Erdoğan: Nisan ayında elektrikte yüzde 15 indirime gidiyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Nisan ayında elektrikte yüzde 15 indirime gidiyoruz. Sanayide kullanılan doğal gazda nisan ayından itibaren yüzde 20 indirim yapıyoruz" dedi.
DUVAR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.
Konuşmasında "iki ayrı müjdeyi milletimizle paylaşalım" diyen Erdoğan, nisan ayından itibaren elektrikte tüm abone gruplarında yüzde 15, sanayide kullanılan doğal gazda da yüzde 20 indirim yapacaklarını duyurdu.
Erdoğan'ın konuşmasından önemli başlıklar şöyle:
"Buradan depremzede kardeşlerime seslemek istiyorum. Seçim süreci sebebi ile değişen gündemin sizleri, sizlerin yaşadığı şehirlerdeki durumu, yapılan yardım ve destek çalışmalarını, kalıcı konut projelerini unutturmasına asla izin vermeyeceğiz. Birileri kendi heba ve hevesleri, hırsları giderek artan tehdit, nobranlık kokan şımarıklıkları içinde kaybolup gide dursun bizim kalbimizde, elimizde hep deprem bölgesi olacaktır. Hayatını kaybeden her bir vatandaşımızın acısını, evini kaybeden her bir insanımızın üzüntüsünü yeniden ayağa kalkmak için bekleyen şehirlerimizin mahsunluğunu asla aklımızdan çıkarmayacağız. Alt yapısı ve diğer tüm hizmetleri ile adeta yeni bir şehir gibi kurduğumuz geçici barınma merkezlerimizi yaygınlaştırmayı sürdüreceğiz. Her gün binlercesinin temelini attığımız kalıcı konutlarımızın inşasına söz verdiğimiz şekilde inşallah bir yıl içinde bitecek şekilde hızla devam ediyoruz, devam edeceğiz.
ELEKTRİK VE DOĞAL GAZDA İNDİRİM: Elektrikte tüm abone gruplarında nisan ayından itibaren yüzde 15 indirime gidiyoruz. Sanayicilerimizin kullandığı ve konut aboneliğine göre oldukça yüksek kalan doğalgaz tarifesinde, nisan ayından itibaren yüzde 20 indirim yapıyoruz.
BİN YENİ MADENCİ ALINACAK: Hazır müjdelere başlamışken madencilerimize güzel bir haberimiz var. Biliyorsunuz kamuya ve özel sektöre ait ocaklarda görev yapan 10 bin madencimiz deprem bölgesinde canla başla çalışarak milletimizin gönlünü kazandı. Türkiye Taş Kömürü Kurumu'na 1000 yeni madenci alarak madencilerimize şükranlarımızı ifade edeceğiz, hem de üretimi artırarak ekonomimize katkı sağlayacağız.
ANKARA-SİVAS HIZLI TREN SEFERLERİ BAŞLIYOR: Diğer alanlarda da önümüzdeki haftalarda atacağımız adımlar bulunuyor. Mesela, Ankara-Sivas Hızlı Tren hattında seferlerin başlaması heyecanını Kırıkkaleli, Yozgatlı ve Sivaslı hemşehrilerimizle beraber yaşayacağız. Adam Sivaslı ama Sivas'a hızlı trene ne gerek var diyor. Bu adam da malum 6'lı masanın içinde. Bir zamanlar 6'lı masanın başında olanlar bununla ilgili ağır ağır laflar ediyorlardı. Ama şimdi maşallah el ele, kol kola yola devam ediyorlar. Bunları anlamak mümkün değil. Bunların dışında da tamamlanan pek çok projemizin açılışını yapacağız.
Bu vesileyle güvenlik korucularımıza da bir müjdemiz olacak. Emekli maaşlarının alt sınırını 7 bin 500 liraya yükselten düzelemeden önceki uygulamaya göre emekli oldukları için aylıkları düşük kalan yaklaşık 42 bin güvenlik korucumuzun da istifade etmesini sağlıyoruz. Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini de 2 bin liraya çıkardık. Emeklilerimiz başta olmak üzere hiçbir kesimi enflasyona ezdirmeme, kayıpları telafi etme sözümüzü adım adım yerine getiriyoruz.
