Erdoğan 'ev almayı düşünenler' için 3 paket açıkladı
Erdoğan, konut sektöründeki arzi dalgalanmaya karşı bir dizi tedbir aldıklarını duyurdu, konut finansmanı konusunda hazırladıkları 3 ayrı paketin detaylarını açıkladı.
DUVAR - Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde saat 16.55'te başlayan toplantı yaklaşık 3 saat sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
Erdoğan konut satışlarını artırmak amacıyla belirledikleri teşvikleri açıkladı. Erdoğan, “İlk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşımıza 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz" dedi. "Yerli ve milli pasaport üretimine" de değinen Erdoğan "Yerli ve milli pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk. Yeni pasaportumuzun sayfaları Topkapı Sarayı ile başlayıp, 1. Meclis'le sona eriyor, tam ortasında Ayasofya Cami’si bulunuyor. Ağustos ayı itibariyle vatandaşlarımıza verilmeye başlanacak yeni pasaportumuzun da ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Suriyeli göçmenlere ilişkin açıklamalarını eleştirdi. Erdoğan "Mültecileri Suriye'ye göndereceğiz diyor. Bunları yapamayacaksınız, bunları yapmaya hiç kimsenin de gücü yetmez. Bay Kemal, 3 milyon 700 bin Suriyeli kardeşimizdir, biz onlara sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşması şöyle:
VATANDAŞLARIMIZIN HAYAT PAHALILIĞININ YOL AÇTIĞI SIKINTILAR SEBEBİ İLE ZOR GÜNLER GEÇİRDİĞİNİ BİLİYORUZ: “Hedeflerimize ulaşmamıza bir el uzatımı mesafe kaldığı bu kritik aşamada vatandaşlarımızın hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılar sebebi ile zor günler geçirdiğini biliyoruz. Bilhassa dar gelirli insanlarımızın alım güçlerindeki düşüşün farkındayız. Bir yandan enflasyonu dizginleyecek tedbirleri alırken, diğer yandan da ücretlere yaptığımız artışlarla alım gücündeki gerilemeyi telafi etmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede yılbaşında asgari ücretten işçi, memur ve emekli maaşlarına kadar geniş bir alanda ciddi artışlar yaptık. Temmuz ayında yapılacak enflasyon farkı artışları ve diğer düzenlemeler ile dar gelirlilerin alım gücünü biraz daha iyileştireceğiz.
HİÇBİR İNSANIMIZIN BOYNU BÜKÜK DOLAŞMASINA YOL AÇMAYACAK ANLAYIŞLA EKONOMİYİ YÖNETİYORUZ: Bu vesile ile şu hususu kamuoyu ile paylaşmak isterim. Ekonomi programımızın merkezinde istihdamı korumak ve geliştirmek vardır. Çalışmak isteyen hiçbir insanımızın işsizlik sebebi ile ailesi ve çevresinin karşısında boynunun bükük dolaşmasına yol açmayacak bir anlayışla ekonomiyi yönetiyoruz. Hamdolsun bu sayede üretim tarafında oldukça iyi bir yerdeyiz. Bugün Türkiye enerji hariç dış ticaret fazlası veren, yani ihracatı ithalatı geçen bir ülke durumuna gelmiştir. Ancak, enerji fiyatlarında 10 kata varan artışlar sadece dış ticaret görünümümüzü bozmakla kalmıyor ürün maliyetleri ile de ciddi artışlara yol açıyor. Bununla birlikte bazı ürünlerdeki fiyat artışları ne enerji fiyatlarındaki yükselişle ne döviz kuruyla ne enflasyon ile izah edilemeyecek seviyelerdedir.
STOKÇULUK VE FİYATLARI ETKİLEME SUÇUYLA İLGİLİ CEZALARI DA YENİDEN DÜZENLİYORUZ: Denetimleri sıkılaştırdık. Üretimleri ve tüketici arasındaki ilişkiyi en sağlıklı zemine oturtma amacıyla hazırladığımız hal, perakende ve elektronik ticaret kanunları ile ilgili çalışmalar bitmek üzeredir. Stokçuluk ve fiyatları etkileme suçuyla ilgili cezaları da yeniden düzenliyoruz. Bu tür suçlara verilen cezaları caydırıcılık temelinde yükseltiyoruz. Ayrıca üretim maliyetlerini dengeleyerek arzı artırmaya ve böylece fiyatları istikrara kavuşturmaya yönelik de hazırlıklar yürütüyoruz.
