Eros davasından izlenimler: 'Katil Keloğlan' öldürdü, adalet de öldürdü
Eros'u öldüren İbrahim Keloğlan yine serbest kaldı. Adliyeyi dolduran yüzlerce hayvansever 'Katil Keloğlan' sloganları atarken kararın açıklanmasıyla "Eros'u adalet de öldürdü" diye isyan etti.
DUVAR – Bugün, Türkiye’de son dönemin en yüksek katılımlı duruşması yaşandı. Küçükçekmece Adalet Sarayı’nda yüzlerce kişi, 1 Ocak'ta sabaha karşı doğup büyüdüğü sitede İbrahim Keloğlan tarafından öldürülen Eros adlı kedi için bir araya geldi.
‘SADECE EROS İÇİN DEĞİL BÜTÜN HAYVANLAR İÇİN’
Bugün günlerden 13 Mart 2024… Eros’u katleden İbrahim Keloğlan’ın yeniden yargılanacağı gün… Küçükçekmece Adalet Sarayı’ına giden yol oldukça kalabalık. Duruşmaya büyük bir kalabalığın eşlik edeceği daha yolun başından belli. TV kanallarının ekipleri de duruşma için hazır. Adliye binasının hemen karşısındaki alanda hazırlıklarını yapıyorlar. Binanın girişinde uzun bir kuyruk var. Eros dışındaki davalar için gelenlerin bir kısmı içeri girmekte zorlandığından söylenirken bazıları da merak edip soruyor: “Bugün önemli bir dava mı var?” Biri cevaplıyor: “Öldürülen kedi için buradayız.” Hemen arkasındaki ekliyor: “Sadece Eros için değil bütün hayvanlar için…”
DURUŞMA, SAATİNDE BAŞLAMADI
Davaya fiziki olarak gelen yüzlerce hayvanseverin yanı sıra gelemeyen ama kalbi orada atan binlerce kişinin de ortak temennisi, bu davadan çıkacak kararın sonraki davalar için emsal teşkil etmesi. Adliyenin içi hınca hınç dolu. Herkes birbirine duruşmanın yapılacağı katı soruyor. Sonunda anlaşıldı. 6. kata çıkmak öyle kolay değil. Asansörlerin önündeki insan kalabalığının kat be kat fazlası merdivenlerde var. Ortamda hayvanlarla yaşayanların çok iyi bildiği inceden bir koku hissediliyor. Birbirine geçmiş mama ve tüy kokusu…
Duruşmanın yapılacağı kata girmek ne mümkün. Avukatlar, hayvanseverler herkes duruşma salonuna girmek için adeta yarışıyor. Ancak salonun kapasitesi kalabalığı kaldıracak gibi değil. Saat 10.30’da başlaması gereken duruşma bir türlü başlamıyor. Kalabalığın önündeki avukatlar da içeri alınmak için mücadele ediyor ancak duruşma kapısı bir türlü açılmıyor. Arada içerinden çıkan bir görevli, hayvanseverlere sessiz olmaları konusunda uyarılarda bulunuyor. Aksi halde hakimin duruşmayı başlatmayacağını söylüyor. Herkes birbirini uyarıyor sessizlik konusunda ama Eros’a yapılan işkencenin yarattığı duygu ve sinir öyle yüksek ki, ‘Yeter susmayacağız, sustuğumuz için oldu bunlar’ bağırışıyla kısmen sağlanan sessizlik bir anda sloganlara dönüşüyor.
DURUŞMA DAHA BÜYÜK SALONA ALINDI
Nihayet duruşmanın 3. kattaki daha büyük bir salonda yapılmasına karar veriliyor. Herkes heyecanlı. Duruşma salonuna girme şansı olabilir… 6. kattan 3. kata varmak kolay olmuyor. Asansörler nedense çalışmıyor. Merdivenlerin bulunduğu koridorların kapısı da bir açılıp kapanıyor. Adliye içinde adeta kedi fare oyunu yaşanıyor. 3. katta da durum benzer. Salon dolmuş, neyse ki avukatlar içeri girmeyi başarmış. Yaklaşık bir saatlik gecikmeye duruşma başlıyor. Koridordaki kalabalık içerdekilerden bilgi almaya çalışıyor. Zaman Zaman Keloğlan’ın ifadeleri yankılanıyor: “Kedileri beslemeye başlamış.” Gülüşmelerin yerini yeniden sloganlar alıyor. “Katil Keloğlan”, “Eros için adalet”, “Sokak hayvanları sahipsiz değildir” en çok tekrar edilen sloganlar oluyor.