SEÇİMDEN SONRA REFORMLARIMIZA DEVAM EDECEĞİZ: Seçimden zaferle çıktıktan sonra da eser ve hizmet şölenimize, demokrasimizi güçlendirme reformlarımıza devam edeceğiz. Dört cumhurbaşkanı adayı bulunuyor. Türk demokrasisinin gücünü ve olgunluk seviyesini gösteren bu gelişmenin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Biz milletimizin basiretine, ferasetine güveniyoruz. Milletimizin bugüne kadar girdiğimiz seçimlerin tamamında olduğu gibi 14 Mayıs'ta da en doğru kararı vereceğine inanıyoruz. İnşallah milletin iradesi yine galip gelecek.
SİYASİ MEVTA OLACAKLAR: Bizzat kendi ifadeleriyle 'bir kumar masası olan', birbirlerine pusu kuran, kavgadan, istikrarsızlıktan başka vaatleri olmayan yedili koalisyon kesin bir yenilgiye uğrayıp siyasi mevta olacaktır. Seçim dönemini, deprem felaketi sebebiyle derinden sarsılan acısına hürmeten uhulet ve suhuletle geçirmeyi planlıyoruz. Cumhur İttifakı olarak 6 Şubat'tan beri ortaya koyduğumuz vakur tavır, duruşumuzun en güzel örneği. Mitinglerimizde yüksek sesli müzik kullanmayacağız. Muhalefetin aymaz, umursamaz tavrına rağmen biz kendi hassasiyetimizden taviz vermeyeceğiz. Siyasetin dilini ve iklimini zehirleyerek çıkar sağlama peşinde koşanlara itibar etmeyeceğiz, eleştirilerimizi dillendireceğiz, hadsizlik varsa cevabı vereceğiz. İftira furyasının gerçekleri örtmesine göz yummayacağız. Her platformda doğruları konuşmaktan, hakikati haykırmaktan çekinmeyeceğiz. Ne partimizin ne ittifakımızın ne milletimizin hakkını yedirmeyeceğiz. İnancımızın ve kültürümüzün gereği olan asaletimiz koruyacağız. Muhataplarımızın bizi kendi çukurlarına çekmesine meydan vermeyeceğiz. Dik duracağız ama diklenmeyeceğiz. Biz muhabbetin, kardeşliğin dili ile konuşacağız.
Muhalefetten tutamayacağı sözleri vererek, yalan dozunu artırarak milletimizin siyaset kurumuna olan güvenini sarsmamasını istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin, yardımcılıklarının, milletvekillerinin, bakanlıklarının, 'Ne vereyim abime', 'seç beğen al mantığı' ile dağıtıldığı bir işporta tezgahına döndürülmesinden rahatsızız. Seçimlerde ittifak haktır ama devletin yönetim kademelerini ayağa düşürmek, at pazarlığına çevirmek pespayeliktir. Terör örgütlerini koltuklarının altına alan siyaset anlayışını reddediyoruz. Siyasi cambazlıklarla terör örgütlerinin meşrulaştırılmaya çalıştırılmasını kabul etmiyoruz. PKK ile FETÖ ile karanlık mahfillerle yürünen yolun hayra çıkması mümkün değildir.
GİZLİ KAPILAR ARKASINDA ACABA NELERİ GÖRÜŞTÜ?: Ana muhalefetin başındaki zat, terör örgütün nasıl tanımlıyor, arkadaşları nasıl tanımlıyor. Yavru muhalefet nasıl tanımlıyor. Biz bunları seçime kadar milletimize tek tek anlatacağız. Başka çare yok. Anlatalım ki vatandaşımız bazı gerçeklerin farkına varsınlar. Hiçbir siyasi parti terör örgütleri ile arasındaki mesafeyi net olarak belirlemeden meşruiyet tartışmasını aşamaz. Meclis'te temsil edildiği halde, meşruiyeti üzerindeki gölgeyi kaldıramamış bir parti zaten var. Bu partiyi terör örgütü ile arasında mesafe koymaya davet etmesi gereken CHP'nin, kendisiyle aynı istikamete yönelmesi demokrasi adına endişe verici. PKK terör örgütünün parlamentodaki uzantısını gidip parlamentodaki yerinde ziyaret eden ana muhalefet partisi değil mi? Şu anda onlarla gizli kapılar arkasında acaba neleri görüştü, nelerin pazarlığını yaptı?