İLK DEFA VE TEK KONUT SAHİBİ OLACAKLARA KONUT KREDİSİ: Ülkemiz gündemindeki kimi hususlar ile ilgili yürüttüğümüz hazırlıklar sonunda ortaya çıkan müjdeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk müjdemiz, konut almak isteyen vatandaşlarımız ve konut yapan firmalarımız ile ilgilidir. Hükümetlerimiz döneminde ürettiğimiz 1 milyon 100 binin üzerindeki konutla vatandaşlarımızı uygun şartlarda ev sahibi yapmıştık. Aynı şekilde bankacılık sektörünün verdiği uygun şartlı krediler ile milyonlarca vatandaşımız özel sektör tarafından inşa edilen projelerden ev sahibi olmuştur. Son dönemde küresel ekonomide hammadde fiyatlarında görülen fahiş yükselişler ve tedarik sorunlarının yol açtığı sıkıntılar sebebiyle konut inşasında yavaşlama ve konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı. Vatandaşlarımızı, özellikle konut sektöründeki bu arzi dalgalanmadan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçirme kararı aldık. Bu çerçevede, konut finansmanı konusunda üç ayrı paketi milletimizin hizmetine sunuyoruz. Birinci paketle, ilk defa ve tek konut sahibi olacak vatandaşımıza 2 milyon liraya kadar değere sahip birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz.
İKİNCİ PAKETTEKİ EVLER ALTIN SATILARAK ALINACAK: İkinci paket, birinci ve ikinci el konutları kapsıyor. Konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılmış döviz tevdiat hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların Merkez Bankası’na satılarak karşılanması şartıyla alınacak konutlar bu paketten yararlanabilecek. Konut değeri, 2 milyon lira ile sınırlı bu paket 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,89 faizli konut kredisi içeriyor. Bu paketin bir amacı da döviz ve altın varlıklarının Türk lirasına dönüşümünü teşvik etmektir.
İNŞAATLARIN TAMAMLANMASI İÇİN FİRMALARA 20 MİLYAR LİRALIK KAYNAK: Üçüncü paketimiz, inşaat sektörüne yöneliktir. Mayıs ayı başı itibariyle asgari yüzde 40’ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50’si satılmamış inşaat projelerinin bir an önce tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık bir kaynak ayırdık. Bir yıl boyunca konut fiyatlarının internet sitelerinde duyurdukları fiyatta sabit tutma sözü veren firmalarımız belli bir rakama kadar ve 36 ay vade ile bu finansmandan yararlanabilecek. Böylece inşaat halindeki projelerin hızla tamamlanarak kısa vadedeki konut arzının artmasını, fiyatların dengeye gelmesini hedefliyoruz.
SOSYAL KONUT PROJELERİ İÇİN TOKİ’YE 30 MİLYAR LİRALIK FİNANSMAN: Düşük gelir grubundaki vatandaşlarımızı ev sahibi yapmaya yönelik sosyal konut projeleri için TOKİ’ye 30 milyar liralık finansman sağlayacağız. Sosyal konut projelerimizin istismarını önlemek içinde bu yolla edinilen konutların 5 yıl süreyle satışına izin vermeyeceğiz. Ayrıca küçük ölçekli müteahhitlere şehir içindeki küçük parsellere konut yapabilmeleri için metrekaresini belli bir fiyatın üzerinde satamamaları şartıyla uygun maliyetli kredi kullandıracağız. Bu tür alanların rezerv konut alanı ilanı yoluyla çeşitli vergilerden istisna olmasını temin ederek maliyetlerin düşürülmesi yoluna da gideceğiz. Rezerv alanlarına yapılan ve uygun maliyetleri ile desteklenen konutlar da 5 yıl süre ile satış tahdidine tabi olacaktır. Sistemin sağlıklı işleyişini sağlamak için denetimde TOKİ ve Emlak Konut gibi bu alanda birikimi olan kuruluşlarımızı da kullanacağız.
ADA BAZLI KENTSEL DÖNÜŞÜM: Kentsel dönüşüm çalışmaları konut arzını artırmak için destek vereceğimiz bir diğer alandır. Ada düzeyinde sadece hak sahiplerine yönelik uygun maliyetli krediler ile kentsel dönüşüm projelerini hızlandıracağız. Özellikle hak sahipleri ile müteahhitlerin bir araya gelerek yürütecekleri bu projelerin denetimini de yine ilgili kuruluşlarımızın vasıtasıyla daha sıkı şekilde gerçekleştireceğiz.
