Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun masa yumruklamaktan bileği kırılacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli, Adıyaman'da miting düzenledi. Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Erdoğan, "Masa yumruklamaktan bileği kırılacak, diktatör heveslisi olduğu anlaşıldı" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Adıyaman'daki K2B Konteyner Kent’te açıklamalarda bulundular.

'MÜHRÜ ELİNİZE ALIN, KOŞA KOŞA ALAYINIZ SANDIĞA GİDİN'

İlk olarak konuşan Bahçeli, 28 Mayıs'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turuyla ilgili sandığa gitme çağrısı yaparak şunları söyledi:

"Muhterem Adıyamanlılar öyle önemli günler vardır ki... Çok düşünüp öyle karar verilmeli. 6 Şubat felaketinin ardından enkazlar kaldırılmış, barınma ihtiyaçları önce çadırlar sonra konteynerler olarak hayata geçirilmiş daha sonra da konut çalışmasıyla da depremin bütün felaketlerini ortadan kaldıracak bir karar olmuştur. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başta Erdoğan olmak üzere onunla birlikte çalışanlar, bakanlar, halkımız üzerine düşeni gerçekleştirmişlerdir. Milletimizin gönlündeki aday Recep Tayyip Erdoğan'dır. Mührü elinize alın, koşa koşa alayınız sandığa gidin" dedi.

Bahçeli'nin ardından halka seslenen Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

DEPREMZEDELERİ SİYASİ TERCİHLERİNDEN DOLAYI AŞAĞILIYORLAR: Öncelikle 14 Mayıs'ta şahsıma verdiğiniz güçlü destek için teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanlığı'nda yüzde 66'yı geçen oy oranıyla Adıyaman tercihini bizden yana kullandı. Meclis'te de Adıyaman'ın tercihi Cumhur İttifakı'ndan yana oldu. Rabbim dayanışmamızı daim eylesin. Biz Adıyaman'ı hiçbir hesap gütmeden karşılıksız seviyoruz. İnşallah 28 Mayıs zaferinden sonra, Kahta'ya söz, biz bu yüreği yaralı şehrin insanlarını yürekten seviyoruz. Siz olsanız da olmasanız da Bay Bay Kemal, evelallah devletimiz depremzedelerin yanındadır. Bundan sonra da yanında olacaktır. Siyasi tercihlerinden dolayı depremzedeleri aşağılayanlar bizim bu sevgimizi asla anlayamadılar. CHP zihniyeti sorunu kendinde anlamak yerine halkımızı suçladılar. 

İSTİYORLAR Kİ KİMİ ADAY GÖSTERİRLERSE MİLLET TIPIŞ TIĞIŞ OY VERSİN: Ne dediler, "Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi?" diyerek içlerindeki kini döktüler. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 14 Mayıs 1950'den beri bu kötü huylarından vazgeçmediler. Bugün de aynısını yapıyorlar. Sandıkta tecelli eden iradeyi kabullenmek yerine insanlarımıza cahil diyorlar, oylarını sattılar iftirası atıyorlar. Hatta gazete manşetlerinden küstah biçimde "Milletin karnı TOGG"muş dediler. Ama bir kez olsun "biz nerede yanlış yaptık" sorusunu kendilerine sormuyorlar. Pazar günüyle beraber 16'ncı ve 17'nci seçimlerini de kaybettiler. Fakat her defasında pişkince hayatlarına devam ediyorlar. Samimi bir özeleştiri vermediler. İstiyorlar ki bunlar kimi aday gösterirse millet gidip tıpış tıpış oy versin. Yok öyle yağma.

HEDEFİMİZ 650 BİN YENİ KONUT İNŞA ETMEK: Milletimiz bizi bir faninin görebileceği her türlü makama getirdi. Şu saatten sonra bizim milletimize daha büyük eser ve hizmetler kazandırmaktan başka ne önceliğimiz olabilir. Birinci önceliğimiz depremin izlerini silerek şehirlerimizi ayağa kaldırmaktır. Seçim döneminde de bir gözümüz hep deprem bölgesindeydi. İlk günlerde bazı eksikler olsa da bunları hızla gidererek şehrimizi yeniden ayağa kaldırmaya başladık. Yıkılanın yerine daha iyisini, daha dayanıklısını yapacağız. Verdiğimiz sözlerini yerine getirene kadar durmadan çalışacağız. Hedefimiz 319 bini 1 yıl içerisinde olmak üzere 650 bin yeni konut inşa ederek deprem bölgesini eskisinden daha planlı bir hale getirmektir. 

MASA YUMRUKLAMAKTAN BİLEĞİ KIRILACAK: 14 Mayıs seçimlerinde hezimete uğrayan CHP Genel Başkanının giderek daha çirkin bir dil kullandığını görüyoruz. Her gün toplumumuzun bir kesimini düşmanlaştırıyor. Daha düne kadar önüne gelene kalp yapmaktan parmakları neredeyse nasır bağlamıştı. Bugün ise aynı eliyle masa yumruklamaktan neredeyse bileği kırılacak. Adıyaman bu yüzü çok iyi tanır. Helalleşme, kucaklaşma söylemleri, yerini sadece 1 günde faşizmin en pespaye haline bıraktı. Demokrat diye yere göğe sığdıramadıkları genel başkanlarının gerçek bir diktatör heveslisi olduğu anlaşıldı. CHP Genel Başkanı ne yaparsa yapsın, bölücü örgütlerle, FETÖ'yle, LGBT'cilerle, emperyalistlerle yol yürüdüğünü gizleyemiyor. Bu CHP, LGBT'ci midir? Yanındaki HDP, İYİ Parti, diğerleri LGBT'ci midir? Peki LGBT, Cumhur İttifakı'na sızabilir mi? Fark ortada. 28 Mayıs, iyi bir fırsattır. Daha düne kadar depremzedelerimize bedava ev sözü verenlerin sandıktan istedikleri sonuç çıkmayınca sergiledikleri nobranlık tarihe bir utanç örneği olarak geçecektir. Bizi zaten tanıyorsunuz, hizmetlerimizi, eserlerimizi biliyorsunuz. Aynı şekilde ülkeye ve millete hiçbir hayrı olmayan diğer adayı da gayet iyi biliyorsunuz. Çalıştığı ajans değişince söylemi de karakteri de tarzı da değişen bir rüzgar gülünün Türkiye'yi yönetmesi mümkün mü? 28 Mayıs'ta gümbür gümbür yola devam. (HABER MERKEZİ)