Erdoğan'dan CHP'ye: En az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli

Emekli amirallerin Montrö bildirisi için CHP'yi suçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz. Kılıçdaroğlu kendini kurtaramaz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 104 emekli amirallerin Montrö bildirisi için CHP'yi hedefe koydu. "CHP, bir grup emekli amiralin buram buram darbe kokan bildirisini aklamaya çalışacak kadar şirazesinden koptu. CHP darbe kokan bildiriyi aklamaya çalışıyor. Şu anda bu emekli amirallerin merkezinde CHP'nin kendisi vardır. Bu emekli amiraller ne yazık ki talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor. Zaten orada onun imzası var. Önce onu temize çıkarması lazım. Temizlenmezse kendisini kurtaramaz. 15 Temmuz gecesi kaçtın Bakırköy'e gittin ama şimdi kaçacaksın kovalayacağız" diyen Erdoğan, CHP için "Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz" ifadesini kullandı.

YAZAR KASAYLA DAKTİLOYU KARIŞTIRDI

Konuşmasında CHP'yi, esnafı hükümete karşı kışkırtmakla da suçlayan Erdoğan, Ecevit dönemini örnek verirken yazar kasa ile daktiloyu karıştırdı ve "Bunlar, insanlar destek alamadıkları için evlerinde sefalete mahkum olsa ‘Yaşasın bize iktidar yolu açılıyor’ diye birbirlerini tebrik edecek hale gelmiştir. Bunu, merhum Ecevit döneminde daktilolar başbakanlığın önüne atıldığı zaman yapamadılar. O daktilolar neden atıldı acaba?" dedi.

Erdoğan'ın AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle: 

HÜKÜMETE GELDİĞİMİZDE YOKSULLUK VE ZULÜM VARDI: Hükümete geldiğimizde, demokrasiden kalkınmaya kadar her alanda “yokluk”, “yoksulluk”, “yasaklar” ve “zulüm” arenası haline getirilmiş bir ülke devraldık. “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” derler. AK Parti iktidara geldiğinde, CHP Genel Başkanı herhalde 50’lilerinin başındaydı. Kendisinden 20 yıl öncesinin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’sini, şöyle elini vicdanına koyarak karşılaştırmasını istiyoruz. 

BURAM BURAM DARBE İMASI KOKAN AÇIKLAMA: Öyle ki, bir grup emekli amiralin, buram buram darbe iması kokan açıklamalarını, ekonomiyle ilişkilendirerek “gündem saptırma” olarak aklamaya çalışacak kadar şirazeyi kaybettiler. Darbecinin emeklisi-muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar cahil, yoksa sinsiler mi, orasının takdirini milletimize bırakıyoruz. Bununla da kalmayıp bizi, herkesi terörist, herkesi darbeci ilan etmekle suçluyorlar. Tabii kendileri teröristlerle al takke-ver külah ilişkisi içinde oldukları için, teröriste terörist dememizden rahatsız oluyorlar. Yine kendileri tüm hayatları boyunca iktidarı darbe ve vesayet gölgesinde aradıkları için, darbeciye darbeci dememizden huzursuzluk duyuyorlar. Teröristlerle ve darbecilerle mücadelemizi ekonomiyle ilişkilendirerek, güya kendi akıllarınca, bir taşla iki kuş vurmanın hesabını yapıyorlar. Hem teröristleri ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden milletimizin, özellikle de gençlerimizin umudunu kırarak, ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine yönlendirmeye çalışıyorlar.

DARBE SÖZCÜLÜĞÜ TEVDİ EDİLMİŞ: Türkiye, daha 15 Temmuz acısının yaralarını saramamışken, bir grup emekli askerin aslı astarı olmayan meseleler üzerinden milli iradeyi, ülkenin seçilmiş yönetimini tehdit etmelerini küçümseyen, darbecinin ta kendisidir. Hadi 15 Temmuz’da tankların arasından sıvışıp milletin sokakta verdiği mücadeleyi rahat koltuklarında kahve içerek televizyonda seyretmelerini korkaklıklarına verelim… Peki, şimdi darbe heveslilerini bu derece hararetli bir şekilde savunmalarına millet müsaade etmez, biz hiç etmeyiz. Demek ki mesele korkaklık, mesele yüreksizlik, mesele geçmişinden utanmak değilmiş. Oturduğu koltuğa, mide bulandırıcı bir kaset kumpasıyla getirilen bu zata, diyet olarak darbecilerin sözcülüğü vazifesinin tevdi edildiği anlaşılıyor. 