YERLİ VE MİLLİ PASAPORT AĞUSTOSTAN İTİBAREN DAĞITILACAK: Uzun süredir hazırlıklarını yürüttüğümüz bir diğer önemli projelerimiz de yerli ve milli pasaport üretimidir. Yerli ve milli pasaport üretimini ülkemizde gerçekleştirecek altyapıyı kurduk. Yeni pasaportumuzun sayfaları Topkapı Sarayı ile başlayıp, 1. Meclis'le sona eriyor, tam ortasında Ayasofya Camisi bulunuyor. Ağustos ayı itibariyle vatandaşlarımıza verilmeye başlanacak yeni pasaportumuzun da ülkemize milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
ANADOLU TARİHİN HER DÖNEMİNDE DİĞER COĞRAFYALARDAN GELEN İNSANLARA KUCAK AÇMIŞTIR: Bin yıllık vatanımız Anadolu tarihin her döneminde çeşitli sebeplerle diğer coğrafyalardan gelen insanlara kucak açmış yurt olmuştur. Başı dara düşen, hayatı ve geleceği tehdit altına giren tüm kardeşlerimiz yönünü Anadolu'ya çevirmiştir. Bu topraklarda yaşayanlar da canını ve onurunu kurtarmak için gelen hiç kimseyi el görmemiş, dışlamamış, ötekileştirmemiş, hele hele husumet asla beslememiştir. Tarih ve medeniyet birlikteliğimizin olduğu coğrafyalardaki kardeşlerimizle çok hasbi, yakın bağlarımızın olduğunu kimse inkâr edemez. 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele'nin ardından yeni devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğumuzda gönül coğrafyamızdaki milyonlarca insan Anadolu'ya geldiler. Çerkezlerden Boşnaklara, Tatarlardan Türkmenlere, Gürcülerden Araplara farklı kökenlere sahip kardeşlerimiz Anadolu’nun çeşitli yerlerinde kendilerine yeni bir hayat kurdular. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki nüfusumuzun neredeyse yarısı sınırlarımızın dışından gelen insanlardan oluşuyordu. Balkanlardan Kafkaslara kadar her yerde başı dara düşen kardeşlerimize kapılarımız açık oldu. Eski Yugoslavya topraklarından, Bulgaristan, Romanya, Doğu Türkistan, İran, Orta Asya, Afganistan, Bosna'dan, Kosova'dan milyonlarca aile ülkemize sığındı.
3 MİLYON 700 BİN SURİYELİ KARDEŞİMİZDİR, BİZ ONLARA SAHİP ÇIKACAĞIZ: Şimdi Bay Kemal ne diyor, ‘biz bunların hepsini tekrar Suriye’ye süreceğiz, geldikleri yerden göndereceğiz.’ Bunları yapamayacaksın, bunları yapmanın da hiçbirinizin gücü yetmez. Zira biz, ensar kültürü ile yetişmişiz. Biz muhacir kültürünün ne olduğunu çok iyi biliriz. 3 milyon 700 bin Suriyeli kardeşimizdir, biz onlara sahip çıkacağız.
SURİYE TOPRAKLARINDA TÜM ALTYAPIYA SAHİP 200 BİN KONUT İNŞA EDİLMESİNİ SAĞLIYORUZ: Uluslararası yardım kuruluşlarının desteğiyle, 4 milyon kişinin de İdlib başta olmak üzere bulundukları yerlerde kalmalarını sağlıyoruz. Buna rağmen İdlib’teki gerilimin ve diğer bölgelerdeki güvensiz ortamın sürmesi ülkemizdeki Suriyeli sayısının belirgin şekilde azalmasının önüne geçti. Antalya’da 2015 yılında yapılan G20 Zirvesi'ne katılan liderlere Suriyeli sığınmacılar için bu ülkenin topraklarında süratle 1 milyon kişinin iskanını sağlayacak şehirler inşa edilmesi teklifinde bulunmuştuk. Özellikle Batı ülkeleri, sığınmacıları kendi sınırından uzak tutmak için yaptıkları harcamanın çok azı ile hayata geçirilebilecek bu projeye gereken desteği vermediler. Türkiye bu yükün büyük bir bölümünü hem kendi sınırları içinde hem de Suriye topraklarında üstlenmek durumunda kaldı. Uluslararası yardım kuruluşlarının finansmanıyla Suriye topraklarında 13 ayrı yerde okulu ile, hastanesi ile, sanayisiyle, tarımıyla gereken tüm altyapıya sahip 200 bin konut inşa edilmesini sağlıyoruz. Kurumlarımızın çalışmalarına göre 1 milyondan fazla Suriyelinin geri dönmek için gönüllü olduğunu gösteriyor.
TÜM DÜNYANIN SORUNUDUR: Sığınmacı sorunu sadece bize mahsus değil, bu tüm dünyanın sorunudur. Gönüllü dönüşler için gereken imkanları sağladıkça ülkemizdeki Suriyeli sayısının makul düzeylere gerileyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Suriyelilere veya diğer ülkelerden gelen yabancılara kendi vatandaşlarımızdan farklı hiçbir imkân sağlanmamakta, ekstra hiçbir kaynak tahsis edilmemektedir.” (HABER MERKEZİ)