Erdoğan: Masa yürümeye yeni başlayan çocukların kullandığı örümceğe benzedi, ne tarafa iterseniz o tarafa gidiyor

Van'da yaptığı konuşmada Millet İttifakı'nı hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu masa yürümeye yeni başlayan çocukların kullandığı örümceğe benzedi ne tarafa iterseniz o tarafa gidiyor" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Van mitingde konuştu.

Erdoğan, konuşmasında Millet İttifakı'nı hedef alarak, "Bu masa yürümeye yeni başlayan çocukların kullandığı örümceğe benzedi, bir istikameti olmadığı için ne tarafa iterseniz o tarafa gidiyor. Direksiyonda Kılıçdaroğlu gözüküyor ama öyle değil, Kılıçdaroğlu'nun görevi mutfakta video çekmek, sahnede kalp yapmak. 6+1, bir reis etmiyor" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın konuşmasında şunları söyledi:

"Van, eskiden de buradaydı ama böylesine bir cazibe merkezi haline gelememişti. Biz her şeyden önce Van'ı terör örgütünün tasallutundan kurtardık. Hem bu şehirde yaşayan insanların hem buraya gelen ziyaretçilerin güven içinde, huzur içinde hayatını sürdürebileceği bir iklim tesis ettik. Terör örgütünün başını sadece burada değil, sınırlarımızın dışındaki inlerinde de ezdik. Kardeşlerim, devletinize güvenin, bize güvenin. Huzurunuza ve hatta namusunuza göz diken terör örgütü bir daha sizin kılınıza bile ilişemeyecek.

VAN DENİZİ'NİN KIYISINI YALILARLA DONATTIK: Van depremini hatırlıyorsunuz değil mi? O zaman Belediye Başkanı kimdi? Malum HDP’li. Van'ı susuzluğa mahkum etti. DSİ'yi görevlendirdim. Şehir suyu büyükşehir belediye başkanının sorunu. ‘Gelsin devlet yapsın’ dedi. Van'ın susuzluğunu giderdik. Edremit'i 'Edremit', biz yaptık. Erciş'i 'Erciş', biz yaptık. Adeta Van Gölü demiyorum Van Denizi'nin kıyısını adeta yalılarla donattık. Tuşba'yı 'Tuşba', biz yaptık. Nerede belediye? Belediye başkanı niye görevini yapmadı? Hani bunlar benim Kürt kardeşlerimi seviyordu. Bunlara inanıyor musunuz? Türk'üyle, Kürt'üyle biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bizim dinimizde Türk, Kürt, Arap, şu, bu ayrımı yok. Biz sadece Allah için seviyoruz. Kürt kardeşlerimi de aynı anlayışla seviyoruz.

GABAR, PETROL ZENGİNLİĞİYLE ANILACAK: Bundan sonra Gabar, terörle anılmayacak. Bundan sonra Gabar, inşallah o bölgede ayrı bir petrol zenginliğiyle anılacak. Karadeniz doğal gazı şu anda evlere ücretsiz veriliyor, yıl sonuna kadar da 25 metreküpe kadar olan kısmı ücretsiz olacak. İşte bunları yaparsa AK Parti yapar. Ama bizi bu yolda yalnız bırakmayacaksınız değil mi? 14 Mayıs akşamı inşallah hep birlikte bir başka güleceğiz. Yıllarca sizin ve evlatlarınızın canı ve geleceğini karartarak istismar siyaseti yapanların dönüp dolaşıp kimin arkasına takıldığını gördünüz değil mi? Diyarbakır Anneleri'nin acısını biliyorsunuz değil mi? Bunları Kandil'e kimler kaçırdı? 10 yaşında, 15 yaşında, 16 yaşındaki o kızlarımızı, o çocuklarımızı Kandil'e kimler kaçırdı. Bunlar ne diyorlar? 'Biz Kürt'üz.' Benim Kürt kardeşlerime leke sürmeyin. Bunların Kürtlükle alakası yok. Bunlar sadece vahşet kusuyor, vahşet. İnşallah 14 Mayıs'ta bunların hesabını sormaya var mıyız? Ben sizlere inanıyorum. Sizi Allah için seviyorum.

