Erdoğan’ın İzmir mitingine cemaat toplama talebini reddeden imama soruşturma ve tehdit
Erdoğan'ın İzmir'deki mitingine cemaat toplama talebini reddeden imam Yusuf Kılıç, hakkında soruşturma açıldı. Kılıç, "Ciddi tehditler var. Yalnızım, sendikam bile benim yanımda durmuyor" dedi.
DUVAR - İzmir’de, AK Parti Buca İlce Başkanlığı’ndan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İzmir mitingine cemaat toplaması talebiyle arandığını açıklayan imam Yusuf Kılıç, hakkında soruşturma açıldığını, tehdit edildiğini belirterek, suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. Kılıç, “İnsanların insanlara kul olmamaları için o cübbeyi giydim… Bana soruşturma açıldı. Ciddi tehditler var. Ben, bu tehditlere boyun eğmemek için elimden geleni yapıyorum. Cemaatten, geri adım atmamı ve bu olayı yalanlamamı istiyorlar. Yalan söyleyemeyeceğim” dedi.
ANKA'nın haberine göre, İzmir’in Buca ilçesinde görevli imam Yusuf Kılıç, Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Nisan’daki İzmir mitingi öncesinde AK Parti Buca İlçe Başkanlığı’ndan telefonla arandığını, kendisinden cemaatini miting için toplamasının istendiğini açıklamıştı. Kılıç, “Ben, bir cami imamıyım. Evet, bu ülkede demokrasi şöleni olabilir. Ama burada ben taraf değilim… Cemaatimden bir kısmını mitinglere götürürsem ben, bu caminin ilkesine, amacına karşı düşmüş olurum. Bu da benim için ve toplum için çok büyük bir sıkıntı” demişti.
SORUŞTURMA VE TEHDİT
İmam Yusuf Kılıç, bugün yaptığı açıklamada, kendisi hakkında soruşturma açıldığını söyledi. Kılıç, ciddi tehditler aldığı ve kendisini tehdit edenler hakkında 3 Mayıs 2023 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu belirtti.
Kılıç, Erdoğan’ın İzmir mitinginin olduğu gün yaptığı açıklamaların ardından yaşadıklarını şöyle anlattı:
“26 Nisan’da, AK Parti teşkilatından olduğunu iddia eden bir şahıs, beni arayıp, mitinglerine cemaat götürmemi istedi. Ben bunu reddedince, tehditvari bir şekilde, ‘Evet mi, hayır mı diyorsun’ diye telefon yüzüme kapatıldı. Ben, bunu kabul etmiyorum, asla kabul etmiyorum. O cübbeyi, insanların çıkarları için giymedim. İnsanların insanlara kul olmamaları için o cübbeyi giydim.
'KİMSE BANA SAHİP ÇIKMADI'
Ben, hiçbir siyasi partiye boyun eğmeyeceğim. Bunu yaptığım, böyle bir irade beyanında bulunduğum için bana soruşturma açıldı. Kurum içerisinde bir sınavın yapıldığı gün, sınav günü bana soruşturma açıldı. Bunu kabul etmiyorum. Bunun düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Suçlu olan ben değilim. Suçlu olan, hukuksuzca beni arayan kişidir. Bunları yaptığım için kimse bana sahip çıkmadı. Ve ben savcılığa gittim.
Ciddi tehditler var. Ben, bu tehditlere boyun eğmemek için elimden geleni yapıyorum. Cemaatten, geri adım atmamı ve bu olayı yalanlamamı istiyorlar. Yalan söyleyemeyeceğim. Ben, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, hiçbir şekilde kirlilik ya da yanlışlık yapmayan bir imamım. Vatanını en çok seven, görevini layıkıyla yerine getiren kişidir. Konu sadece bu. Onurumu korumak için böyle bir teklifi reddettim.
'YALNIZIM, SENDİKAM BİLE YANIMDA DURMUYOR'
Ya yalnız kalacağım ya güçlünün haklı olduğu bir yer olacak ya da haklının güçlü olduğu bir yer olacak. Haklı olduğum için bunu dile getirdim. Ve ben yalnızım. Kendi sendikam bile benim yanımda durmuyor. Benim sendikadan istifa etmemi istiyor. Türkiye Barolar Birliği’ne sesleniyorum; çok ciddi bir hukuksuzluk var, yalnızım. Lütfen buna ses verin.” (HABER MERKEZİ)