'Esas Oğlan' yerli 'Sex and the City' mi?

'Esas Oğlan', cesur ve enerjik bir başlangıç yapmak istemiş ama doğallık ve derinlik konusunda yetersiz kalmış bir dizi...

Google Haberlere Abone ol

Hadise ve Seda Bakan'ın başrolünde yer aldığı 'Esas Oğlan' dizisi, ilk iki bölümüyle Gain'de yayınlandı. Hadise’nin ilk oyunculuk deneyimini sergilediği dizi, aynı zamanda ona özel hazırladığı şarkıyla müziği ve hikayeyi harmanlama çabasında. Ancak bu 'cesur' denemenin sonuçları beklentilerin fazlasıyla altında kalıyor.

ROMANTİK KOMEDİ Mİ KARİKATÜR MÜ?

'Turkish Sex and the City' mottosuyla yola çıkan dizi, aşk hayatlarında aradıklarını bulamayan Ceren (Hadise) ve Selma'nın (Seda Bakan) "esas oğlanı" bulma serüvenini konu alıyor. Dizi, risk analisti olan Selma'nın, oyuncu olan ve yakın zamanda izleyiciyle buluşacak müzikalinin provalarına çalışan Ceren'in alt katına taşınmasıyla başlıyor. Bitmiş bir ilişki için çabalayan Ceren ve arkadaşlığı zaman kaybı olarak gören Selma'nın tanışması da bir tartışmayla oluyor haliyle. Ardından ikilinin ilişkisi daha düzenli ilişkiler kurmak adına birbirine 'date' ayarlayan iki arkadaşa dönüşüyor.

Romantik komedi, izleyiciye eğlence sunarken karakterlerle duygusal bağ kurdurmayı amaçlayan bir türdür. Ancak 'Esas Oğlan', bu türün klişelerini yeniden üretmekten öteye geçemiyor. Temelde romantik komedi türüne sadık kalan 'Esas Oğlan', bu türün neşesini de oldukça yapay ve dublajlı bir dizi izliyor gibi yansıtıyor. Karakterlerin romantik yolculukları ve esprili diyalogları, bazen izleyicide bir tebessüm bıraksa da derinlikten yoksun. Özellikle karakterlerin derinliksizliği, bazı sahneleri klişelerden ibaret kılıyor. Dizinin mizahi tarafı güçlü ancak hikaye ve karakterlerin yüzeyselliği, bir süre sonra izleyicinin ilgisini kaybetmesine neden olabiliyor. Türün başarılı örneklerinde gördüğümüz gibi, karakterlerin gelişimlerini izlemek ve onlarla empati kurabilmek bu dizide güçlü bir unsur değil.

OYUNCULUKLAR ÜZERİNE

'Esas Oğlan' oyunculuk performansları açısından izleyiciye inişli çıkışlı bir tablo sunuyor. Hadise, ilk oyunculuk deneyiminde diziye güçlü bir kadın figürü olarak enerjisiyle katkı sağlasa da performansı genel olarak yüzeysel kalıyor. Doğallıktan uzak ve klişe replikler ile karaktere tam anlamıyla bürünememesi, izleyiciyi hikayeye bağlamakta zorluyor. Hadise’nin kimi sahnelerinde de sanki bir dizi değil de bir klip izliyormuş hissi oluşabiliyor.

Seda Bakan'ın canlandırdığı karakter ise mizahi bir yük üstlenmiş gibi görünüyor. Bakan, tecrübesiyle sahneleri kurtarmaya çalışsa da, komedi unsurlarını abartılı bir şekilde oynaması, canlandırdığı karakterin inandırıcılığını zedeliyor. Şükrü Özyıldız yan rolde ölçülü bir performans sergilese de repliklerde genel bir yapaylık hissediliyor. Dizi, zaman zaman dublajlı bir yapım izliyormuş gibi hissettiren bir atmosfer yaratıyor. Oyunculukların bu denli yapay durmasının nedenlerinden biri de senaryonun karakterlere derinlik kazandırmaması ve diyalogların gerçek hayattan uzak olması diyebiliriz. Dizilerin ilk bölümleri genellikle ağır akar çünkü karakterini izleyiciye tanıtıyordur. 'Esas Oğlan'da da sadece ilk iki bölüme bakarak konuşuyor olsak da yüzeysel karakterler izleyicinin diziyle bağ kurmasını fazlasıyla zorlaştırıyor.

Genel olarak, 'Esas Oğlan' oyunculuk açısından doğal bir ahenk yakalayamamış bir yapım izlenimi veriyor. Oyuncu kadrosunun potansiyeli yüksek ancak belki de karakterlerin daha fazla çalışılması, derinleştirilmesi ve diyalogların doğallaştırılması, dizinin inandırıcılığını artırabilirdi.

BENZERLİK TEMATİK DÜZEYDE

Dizinin yaratıcıları, 'Esas Oğlan'ı cesur bir kadın hikayesi olarak tanımlıyor ve 'Sex and the City’ye benzetiyor. Ancak bu iddia, yalnızca tematik düzeyde bir benzerlik yaratabiliyor. Özgürlük teması işlenmeye çalışılsa da karakterlerin hayatları ve ilişkilerindeki seçimler, derinlemesine incelenmediği için 'Sex and the City’nin çok katmanlı yapısından fazlasıyla uzak kalıyor. Özellikle romantik komedi türü içinde bir kadın hikayesi anlatmanın kolaycılığa kaçmadan yapılması gerektiği düşünülürse, 'Esas Oğlan' bu anlamda eksik bir deneyim sunuyor.

DİJİTALDEKİ ÖZGÜRLÜK, SOSYAL MEDYAYA KADAR

Dizinin tanıtımının TikTok'ta yasaklanması Türkiye'deki dijital platformların 'yaratıcı' özgürlük arayışı ile sosyal medya platformlarının muhafazakâr politikaları arasındaki çatışmayı da gözler önüne seriyor. Özellikle kendine güvenen ve özgür kadın hikayeleri anlatma iddiasındaki bir dizinin sosyal medya algoritmalarına takılarak yasaklanması, dizinin anlatmak istediği mesajın ironik bir şekilde engellenmesine neden oluyor.

Romantik komedi izleyicileri, eğlenceli bir akşam geçirmek için diziyi izlemeyi tercih edebilir. Dizi, ilerleyen bölümlerde karakterlerini derinleştirebilir ve daha doğal bir oyunculuk anlayışına ulaşabilirse, potansiyeline belki biraz da olsa yaklaşabilir. Ancak ilk bölümler itibariyle romantik komedi severler için umut vadetmeyen ve eksiklikleriyle öne çıkan bir yapım.