Erzurum’da kurulacak altın madeni için Meclis araştırması istendi

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, Karayazı’nın Akdağ Köyü’nde kurulacak altın madeni için Meclis araştırması açılmasını istedi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

ERZURUM - Erzurum’un Karayazı ilçesinde 20 hektarlık bir alana kayyım yönetimindeki Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından altın madeni kurulacak. Bu maden için 'ÇED gerekli değildir' kararı verildi.

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, konuya ilişkin Meclis Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Maden ocağının tarım ve hayvancılık başta olmak üzere pek çok ekonomik faaliyeti sonlandıracağına dikkat çeken Beştaş, Erzincan İliç’teki maden faciasını hatırlattı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a ''Neden ÇED raporunun gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır? ÇED raporu olmayan proje sayısı kaçtı ve bu projeler hangileridir?'' diye sordu.

MADEN OCAĞI 20 HEKTARLIK ALANDA KURULACAK

Araştırma önergesinde yer alan bilgilere göre, Koza Altın İşletmeleri A.Ş., 1 Ağustos 2023 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurarak Karayazı’nın Akdağ köyü’nde 'Altın Madeni Açık Ocak İşletmesi' projesi için gerekli izinleri talep etti.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nden ruhsat alındı. Proje tanıtım dosyasında yer alan bilgilere göre, maden ocağında yılda yaklaşık 355 bin ton cevher üretilmesi planlanıyor.

Bu süreçte, 649 bin 581 ton 'ekonomik olmayan kayaç' yani 'pasa' açığa çıkacak. Bahse konu atık malzemeler de madenin kurulacağı alanda depolanacak. Maden ocağı kurulacak bölgenin büyüklüğü yaklaşık 20 hektar. Madende yaklaşık beş yıl üretim yapılması öngörülüyor.

Önergesinde, ''20 hektarlık bir alan için firari Akın İpek’e aitken kayyım atanan Koza Altın İşletmeleri A.Ş.’nin kuracağı altın madenine 'ÇED gerekli değildir' kararı verilmiş'' diyen Beştaş, şunları ifade etti: '''Projeden kaynaklı her türlü zarardan faaliyet sahibi sorumlu olacak' denilmiş ise de yakın tarihte yaşanan pek çok örnek şirket sahiplerinin muafiyet ve ayrıcalıklarını ortaya çıkarmıştır.

Her ne kadar proje tanıtım dosyasında, kurulacak maden ocağının ülke ekonomisine katkıda bulunacağı iddia ediliyor ise de uzun vadede ekili alanların kuraklaşması gündeme gelecektir. Ülke ekonomisine olacak olan katkının 1,7 milyon dolar olacağı ifade edilmesine rağmen, bu getirinin kısa vadede ve üstelik sadece şirket sahiplerine katkı sağlayacağı, halk için olumlu hiçbir yansımasının olmayacağı nettir.

Nitekim, tarım arazilerinin yok edilmesi, tarım ve bilhassa hayvancılık için önemli olan Erzurum’da pek çok ekonomik faaliyeti sonlandıracaktır. Türkiye’nin hayvancılık başkenti olan Erzurum için bu maden ocağının büyük bir kayba neden olacağı tartışma dışıdır. Ayrıca maden arama faaliyetlerinin çevreye vereceği zarar, insan ve doğa yaşamı için son derece boyutludur.''

PROJENİN OLUMSUZ ETKİLERİ

DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, projenin olumsuz etkilerini de şu şekilde sıraladı: ''Açık ocak madenciliği, kimyasal madde kullanımı ile yer altı ve yüzey su kaynaklarını kirletebilir. Bu durum, bölgedeki tarım arazilerinin ve içme suyu kaynaklarının etkilenmesine yol açabilir. Proje alanındaki ekosistemlerin tahrip olması, yerel fauna ve flora üzerinde kalıcı etkiler yaratabilir.

Madencilik faaliyetleri sırasında ortaya çıkan toz ve gaz salınımları, hava kalitesini olumsuz etkileyebilir. Madencilik faaliyetleri, bölgedeki insan hareketliliğini artırabilir. Yerel halkın maden nedeniyle göç etmesi ya da yerinden olması gibi durumlar söz konusu olabilir.

Projenin yerel ekonomiye katkısı, geçim kaynaklarının azalması veya yok olması ile dengelenmelidir. Madencilik projesi, yerel halk için yeni istihdam fırsatları sunabilir; ancak bu fırsatlar, yerel halkın uzun vadeli geçim kaynakları ile dengelenmelidir. Projenin, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde yürütülüp yürütülmediği incelenmelidir. Tüm bu sıraladığımız hususlar insan ve canlı yaşamı için ortada büyük bir risk bulunduğunun izahıdır.''