EN AZ TERÖRİSTLER, DARBECİLER KADAR TEHLİKELİ: Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz. Kılıçdaroğlu dün hızını alamayıp, işi salgınla mücadelede ülkemizin en yetkin isimlerinden oluşan Bilim Kurulu'na saldırmaya kadar vardırdı. Vah zavallı. Biz salgınla mücadeleyi siyaset üstü, milli bir mesele olarak görüyoruz. Bilim Kurulu üyelerimize kadar verdikleri hizmetler için de kendilerine teşekkür ediyorum. 

EN TEHLİKELİ YALAN: En tehlikeli yalan içine doğruların karıştırıldığı yalandır. CHP Genel Başkanı da doğruluğunu-yanlışlığını bilmediğimiz, çoğu kurgu olduğu açıkça belli küçük ve istisnai örnekler üzerinden; yanlış, yıkılmış, batmış, bitmiş bir Türkiye fotoğrafı çizmeye çalışıyor. Türkiye’nin son 8 yıldır kesintisiz yaşadığı saldırılar sebebiyle elbette ödediği bir bedel vardır.

SALGININ OLUMSUZ ETKİLERİNİ GAYET İYİ BİLİYORUZ: Koronavirüs salgınının, özellikle hizmet sektörü üzerindeki olumsuz etkilerini gayet iyi biliyoruz. Bir yandan sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütlerinden darbecilere kadar geniş bir cephede mücadele verirken, diğer yandan da ülkemizi kalkındırma, büyütme ve güçlendirme mücadelemizi sürdürüyoruz.

GENÇLERİN İŞ SIKINTISINA ÇARE OLACAĞIZ: Bir kez daha altını çizerek ifade ediyorum: Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da yine biz derman bulacağız. Bu ülkede iş bulmakta zorluk çektiği için geleceğine tereddütle bakan her gencimizin, her vatandaşımızın sıkıntısına, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da biz çözüm bulacağız. Son dönemde bir miktar artış gösteren enflasyonu, yeniden tek haneli rakamlara düşürmekte kararlıyız.

KILIÇDAROĞLU ESNAFI BİZE KARŞI KIŞKIRTMAYA ÇALIŞTI: Kılıçdaroğlu kürsüde bir rakam vererek esnafları bize karşı kışkırtmaya çalıştı. Geçtiğimiz yıl 99 bin 588  esnafımızın işini terk ettiğini söyledi. Hakikatı ifade ediyor mu, hayır. 365 bni 533 esnaf tescil yaptırmış Kılıçdaroğlu sen ne zaman doğru konuşacaksın.

ECEVİT'E O DAKTİLO NİYE ATILDI?:  Bunlar, insanlar destek alamadıkları için evlerinde sefalete mahkum olsa ‘Yaşasın bize iktidar yolu açılıyor’ diye birbirlerini tebrik edecek hale gelmiştir. Bunu, merhum Ecevit döneminde daktilolar başbakanlığın önüne atıldığı zaman yapamadılar. O daktilolar neden atıldı acaba?" diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU TEMİZLENMEZSE KENDİNİ KURTARAMAZ: Mavi Vatan'ın denizcilerini selamlıyorum, darbeciler hariç. Bu emekli amiraller ne yazık ki talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor. Zaten orada onun imzası var. Önce onu temize çıkarması lazım. Temizlenmezse kendisini kurtaramaz. 15 Temmuz gecesi kaçtın Bakırköy'e gittin ama şimdi kaçacaksın kovalayacağız. (HABER MERKEZİ)