Erdoğan: Eşimle şiir gibi bir yaşamımız var
Cumhurbaşkanı Erdoğan katıldığı "Gençlerle Şiir Gecesi"nde kendi seslendirdiği şiiri duyunca duygulandı. Soru üzerine "Şiir yazmıyorum ama şiir okuyorum. Eşimle ise şiir gibi bir yaşamımız var" dedi.
DUVAR- Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki akşam Maraş'taki şiir gecesinde "Gençlerle Şiir Gecesi" etkinliğine katıldı. Sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülere göre Erdoğan etkinlikteki konuşmasında "Hiç şüphesiz aleme, dünyaya ve insanlığa diyecek sözü olan insan için edebiyat ve özellikle şiir en doğru yöntemdir" dedi.
Programda Erdoğan, kendi seslendirdiği Erdem Beyazıt'ın "Sana, Bana, Vatanıma ve Ülkemin İnsanlarına Dair" şiiri dinletildiği sırada duygusal anlar yaşadı.
'EŞİMLE ŞİİR GİBİ YAŞAMIMIMIZ VAR'
Bir gencin "Şiir yazıyor musunuz? Eşiniz Emine Erdoğan Hanımefendiye şiir yazdınız mı ya da okudunuz mu?" sorusu üzerine Erdoğan "Çok zor soru sordun. Maalesef şiir yazmıyorum ama şiir okuyorum, okumaya devam ediyorum. Eşimle ise şiir gibi bir yaşamımız var" yanıtını verdi.
'BUNDAN DOLAYI ALDILAR. NE KADAR DA GÜZEL OLDU'
Erdoğan, cezaevine girmesine neden olan konuşmayla ilgili bir soru üzerine "Bu benim Siirt'te, şiirimsi bir konuşmaydı. O da 'Minareler süngü, kubbeler miğfer, camiler kışlamız, müminler asker, bir şey bizi sindiremez, gökler, yerler açılsa, üzerimize tufanlar, yanardağlar saçılsa biz oyuz ki imanıyla övündüğümüz ecdadımız titretici şeylere hiçbir gün diz çökmemiş, zaferlerin kapısı, Anadolu'nun tapusu, Malazgirt'ten ta Çanakkale'ye imanın geçilmez kalesine kadar ecdadımı zaferden zafere koşturan şu anda içinde bulunduğunuz bu iman birliğidir' demiştim. Bundan dolayı aldılar. Ne kadar da güzel oldu" diye konuştu.
'YANAN YERLER İMARA AÇILMAYACAK'
"Her yangından sonra yangın olan bölgelerde otel yapılacağı veya buraların imara açılacağı yönünde iddialara rastlıyoruz. Bu konuda bilgi verir misiniz?" sorusunu da yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi: "Benim 'terör yalanı' veya 'yalan terörü' diye ifade ettiğim, bu yalan terörüyle büyümeye çalışıyor. Kültür ve Turizm Bakanım kaç kez açıkladı, ben sürekli açıkladım. Bundan böyle kesinlikle Kültür ve Turizm Bakanım, Çevre ve Şehircilik Bakanım, biz 'nerede böyle bir şey bulursak kesinlikle yıkarız' dedik. Zaten yıkımına da başladık. Asla müsaade etmeyeceğiz, etmeyiz. Bunu da defaatle söyledik. Fakat tabii bu bay Kemal, işi gücü yalan. Dürüstlük, doğru konuşmak yok. Şöyle bir de dikili bir taşınız var mı, dikili bir ağacınız var mı? Yok." (AA)