Erdoğan: CHP'de matem havası var

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hasan Güngör Spor Salonu'nda partisinin Denizli 8. Olağan İl Kongresi'nde konuştu.

Kongrede yapılan seçimin ardından Muhammet Subaşıoğlu, AK Parti Denizli İl Başkanı seçildi.

Erdoğan yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Sanayinin, ihracatın, üretimin, turizmin ve tarımın kalbi Denizli'de bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Tarihi ve tabii güzelliği ile şiirlere, türkülere, şarkılara ilham veren Denizli'yi şairin şu mısralarıyla yürekten selamlıyorum; Yaylanda, Yörüklerin yaylanır iner gelir ovasında eğlenir, türküsün, şiirsin, aşksın Denizli. Sözün en güzeli sana söylenir, kayalarda olur şahin yuvası canlara can verir suyu havası, ölür yine sevdiğinden vazgeçmez ömre değer Denizli'nin sevdası. Sevdası ömür süren Denizli'de, bizi buluşturan kardeşlik atmosferinde gönüllerimizi kucaklaştıran Rabb’ime hamdolsun. Denizli İl Kongremizin AK Parti'mize, teşkilatımıza, şehrimize ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Bayrağı devreden kardeşlerime teşekkür ediyor, nöbeti devralan arkadaşlarıma Rabb’imden muvafakat niyet niyaz ediyorum. İnancım ve duam şudur ki; bu kongre sonrasında AK Parti, Denizli'de daha da güçlenecek, adalete, kalkınmaya daha çok hizmet edecek. El ele gönül gönüle vererek, Denizli'de AK Parti'mizi görkemli günlerine tekrar kavuşturacağız. Aşkla çalışarak 31 Mart seçimlerinde yaşanan yol kazasını ilk fırsatta telafi edeceğiz." 

'BARİYERLERİ ORTADAN KALDIRMAK İÇİN KULLANDIK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Acı ama bir hakikat olan şu durumu da ifade etmek zorundayım. Türkiye tüm bu başarılarını, müzmin muhalefete rağmen elde etti. Yol yaptık karşı çıktılar, havalimanı yaptık çamur attılar. Hızlı tren hattı yaptık takoz koydular. Tünel, köprü, baraj yaptık mutlaka kulp taktılar. Millete ve memlekete hayrı dokunan hiçbir işin ucundan tutmadılar. Bırakın destek olmayı, muhalefet bize köstek olmasaydı; çok daha büyük başarı hikayelerine imza atardık. Kuyu kazan, çelme takan, Türkiye'yi paçasından tutup, aşağı çeken muhalefet olmasaydı; ülkemiz bugün çok farklı konumda olurdu. Çünkü iş yapacağımız vakti bunların önümüze çıkardığı bariyerleri ortadan kaldırmak için kullandık. Hizmet üreteceğimiz enerjiyi, muhalefetin sabotajlarını savuşturmak için kullandık" diye konuştu.

'YAN GEL YAT OSMAN'

Erdoğan, "CHP'nin genel başkanlığı koltuğunda oturan isimler değişse de hizmet ve yatırım düşmanlığı asla değişmiyor. Ne iş yapma niyetleri var ne de çalışmamıza tahammülleri var. Bunlar çalışmayı sevmiyor, çünkü bunlar tembel. Denizli'nin bunları anlatan çok sevdiğim bir ata sözü var; 'Tembele kapıyı ört demişler, yel eser de örter' demiş. Bunların durumu da aynen öyle. Ağzımızın tadı kaçmasın, aman konforumuz bozumasın havasındalar. Millete hizmet yolunda şantiye tozu yutmak yerine, çilingir sofrasında kadeh tokuşturmak daha çok hoşlarına gidiyor. Üretmeden, ter dökmeden, emek vermeden, hizmet etmeden siyaset yaptıklarını zannediyorlar. 10 dönüm bostan yan gel yat Osman. Bu söz, bunlarda ete kemiğe bütünmüş" dedi.