CHP GELİP DE BURADA MİTİNG YAPABİLİR MİYDİ?: Gidip, Van'dakiler dahil Kürt kardeşlerimize her türlü zulmü yapan, her türlü insanlık suçunu işleyen CHP'ye şimdi payanda oldu. Düşünün, CHP gelip de burada miting yapabilir miydi? Kimle yaptılar? Şimdi bu hesabı sormak lazım. CHP'ye desteklerini hem de utanmadan, sıkılmadan, ahlaksızca 'Dişe diş kana kan' diyerek ifade edenlerin derdi Van olabilir mi? Vanlının huzuru ve refahı olabilir mi? Bu ülkenin başına bir CHP'li getirmek için sizin karşınıza geldiklerinde onlara bunun hesabını sormayacak mısınız? Ülkemizdeki herkes gibi Kürt kardeşlerin de hakkını, hukukunu, özgürlüğünü en geniş manada kullanabileceği demokrasi zeminini biz kurduk mu? Kurduk. Aynı şekilde, tüm şehirlerimiz gibi Van'ın da kalkınma eksiklerini yine biz tamamladık mı? Tamamladık.

SİZ VAN'A NE KAZANDIRDINIZ: Bay bay Kemal ne söz verdi? Bu CHP'lilere, HDP'lilere sormak lazım, siz Van'a ne kazandırdınız, bir de onu söyleyin. Daha okulunu, hastanesini, sosyal yardımlarını, millet bahçelerini, bölünmüş yollarını, havalimanımızı, barajları, sulama tesislerini, organize sanayi bölgesini, doğal gazı saymıyorum bile... Çevre yolunun inşası sürüyor mu? İnşallah onu da seneye bitiriyoruz. Karadeniz limanlarını İran'a, Asya'ya, Orta Doğu'ya Van üzerinden bağlayan altyapı çalışmalarını süratle tamamlamakta kararlıyız. Van'a 21 yılda ne kadar yatırım yaptık biliyor musunuz? Bunu özellikle bir kardeşiniz olarak, Türk'ü, Kürt'ü hepsini koyun bir kenara. Dedim ya yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz... 96 milyar liralık kamu yatırımını Van'a yaptık. Şimdi bunu katlayarak artıracağız.

HEYBEMİZDEKİ PROJELERLE GELDİK: Hep eserlerimizle, hizmetlerimizle, yüreğimizdeki muhabbetle, heybemizdeki projelerle geldik. Bir de onlara sorun, 'Siz neyle geldiniz buraya, ne getirdiniz' diye bir sorun, CHP'sine sorun, HDP'sine sorun. Sorun bunlara. Hiç getirdikleri bir şey yok, hiçbir zaman da bir şey getirmeyecekler bunu bilin. Çünkü biz, birileri gibi köken ve mezhep ayrımcılığı değil eser ve hizmet siyaseti yapıyoruz. Çünkü biz birileri gibi evlatlarımızı PKK veya FETÖ terör örgütlerine, LGBT denen sapkınlara teslim etmenin hesabını değil, aile yapımızı güçlendirmenin siyasetini yapıyoruz. CHP LGBT'ci mi, İYİ Parti LGBT’ci mi, HDP LGBT'ci mi? O yanlarında da yavrucuklar var. Onlar 'Biz LGBT'ci değiliz', diyebiliyorlar mı? Fakat AK Parti'nin kitabında LGBT yok, MHP'de yok, Cumhur İttifakı'nda asla böyle bir şey yok. Çünkü biz ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Ailelerimize leke sürülmesini asla kabul etmiyoruz. Biz, bunların mücadelesini verirken, bölücü örgütün güdümündeki partinin mensupları da onların Cumhurbaşkanı yapmak için uğraştıkları kişi de ne yapıyordu biliyor musunuz; attığımız her adıma karşı çıkıyorlardı, yaptığımız her işi engellemeye çalışıyorlardı, başladığımız her projeyi durdurmak için çırpınıyorlardı.

