Ermenistan'da hükümete tepki: 'Erivan artık Karabağ’ın hamisi değil'

Ermenistan'ın Dağlık Karabağ'da Ermeni nüfusun haklarını hiçe sayan adımlar atması tartışma konusu. Gazeteci-yazar Thomas De Waal, Ermeniler arasında Paşinyan yönetimine öfkenin arttığını belirtiyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR – Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından ‘barış görüşmeleri’ bir süredir gündemde. Ancak çatışmanın ardından havada gerçek anlamda bir barış kokusu olduğunu söylemek çok güç. Ateşkese rağmen çatışmalar zaman zaman tekrar yaşanıyor. 

İşin bir de iç siyaset boyutu var. Defacto Dağlık Karabağ Cumhuriyetinin yöneticileri ile Ermenistan hükümeti arasında yaşanan anlaşmazlıklar biliniyordu. Ancak geçtiğimiz günlerde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’a karşı protesto gösterileri düzenlenince konu Erivan için daha da kritik bir hal almış görünüyor.

Ateşkes sahada nasıl uygulanıyor? Ermenistan ile Dağlık Karabağ yönetimi arasında gerilimin nedeni ne? Ukrayna Savaşı, Ermenistan’ın pozisyonunu nasıl etkiledi? Tüm bu sorularımıza yanıt almak için Kafkasya uzmanı gazeteci yazar Thomas De Waal ile konuştuk.

ATEŞKESİN SON DURUMU NE?

Öncelikle ateşkesin durumunu sorarak söze başlayalım. Dağlık Karabağ’da savaş hâli resmi olarak donmuş durumda. Buna karşın yürürlükte olan ateşkes oldukça tartışmalı. Nitekim taraflar sıkça birbirlerini ‘ateşkesi ihlal etmekle’ suçluyor. Sahadaki güncel durumu nasıl okumamız gerekir? 

Sahadaki durum istikrarlı olmaktan uzak. Geçtiğimiz yıl Ermenistan-Azerbaycan sınırında, Azerbaycan kuvvetleri Sovyet döneminden beri sınırın çizilmediği birkaç bölgeye girdiği için şiddetli çatışmalar ve kayıplar yaşandı.

Daha yakın zamanlarda ise Karabağ’da çatışma, Azerbaycan kuvvetlerinin bir Ermeni köyüne girmesiyle yaşandı. Azerbaycan kuvvetleri köyden geri çekilirken bazı Ermenistan askerlerinin öldüğü bir çatışma vuku buldu. Azerbaycan tarafı ‘Ermenilerin Kasım 2020 ateşkes anlaşmasının 4. Maddesine uymadığını’ söylüyor. Ancak Ermeni tarafı Karabağ Cumhuriyeti’nden askerlerini ve ağır silahlarını geri çekerek söz konusu maddenin gerekliliklerini yerine getirmiştir. 

Barış görüşmelerinden bahsedeceğiz fakat mevcut durumu biraz daha açmak gerekirse, an itibariyle Dağlık Karabağ’ın çeşitli bölgelerinde hâlâ yaşayan Ermeni nüfus var. Geride bıraktığımız kış aylarında enerji temini sorunları yaşandı. Savaşın ardından Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin Ermenistan’a oldukça dar bir koridorla bağlandığı düşünülecek olursa enerjinin ötesinde günlük hayatı etkileyen başka pek çok sorun olduğu da tahmin edilebilir. Sivillerin güncel yaşam koşullarıyla ilgili neler söyleyebiliriz?

Karabağ’da yaşayan Ermeniler için durum şu an oldukça güvencesiz. Ermenistan’dan dağıtılan boru hattıyla gelen gaz, Karabağ’daki Ermenileri dondurucu soğukta iki hafta boyunca ısıtıcısız bıraktı. Hattın kapanması kasıtlı olsun ya da olmasın, yaşanan Azerbaycan’ın Karabağ’daki Ermenilere ‘eninde sonunda doğalgaz ve muhtemelen su ve telekomünikasyon konusunda bir hatırlatmasıydı. Karabağlı Ermenileri evlerini terk etmeye ikna için Azerbaycan tarafından yoğun bir baskı var gibi görünüyor.

Thomas De Wall‘HÜKÜMET ERMENİLERİN KIRMIZI ÇİZGİSİNİ AŞTI’

Bakü ve Erivan arasında önemli görüşmeler yürüyor. Her iki taraf da Karabağ’da çözüme ulaşılması için kendi kırmızı çizgilerini dile getirdi. Tarihsel olarak bu kırmızı çizgiler Karabağ’ın kaderi üzerine çizildiği için çoğu açıdan birbiriyle kesişiyor. Sizce hal böyle olunca gerçekçi bir barış anlaşmasından bahsetmemiz mümkün mü? 

Ermenistan hükümeti, daha önceki bir Ermeni kırmızı çizgisini aştı: Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımaktan söz ediyor. Bu da -bölgedeki Ermeni nüfusun haklarına saygı gösterildiği sürece- Dağlık Karabağ’ın Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanınması anlamına geliyor. 

Yani teorik olarak bir anlaşmaya varma şansı olmalı, eğer siyasi irade varsa. Ancak siyasi irade ve karşılıklı güven oldukça düşük bir noktada. Bu nedenle müzakerelerde yeni bir ‘tarafsız arabulucu'nun, Avrupa Birliği’nin (AB) olması önemlidir. AB bölgede Rusya’yla aynı çıkarlara sahip değil.

‘ERMENİSTAN ARTIK KARABAĞ’IN HAMİSİ DEĞİL’

Peki müzakereler sürerken Dağlık Karabağ ile Ermenistan hükümeti arasında nasıl bir ilişki vardı? Karabağ yönetiminden Paşinyan’ın tutumuna dair kimi memnuniyetsiz açıklamalar işittik. Erivan ve Stepanakert arasındaki gerilimin dozu ne seviyede?  

Şimdi Erivan ve Stepanakert arasında bilfiil ‘yol ayrımı’ var. Çünkü Ermenistan artık Karabağ’ın hamisi olarak konumlanmıyor, bu rolü Rusya üstleniyor. Karabağ’da Rusya yanlısı açıklamalar ve tavırlara rastlıyoruz ki bu Ermenistan’ın konumunu yansıtmıyor. Ancak bölgedeki barışı koruma görevi 2025’de sona ereceği için Rusya’nın konumunun kalıcı olmayabileceğine dair de bir anlayış söz konusu.

Ermenistan yakın tarihte Rusya’dan aldığı doğalgazın ödemesini ruble olarak yapacağını açıkladı. Son dönemde Rusya’ya uygulanan yaptırımları düşünecek olursak, sizce Ukrayna’daki savaş Ermenistan’ın AB ve ABD ile ilişkilerini nasıl etkilemiş olabilir? 

Ermenistan oldukça ince bir çizgi üzerinde yürüyor: Bir tarafta baş müttefiki ve Azerbaycan’a karşı güvenlik sağlayan koruyucusu olarak gördüğü Rusya, diğer taraftaysa ortak olarak görmek istediği Batı demokrasileri. Ukrayna’daki savaş, bu stratejik yolu çok daha zorlu bir hale getirdi. Savaş ne kadar uzun sürerse, Ermenistan’ın mücadelesi de o kadar zorlu olacak.