'HERKESİN MUTLU OLACAĞI BİR HALK İHTİLALİ GERÇEKLEŞTİ'

"Vahim tarafı haset siyasetlerini ülkeye husumete kadar vardırmalarıdır" diyen Erdoğan, "Öyle bir ruh hali içindeler ki 'AK Parti ve Cumhur İttifakı yıpransın da Türkiye'ye ne olursa olsun' diyorlar. Bu ülkenin başarılarına, iftihar meselelerine sevinemiyorlar. Türkiye'nin diplomatik, ekonomik, askeri ve siyasi kazanımlarından dahi mutlu olamıyorlar. Bunun en son örneği, Suriye krizi. Suriye'de 13 yıl süren kanlı katliamlar sonrası, 8 Aralık'ta Esed rejimi devrildi, Baas diktatörlüğü çöktü. Muhalifler Şam'ı tekrar fethetti. Arasında bizim de desteklediğimiz unsurların bulunduğu muhaliflerin 13 yıllık zulme son vermesinden Türkiye olarak memnuniyet duyduk. Suriye'nin özgürleşmesi milyonlarca Suriyeli kardeşlerimizle bizi de sevindirdi. Bundan daha doğal bir şey olamazdı. 911 kilometre sınırımızın olduğu Suriye'deki çatışmaların olumsuz etkisi, en fazla hisseden ülkelerden biriydik. Terör eylemlerinden ülkemize yönelik saldırılara kadar pek çok alanda ciddi bedeller ödedik. Bölücü terör örgütü PKK ve DEAŞ, bu ülkedeki istikrarsızlıktan beslendi. Yabancı güçlerin destekleriyle bu örgütler palazlandırıldı. DEAŞ bahanesiyle bölücü örgüte binlerce TIR dolusu silah ve mühimmat gönderdiler. Zalim Esed ve avanesi, Suriye'yi devasa uyuşturucu üretim çiftliğine dönüştürdü. Zalim Esed'in aile olarak ürettikleri hapların hepsi malumumuzdur. Ölüm ve işkence merkezine çevrilen hapishanelerin, yargısız infazların, evlatlarının önünde katledilen, tecavüz edilen kadınları burada saymıyorum. Suriye'de gövdesinde taş yerine kalp taşıyan herkesin mutlu olacağı bir halk ihtilali gerçekleşti" açıklamalarında bulundu.

'İÇLERİNE SİNDİREMEDİLER'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP tarafında matem havası var. Şam'daki müttefiklerini kaybetmenin şokunu halen atlamadılar. Fikri akrabalıkları bulunan Baas rejiminin düşmesini hazmedemediler. Suriye'de ülkemize müzahir yönetimin olmasını içlerine sindiremediler. Eski genel başkanlarının kuyruk acısını biliyoruz, Baas rejimi ve Esed sevgisinin altında farklı sebepler var. Yeni genel başkanın Suriye'deki halk devriminde niçin bu kadar rahatsız olduğunu hepimiz merak ediyoruz. Buradan Sayın Özel'e soruyorum; Halep Kalesi'ne asılan ay yıldızlı al sancak CHP'ye niye dokunuyor? Hama, Humus, Şam, Dara'nın camilerinde Türkiye için yapılan dualar sizde neden hazımsızlık oluşturuyor? Emevi Camisi'nde kılınan namaza, edilen duaya CHP yönetiminin bu kadar tepki göstermesinin asıl sebebi nedir? Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği istikrar ve huzura kavuşacak olması, CHP genel merkezinde neden sorun çıkartıyor? 1 milyon evladını kaybetmiş, mazlum Suriye halkıyla alıp veremediğiniz nedir? Haktan, hukuktan dem vurmayı seviyorsunuz. Öyleyse niçin belediye başkanlarınızın hukuk tanımazlığına sesinizi çıkarmıyorsunuz? Irkçılık yaptığını, hukuku çiğnediğini ekranlarda itiraf eden şahısla ilgili bir açıklama, kınamanız olacak mı Sayın Özel? Bunlar Sayın Özel ve CHP yönetiminin cevap veremeyeceği sorulardır. Lafa gelince 'Atatürk'ün kurduğu partiyiz' derler. Ömrünün 3'te biri savaş meydanlarında geçen gazinin Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da verdiği mücadeleyi bilmezler. Tek parti faşizminin ırkı, oryantalist kodlarından kendilerini bir türü kurtaramadılar. Böyle bir muhalefete, zihniyete rağmen Türkiye'yi bu seviyeye taşıdık."

(HABER MERKEZİ)