İŞBİRLİĞİ MASASI, MÜZAKERE MASASI OLMAKTAN ÇIKALI ÇOK OLDU: Bu gördüğünüz Selo, benim Kürt kardeşlerimin, 51 Kürt kardeşimin Diyarbakır'da ölümüne neden oldu. Şimdi ne diyor bay bay Kemal; 'Gelince onu çıkartacağız' diyor. Bu iş Türk- Kürt meselesi değil, Alevi-Sünni meselesi değil, insanlık meselesi, insanlık. Ancak biz iktidarda olduğumuz sürece adalet yerini bulacaktır. Biz iktidarda olduğumuz sürece benim o 51 Kürt kardeşimin canına kıyanlara biz 'Cezaevinden çık' demeyiz. Hepsi hesabını ödeyecek. İşte masa bu, masanın etrafındakilerin çapı, niyeti, söylemi işte bu. Gerçi bu masa, siyasetin en meşru hakkı olan işbirliği masası, müzakere masası olmaktan çıkalı çok oldu. Bu bay bay Kemal. Bu var ya bu, Savaş Ay sağ olsa da onun bu yaptıklarını, SGK'nın başında olduğu zamanı anlatsa.

6+1, BİR REİS ETMİYOR: Bu masa yürümeye yeni başlayan çocukların kullandığı örümceğe benzedi. Herhangi bir istikameti, rotası, menzili olmadığı için ne tarafa iterseniz o tarafa gidiyor. Direksiyonda Kılıçdaroğlu gözüküyor ama öyle değil. Onun görevi sadece mutfakta video çekmek, sahnede kalp yapmak, sağa sola gülücük dağıtmak. Masanın etrafındakilerden hangisi sabah erken kalkıp ayaklanırsa, örümcek o tarafa doğru yöneliyor. Sonra masanın bir başka ortağı sesini yükseltiyor, bu defa istikamet oraya dönüyor. Ardından bir başka ortak gürlüyor, hop bu defa da ayaklar o tarafa doğru çekiyor. Hani 'Baş belirsiz, meydan ıssız' diye bir söz var ya, işte tam da öyle bir durum var. İpin ucu başkalarının elinde olunca bunlar kendilerine tanınan hareket alanında sürekli bir tarafa savruluyor. Dediğin gibi 6+1, bir reis etmiyor.

ÜLKEMİZİ SURİYELİLEŞTİRMEK İÇİN CAN ATANLAR BUNLAR DEĞİL Mİ?: Elbette masada ne yaptığını bilenler de yok değil. Mesela bölücü örgütün elebaşları ve onların siyasi uzantıları, hatırlayınız çözüm sürecinde her türlü riski alarak ülkemizin 40 yıllık terör sorununu bitirmek istediğimizde, uzattığımız eli ısıran bunlar değil miydi? Suriye'deki iç karışıklıklar sırasında provokasyonlarla sokaklarda benim Kürt kardeşlerimin kanlarını oluk oluk akıtan bunlar değil miydi? Bugün de ülkemizi Suriyelileştirmek için can atan bunlar değil mi? Soruyorum size, tüm bu ihanetlerin neresinde Van var? Tüm bu acıların neresinde benim Kürt kardeşlerim var? Tüm bu istismarların neresinde ülkenin ve milletin menfaati var? Bu ülkenin 85 milyon vatandaşının her biri tarihinin en güvenli, huzurlu, rahat, müreffeh dönemini yaşarken Türkiye'yi yeniden eski karanlık günlerine geri döndürmenin kime ne faydası var? Türkiye'yi her alanda gelişmiş ve müreffeh bir ülke haline getirmek için attığımız adımlara çelme takmanın kime ne faydası var; Size bir faydası yok, milletimize bir faydası yok, ülkemize bir faydası yok. Ama birileri kandan, kavgadan, kaostan, cehalet ve sefaletten beslendiği için onların bu tabloya çok ihtiyacı var. Daha geçen gün Çanakkale'de kahvehane basıp adam döverek, yurt dışında oy kullanmaya giden vatandaşlarımıza saldırarak, asıl niyetlerini hemen gösterdiler." (HABER MERKEZİ)