Atmosferi tanımlayacak en doğru kelime belki de “klostrofobi…” Yan yana, arka arkaya dizilmiş onlarca kişi, basık tavan, beyaz aydınlatmalar… Nefes almanın da hareket etmenin de oldukça zor olduğu bir alan. Diğer kapılar içerde duruşma görüldüğü için kapalı. Keloğlan’ın Eros’u darp ederken kaçmaması için koridordaki kapıları kapatması ve Eros’un nefesinin orada kesilmesi, adliye koridorlarına yansımış sanki. Nefesi daralan kalabalığı yararak kendini dışarı atsa da bir süre sonra geri geliyor.
BADEM'İ İSTİSMAR EDEN DE SERBEST BIRAKILDI
Aynı zamanda adliyede başka bir salonda Badem adlı bir köpeği istismar eden sanığın duruşmasının görüldüğü bilgisi yayılıyor. Bir kısım kalabalık Badem’e destek olmak için gidiyor. Ancak bir süre sonra yüzlerde gerginlikle dönenler, Badem’i istismardan yargılanan sanığın 2 yıl 2 ay ceza ile serbest bırakıldığını söylüyor. Hali hazırda gergin olan ortam bu haberle daha da geriliyor. Ama bir yandan da Eros’un davasından benzer bir karar çıkmayacağı umudu aşılanıyor. Zira Eros artık bir sembol…
‘İBRAHİM BAK BAKALIM, KİM SAHİPSİZ?’
Keloğlan’ın tutuklu yargılandığı ve serbest bırakıldığı duruşmada, “sahipsiz hayvan” vurgusu, adliye koridorlarında karşılık buluyor. “İbrahim bak bakalım, kim sahipsiz” cümleleri ara ara yankılanıyor. Savcının tutuklama istediği haberiyle kalabalık coşuyor. Sevinçten birbirine sarılanlar, yakınlarını arayıp haber verenler, kedisinin, köpeğinin resmini cep telefonundan açıp öpenler oluyor.
Bir saatlik ara sonrası beklenti, Keloğlan’ın tutuklanacağı yönünde… Kalabalığın bir kısmı tuvalet, içecek gibi ihtiyaçlar için duruşma salonunun önünden ayrılsa da büyük bir kısmı beklemeye devam ediyor.
Bu esnada yanaşan bir teyze soruyor: “Kızım bu kalabalık niye?” Anlatıyoruz. Dinledikçe daha çok soru soruyor, daha da meraklanıyor. “Bir kedi için demek” diyor. Bir yandan da yıllar önce şahit olduğu hayvan istismarını anlatıyor ve “O zamanlar böyle değildi. Demek şimdi sahip çıkılıyor” diyor.
İNDİRİM, YATARI OLMAYAN CEZA VE SALIVERİLME…
Kararın saat 14.00’te açıklanacak olması nedeniyle oraya buraya dağılan kalabalık aynı klostrofobik ortama geri dönüyor. Ve karar açıklanıyor: İndirimle 2 yıl 6 ay hapis cezası, adli kontrol şartıyla serbest bırakılma…
Kalabalığın umudu öfkeye, öfke sinir krizlerine dönüşüyor. Köşelerde ağlayanlar, sinirlerine hakim olamayıp bağıranlar, kapılara, duvarlara vurarak tepki gösterenler… Kalabalığın tepkisi koridordan taşıp adliyenin giriş katına ulaşıyor. “Katili koruyan hakim var” sloganları atılıyor. Bir ara “Hükümet istifa” sesleri yükseliyor. Akabinde gelen polis ekibi, grubu çevreleyerek dışarı çıkarıyor. Dışarıya taşan öfkeyi bir hayvansever şöyle özetliyor: “Eros bir de burada öldürüldü.”