SEN NASIL BÖYLE BİRİNİ DIŞARI ÇIKARMAKTAN YANA ADIM ATARSIN?: Biz devlet ve hükümet olarak terör meselesini suhuletle çözmek için yapılabilecek her şeyi yaptık. Terörle mücadeleyi Cudi'de, Tendürek'te en güçlü şekilde veren bizim iktidarımızdır. Onları oralarda mezara biz gömdük. Biz gereğini yaptık onlara karşı. Bütün bunlara rağmen ana muhalefetin başı, 'Demirtaş'ın suçu yok, çıkaracağız' diyor. Diyarbakır'da 251 yavrumuzun ölümüne neden olan bu değil mi? Onların orada ölümüne sebep olan ve hukuk devletin olan ülkemizin bunu içeri alması karşısında sen nasıl böyle birini dışarı çıkarmaktan yana adım atarsın? Benim milletimin üzerindeki sorumluluk çok büyük. 14 Mayıs bu bakımdan büyük önem arz ediyor. Bizim tüm samimi gayretlerimize karşılık, PKK terör örgütü ve Suriye'deki kolu tercihini silahtan, kandan, bölücülükten, çukur siyasetinden yana kullandı. Terörle mücadelede gittiğimiz konsept değişikliği ile tehditleri kaynağında yok etmeye başlayarak politikamızın gerisinde çözüm iradesi olduğunu gösterdik.
KANDİL’E, PENSİLVANYA’YA BAHAR GETİREBİLİRLER: FETÖ terör örgütü de ihanetinin bedelini ödedi, ödüyor, ödeyecek. T.C Devleti için bu meseleler artık kapanmıştır. Yurt dışına kaçan ya da cezaevinde yatan teröristleri şımartarak, kamudan tasfiye edilen terör örgütü mensuplarını cesaretlendirerek ülkemizi geriye götürmeye kimsenin gücü yetmez. Sana söz baharlar gelecek diyenler bu zihniyetle ancak Kandil’e, Pensilvanya’ya ülkemize kin ve nefretle bakan kimi başkentlere bahar getirebilir. Bunların baharı da milletimiz için kara kıştan beterdir. Böyle bir ihtimalin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmekle birlikte biz ikazımızı tekrar ifade ediyoruz. Milletimizin 14 Mayıs'ta da en isabetli kararı vereceğinden şüphe duymuyoruz. AK Parti, hep takip eden değil, örnek alınan bir parti oldu. Hükûmetlerimiz döneminde de hayatın her alanında böyle gelmiş böyle gider düzenini biz kökten değiştirdik
85 milyonun tamamına bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olduğunu hissettirdik; milletle devleti yeniden biz kucaklaştırdık. Kişi başına milli geliri 10 bin 650 dolara çıkardık, bu daha da tırmanacak; önümüzdeki seçimler bu imtihanın karar noktası olacaktır. Önümüzdeki seçimler bu imtihanın karar noktası olacaktır.
KABİNEDE YENİ İSİMLERE GÖREV VERECEĞİZ: Bakanlarımız bugüne kadar kabinede verdikleri hizmetleri inşallah 14 Mayıs’tan sonra Meclis’te sürdürecekler. İnşallah seçimleri kazandıktan sonra kabinede yeni isimlere görev vereceğiz. 28. dönem grubu olarak sandıkta güven tazelemiş olarak kendimiz ve evlatlarımız olarak Türkiye Yüzyılını inşa etme peşindeyiz. Türkiye İçin Hemen Şimdi diyerek yeni bir dönemi başlatıyoruz. Bu dönemin adı şahlanış dönemidir. Yapacak çok işimiz, kazandıracak çok hizmetimiz var. Başaracak çok hedefimiz var. Yine bunu beraber yapacağız. Bize manşetlerden ömür biçenlere, engellemeye çalışanlara, zafer sarhoşlarına, bölücü ve FETÖ'cü alçaklara, tuzakları ve oyunlarıyla kutlu yürüyüşü durduracaklarını sanan herkese yanıldıklarını göstereceğiz." (HABER MERKEZİ)