığımızın en yakın şahidi milletin bizatihi kendisi olacak. Biz bu gayretleri gösterirken kimlerin de ülkeye ihanet pahasına başka gündemlerin peşinden gittiğini en iyi milletimiz biliyor. Sınırlarımıza saldıran, şehirlerimizi kana ve ateşe bulamaya çalışan terör örgütlerinden kendi milletine silah doğrultan darbecilere kadar can ve mal güvenliğimize yönelik nice tehditle mücadele ettik. Teröristlerin ülkemizi yangın yerine çevirmeye çalıştıkları günlerden devletin tepelerine binen yumruğundan kaçacak delik aradıkları günlere gelmiş olmanın huzuru içindeyiz. Milletimizin temel hak ve özgürlüklerini, ülkenin hayati çıkarlarını; kısır hesapları, sinsi niyetleri ve ideolojik saplantıları için örseleyen vesayet güçleriyle kavgaya tutuştuk. Partimizi kapatma girişimlerine kadar varan bu tür yanlış girişimlerin artık akla bile gelmeyeceği, demokratik olgunluk seviyesine ulaştık. Tüm umudunu ülkenin ve milletin felaketi üzerine kuran kifayetsiz siyasetçilerle uğraştık. Ülkemizin bu hususta da hak ettiği iklime kavuşacağı günlerin uzak olmadığına inanıyoruz. Türkiye'nin siyasi ve ekonomik bağımsızlığını hazmedemeyen emperyalistlerin farklı görünüm ve alandaki oyunlarıyla boğuştuk. Maruz kaldığımız çifte standartları, gizli açık ambargoları, sinsi tecrit çabalarını fırsata dönüştürerek kendi göbeğimizi kesecek adımlarla her alanda gücümüze güç kattık. Hamdolsun. Özetle ifade etmeye çalıştığımız engelleme çabalarının hepsinin de üstesinden gelerek demokrasi ve kalkınma devrimlerimizi birer birer hayata geçirdik.
BİZİ ENGELLEYECEK GÜÇ TANIMIYORUZ: Bugün de ülkemizin önündeki tüm sorunları çözecek mücadeleyi vermeyi, gayreti göstermeyi sürdürüyoruz. Kökenine, inancına, meşrebine, siyasi ve sosyal tercihine bakmadan her bir vatandaşımızı layık olduğu haklara, özgürlüklere, refah düzeyine, gelecek güvencesine kavuşturmakta kararlıyız. Vatan topraklarının her karışında hakim kıldığımız huzurun, gelişme ve kalkınma iradesinin engellenmesine, umutlarımızın üzerinin gölgelenmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Kadınıyla, erkeğiyle, genciyle, yaşlısıyla, işçisiyle, memuruyla, sanayicisiyle, çiftçisiyle her kesimden insanımız bizimle olduğu müddetçe Allah'ın izniyle önümüzde duracak, bizi engelleyecek güç tanımıyoruz.
Ülkemizin zenginliğini milletimizin her kesimiyle adil şekilde paylaşma ilkemizi, sosyal devlet ilkesiyle hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Geçmişte yakacak gıda gibi birkaç başlıkta destek alan ailelerimiz elektrikten, kiraya kadar geniş bir yelpazede devleti yanlarında bulmaktadır.
AİLE YAPIMIZI YIKMAYA YÖNELİK TEHDİTLER: Büyüğü ile annesiyle, çocuğuyla bütün olarak ailenin tamamını koruyacak, gözetecek, güçlendirecek çalışmalara ağırlık veriyoruz. Aileye yönelik hizmetlerimizi genişletmeye çalışan yeni bir adımın müjdesini paylaşmak istiyorum. Kadınlarımıza ve çocuklarımıza yönelik Aile Destek Merkezleri ve Sosyal Dayanışma Merkezleri var. Kadınlarımızı üretken hale getirmeyi, çocuklarımızın sağlıklı gelişim göstermeye dönük faaliyetler sürdürülüyor. Kadın ne kadar güçlü olursa tüm aileyi ayakta tutmakta başarılı olacaktır. Son dönemde aile yapımızı yıkmaya yönelik tehditlere karşı aldığımız tedbirleri bu merkezleri güçlendirerek tahkim ediyoruz. Ülkemizde halen faaliyette olan 330 Aile Destek Merkezi sayımızı 656'ya, 47 Sosyal Dayanışma Merkezi sayımızı 116'ya çıkartıyoruz. Bu yaygınlaştırmada önceliği de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemize veriyoruz. Önümüzdeki yıl için bu merkezlerde yürütülecek faaliyetlere 1,2 milyar liralık kaynak ayırdık.
BU İSMİN DE DEĞİŞTİRİLMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ: Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yürüttüğü sınır ötesi harekatlara iftira atan Tabipler Birliği Başkanıyla ilgili yargı harekete geçmiştir. Ayrıca bu ismin üzerinde de çalışmalarımızı yürütecek, gerekirse yasal düzenlemeyle bu ismin de değiştirilmesini sağlayacağız. Terör örgütünün diliyle konuşarak ülkesine ve ordusuna alçakça bühtan eden böyle bir şahsın, adı Türk ile başlayan bir kurumun başında olmasının milletimizin her bir ferdini rahatsız ettiğine inanıyorum. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızın yürüttüğü soruşturmanın sonuçlarına ve mahkemelerin vereceği kararlara göre hem bu kişiyle hem de bu kurumla ilgili gereken adımlar atılacaktır. Bu çerçevede kabine toplantımızda ilgili bakanlarımıza Tabipler Birliği başta olmak üzere meslek örgütlerinde yeni bir yapıya geçilmesine yönelik mevzuat çalışmalarının hızlandırılması talimatını verdik. Meslek örgütlerini ideolojik saplantılarının borazanı haline getiren terör örgütü destekçilerini, buralardan temizleyerek bu yapıları kuruluş amaçlarına uygun faaliyetlere yoğunlaştırmakta kararlıyız." (HABER MERKEZİ)