YAZARLAR

Erol Bulut acele ediyor

Erol Bulut, Abdullah Avcı’nın kararlılık ve sabrından çok şey öğrenmelidir. Çünkü defansif yapılanmayı kusursuz hale getirmeden, sonuç alıcı bir hücum takıma dönüşülmez.

Bu sezon Erol Bulut'u ilgi merkezimin odağına alma nedenim, defansif bir stratejiyle Fenerbahçe oyununu inşa etme iradesiydi. Ya da ben öyle okuyordum, Fenerbahçe'nin bütün maçlarını. Hatırlanacağı gibi, Erol Bulut'u bekleyen en büyük tehlikenin Fenerbahçelilik zihniyeti olduğunu ifade etmiştim. Nedir sözünü ettiğim Fenerbahçelilik zihniyeti? Tek kelimeyle dengesiz salt taraftar gazıyla yapılan serseri hücum girişimleri. Fenerbahçe, tarihinin hiçbir döneminde defansif futbola sıcak yaklaşmadı. Defansif dengeleri orantılı olarak inşa etmeden hücum eden her takım dengesizdir. Tek yanlıdır. Hiçbir zaman ne yapacağı belli olmaz.

Erol Bulut dış saha maçlarında defans güvenliğinden hiç ödün vermiyor. Defansın göbeğini kapatıyor ve merkezinin önüne de en yetenekli iki oyuncusunu görevlendiriyor. Gustavo ve Sosa, ikinci topların olgun atak olarak, oyuna yeniden sokulmasından sorumlu ve bu sorumluluğu yerine çok iyi getiriyorlar. Sırf bu yüzden Fenerbahçe deplasmanda çok çaresiz kontrataklara maruz kalmıyor.

Ama iç sahada Erol Bulut skor baskısıyla takımı ileri sürüyor ve ani kontra ataklarda savunma eksik yakalanıyor. Malatya maçında olan şey de buydu. Erol Bulut Sosa'sız başladı ve hem Gustavo hem de Ozan’ı ikinci bölgenin en belirsiz yerlerine yerleştirdi.

Söz gelimi Gustavo pas seçeneği olarak kiminle oynayacak ve oyunun temposunu ileri taşıyacaktı? Aynı şeyi Ozan için de söylemek gerekli. Caner Erkin, Ozan Tufan ve Pelkas’ın geçen haftadaki ortaklığı neden bozuldu? Pelkas, neden üçüncü bölgenin en ucunda konumlandı? Bu konumlanma Caner’e nasıl yansıdı?

Aynı şeyler Gökhan Gönül, Ferdi ve Mert Hakan için geçerli. Mert Hakan ve Ferdi'yi uç beyi gibi neden ilerinin en ucunda görevlendirdi Erol Bulut? Bu dizilim açıkça Malatyaspor’u küçümsemek anlamı taşıyor. Ama işin daha da kötüsü top kaptırıldığında bu kadar geniş alanda, hücumdan savunmaya nasıl geçilecekti?

Fenerbahçe bir an önce gol bulmak için blokları birbirinden bu kadar uzaklaştırınca, Malatyaspor ara çatlaklara kolayca sızdı.

Taraftarsız maçlar defansif gediklerin ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Taraftar desteğiyle kazanılan oyunlar kusursuz oyunlar ilan edildi. Ama artık taraftar yok. Defans yapmanın ne kadar değerli olduğunu idrak edelim. Mesele defansa bakış açısında yatıyor. Sorun şu; Fenerbahçe hala belirgin bir hücum plan ve yapısına sahip değil; o nedenle Erol Bulut içeri de, dışarıda da defansif bir stratejiyle oynamak zorunda. Defansif stratejiyi terk etmek, acele etmek demektir.

Erol Bulut, Abdullah Avcı’nın kararlılık ve sabrından çok şey öğrenmelidir. Çünkü defansif yapılanmayı kusursuz hale getirmeden, sonuç alıcı bir hücum takıma dönüşülmez.

 


Ali Fikri Işık Kimdir?

Ali Fikri Işık, 1958 yılında Mardin’in Savur ilçesine bağlı Xeramemo köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Batman’da, liseyi ise Silvan’da okumuştur. 1978 yılında Batman'da “Sesleniş” Gazetesiyle yazın hayatına başlamış. 1985 yılında yazarlar kooperatifi olan Yazko’nun dergisi “Yazko Somut”ta, 1994 yılında “Zone News” gazetesinde, 1995 yılında haftalık dergi “Roj”da, 2010 yılında Taraf gazetesinde, 2016 yılında “BasNews ve Kurdistan24 Türkçe'de yazmıştır. Amedspor Kaos ve Direniş Amedspor kitaplarının yazarıdır.