Erdoğan'ın İsveç'e onayı AB kapılarını açar mı?
NATO Zirvesi öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'e onay karşılığında AB'ye tam üyelik şartını koştu. Doç. Dr. Güneş, "Erdoğan, İsveç kozunu ciddi bir pazarlığa dönüştürmek istiyor" dedi.
DUVAR - NATO liderleri, yarın Litvanya'da düzenlenecek zirveye hazırlanıyor. Zirvenin en önemli gündem maddelerinden biri, Finlandiya ile birlikte 18 Mayıs 2022'de resmen NATO'ya başvuran İsveç'in üyeliği.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da iki gün sürecek NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği başkent Vilnus'ta, İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyeliğini şart koştu. Erdoğan'ın, “Türkiye'yi Avrupa Birliği kapısında 50 yılı aşkın zamandır bekleten bu ülkelere buradan sesleniyorum. Önce Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, biz de Finlandiya'da olduğu gibi İsveç'in önünü açalım" ifadelerini değerlendiren Doç. Dr. Hakan Güneş, bu açıklamaların 'gerçekçi olmadığını' söyledi.
'ERDOĞAN, PAZARLIĞI EN ÜST NOKTADAN AÇMAK İSTİYOR'
"Bu demeç, seçimlerin ardından Erdoğan'ın elini güçlenmiş olarak gördüğüne işaret ediyor. Dolayısıyla yeni dönemde de pazarlığı olabilecek en üst noktadan açmak istiyor" diyen Güneş, şöyle devam etti:
"Ne Türkiye ne de AB, tam üyelik için gerekli adımları atmaya niyetli görünmüyor. AB, son 10 yıldır Türkiye'nin de dahil olduğu bir genişlemeyi kabul etmeye yatkın değil. AB içerisinde de buna onay verecek çok az ülke mevcut. Dolayısıyla Erdoğan'ın bu teklifi, gerçekçi bir öneri değil. Erdoğan, elindeki İsveç kozunu olabildiğince ciddi bir pazarlığa çevirmek istiyor."
'İSVEÇ'E ONAY VERMESİNİ BEKLEMİYORUM'
İsveç'e verilecek onayın AB'ye tam üyeliğin kapılarını açmayacağını söyleyen Güneş, "Zaten Erdoğan'ın talepleri gerçekleşmeden İsveç'in üyeliğine onay vermesini beklemiyorum" ifadelerini kullandı.
Güneş, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Türkiye'ye yönelik açıklamalarını da değerlendirdi. Erdoğan'ın ardından konuşan Stoltenberg, Türkiye'nin AB'ye üye olma yönündeki isteğini desteklediğini söylemişti. NATO Genel Sekreteri'nin bu yöndeki açıklamalarının bir karşılığı olmadığını söyleyen Güneş, "Stoltenberg, bu ifadeleriyle kendi rolünü oynuyor ve üzerine düşen görevi yerine getirmiş oluyor" dedi.
''AL-VER İLİŞKİLERİNİ DIŞLAMAYIN' ÇAĞRISI NİTELİĞİNDE'
Emekli Büyükelçi Arslan Hakan Okçal da Erdoğan'ın AB'ye tam üyeliğe ilişkin açıklamalarının 'gerçekçi olmadığına' işaret etti: "Türkiye, AB ile ilişkilerinde büyük bir tıkanıklık içinde."
Erdoğan'ın açıklamalarının NATO Zirvesi öncesi Batılı liderlere "Al-ver ilişkileri dışlamayın" çağrısı niteliğinde olduğunu dile getiren Okçal, AB ülkelerinin Türkiye'nin üyeliğe hazır olduğunu kabul etmediğini dile getirdi ve şöyle devam etti:
"Türkiye gibi büyük ve sıkıntılı bir ülkenin tam üyeliğine hem siyasi dinamikler, hem de AB kamuoyu hazır değil. Buna rağmen NATO zirvesi öncesi böyle bir açıklama yapmak hiç inandırıcı ve gerçekçi değil. Bu açıklamalar, Türkiye'nin AB ile olan ilişkilerinin önünü açmak için yapılıyor."
Erdoğan'ın AB'ye tam üyelik konusundaki açıklamalarını 'stratejik' olarak nitelendiren Okçal, şu ifadeleri kullandı: "Karşımızda, AB'ye tam üyelik için gerekli adımları atmayan bir Türkiye var. Hatta Türkiye, AB kriterlerinin çok gerisinde. Adaylık sürecinin başlangıcındaki Türkiye ile mevcut Türkiye arasında dağlar kadar fark var. İnsan hakları ve demokrasi temelinde Türkiye'nin konumu buna yeterli değil."