Ericek çaresiz: 'Geriye sadece ölüm kokusu kalıyor, umutlar tükeniyor'
Maraş'taki depremin ardından köylerde de büyük mağduriyetler yaşanıyor. Ericek Köyü'ne yardım götüren öğrenciler, cesetlerin açıkta bekletildiğini söyledi: "Soğuğa rağmen cesetler kokmaya başladı."
MARAŞ - Depremin ardından acil ihtiyaçların köylere dağıtılmasını sağlamak için Maraş’a giden Akdeniz Üniversitesi öğrencileri, özellikle kırsalda halkın büyük bir yokluk yaşadığını söylüyor. Köy köy gezip ihtiyaç malzemeleri ulaştırdıklarını, enkaz altında can arama uğraşlarına da yardım ettiklerini söyleyen öğrenciler, gördükleri manzaraları anlattı.
'KOCA KÖY ENKAZ ALTINDA'
Maraş’tan 56 kilometre uzakta, Göksun ilçesine bağlı, bin 393 metre yüksekteki Ericek Köyü'nü gözyaşları içinde gezerken etrafta olan biteni kayda alan üniversite 2’nci sınıf öğrencisi Seçkin Çakal, içinde bulundukları durumu şu sözlerle kelimelere döktü:
"Köyün meydanı harabeye dönmüş. Koca bir köy enkaz altında. Her yer kar. Tipi nedeniyle göz gözü görmüyor. Enkazın üzeri karlarla kaplı. Hiçbir yaşam belirtisi yok. Burada adım atmak bile çok zor. Koca bir mezarlığa dönen köyde -8 dereceye kadar düşen dondurucu havada hâlâ yerin altında bir umut, bir nefes aranıyor. Bugün mucize gibi bir şey oldu. 7-8 yaşlarında bir çocuk, karın içinden canlı çıkarıldı. Ambulans alıp götürdü. Hastane yoluna dayanırsa yaşayacak."
'KORKU FİLMİNİN İÇİNDE GİBİYİZ'
Ericek Köyü'ne dün gece saatlerinden itibaren yardım ulaştırdıklarını belirten üniversite öğrencisi Reşat Arslantepe de o andan itibaren yaşadıklarını anlattı:
"Dün gece buraya yardıma geldik. Hava çok soğuk. İnsanlar gece tamamen kendi gayretleriyle ateş yakıp karın ortasında hayatta kalmaya çalışıyor. Afetzedelerin hali çok perişan. Yakınlarının cansız bedenlerini battaniyelere sarıyorlar. Yaralılar için ne ulaşabilecekleri bir sağlık kuruluşu, ne de ölülerini koyabilecekleri bir yer var. Çelik gibi soğuğa rağmen cesetler kokmaya başladı. Onları caminin yanına bırakmışlar. Yüksek kesimlerde yardım bekleyen insanlara ulaşmak için bile yol yok. Bir korku filminin içinde gibiyiz. Tarifsiz bir felaketten, gördüğümüz onca acıdan geriye sadece ölüm kokusu kalıyor. Umutlar tükeniyor."