Eşmeliler, Kışladağ Altın Madeni’nin zararlarını vekillere anlattı

Erzincan İliç Maden Kazası Meclis Araştırma Komisyonu’na Uşak Kışladağ Altın Madeni’nin yarattığı tahribatı anlatan bölge halkı, "Uşak ile Alaşehir arasındaki insanlar kaçacak yer arıyor" dedi.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

İZMİR - TBMM Başkanlığı Erzincan İliç Maden Kazası Meclis Araştırma Komisyonu, Uşak’ın Eşme ilçesinde bulunan siyanürlü Kışladağ Altın Madeni ile ilgili bölge halkının sorunlarını dinledi. Komisyon üyelerini, bölge halkı, “Kışladağ Balya olmasın”, “Ölmek istemiyoruz” ve “Zehirlenmek istemiyoruz” yazılı dövizlerle karşıladı. Sık sık “Siyanürcü şirket ülkemizi terk et” sloganları atan bölge halkına, EGEÇEP ve CHP Uşak İl Örgütü de destek verdi. Grup adına vekillere yaşadıkları sorunları anlatan Uğur Sümer, bölgenin suyunun kirlendiğini vurguladı.

‘BU MADENLER MASUM DEĞİL’

Sümer, “Pınarlarda, kuyularda su bitti. Var olan suyumuz da kirlendi. Bu madenin iki yakası var. Kuzey tarafında iki dereden insanlar su içiyordu. Şu anda suyu içmeyi bırakın hayvanlarına dahi su içiremiyorlar. Çünkü suyu içen hayvanları ölüyor. Daha yeni bir köylünün 80 koyunu öldü. 2006 yılında burada bir zehirlenme olayı oldu. İnsanlar hastaneye gitti ancak vali tahlilleri engelledi. 8 insanın kanında siyanür tespit edildi. Bu maden masum değil” dedi. Balıkesir Balya’da siyanürlü altın arama faaliyetleri sonrası yaşananları hatırlatan Sümer, “Balıkesir Balya’da 1892 yılında maden işletilmeye başladı ve 2.5 milyon ton pasa var. Burada 335 milyon ton pasa bulunuyor. Balıkesir Balya kurulalı 100 yıl geçti. 100 yıl sonra bile bölgede ilk yağmur yağdıktan sonra derede canlı kalmıyor. Bu madenin suyunun değdiği yerde bir yeşil ot bitmedi. Bu madenler masum değil” ifadelerini kullandı.

‘BİZ SÖMÜRGE ÜLKESİ MİYİZ?’

“Biz sömürge ülkesi miyiz? Adeta ülkemiz satıldı. Vahdettin dönemini yaşıyoruz” diyen Sümer, yetkililere madenleri değil yaşamı savunma çağrısında bulundu. Sümer, “Hayvancılık bitti, tarım bitiyor. Yağmur yağdığında gelen siyanür tarlalardaki mahsülü kurutuyor. Sabah çiğ yağdığında çiğin değdiği canlı kuruyor. Uşak ile Alaşehir arasındaki insanlar kaçacak yer arıyor. Kaçamayanlar burada ölmeye devam edecekler. Bu madenin bu ülkeye hiçbir yararı yok. Burada yaşamın savunulması lazım. Yaşam bitiyor” diye konuştu.

Vekiller ise komisyon olarak DSİ’den rapor isteyeceklerini ve Tarım İl Müdürlüğü’nden de tespit ettikleri zararları paylaşmalarını isteyeceklerini dile getirdi.

(HABER MERKEZİ)