ESP Eş Genel Başkanı Gümüştaş: Savcı hakkında suç duyurusunda bulunacağım
'Ev hapsi' kararıyla serbest bırakılan ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, siyasi komplo ile karşı karşıya olduklarını, soruşturmayı savcısının da bir istihbarat elemanı gibi çalıştığını söyledi.
DUVAR - Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yöneticisi ve üyelerine yönelik 14 Ocak günü İzmir merkezli 12 ilde yapılan operasyonda 47 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan ESP İstanbul İl Eşbaşkanı Ezgi Bahçeci, partinin İzmir eski İl Başkanı Kerim Altınmakas, Limter-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Deniz Bakır ve Gülşah Padak ile birlikte HDP Parti Meclisi üyesi olan Sıtkı Güngör tutuklanarak cezaevine konuldu. ESP Eş Genel Başkanı Avukat Özlem Gümüştaş ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Pınar Gayıp’ın da bulunduğu 42 kişi ise, ev hapsi gibi kararlarıyla serbest bırakıldı.
Hakkında verilen kararla ev hapsinde tutulan ESP Eş Genel Başkanı Gümüştaş, Partilerine yönelik operasyonun bir itirafçının beyanlarına dayanılarak yapıldığını söyledi.
'10 SAAT ADLİYE KORİDORUNDA TEK BAŞIMA BEKLETİLDİM'
Gümüştaş, “Her zaman şunu söylüyorlar; Kürt özgürlük mücadelesini ve sosyalistlerin mücadelesini bitireceğiz. Böyle bir siyasi konseptin içinde bizler var olmaya devam ediyoruz. Buna karşı duyulan bir öfke var. Örneğin parti binalarımızdaki, parti kurumlarımıza ait paralara el konuldu. Parti binalarımızda şehitlerimize ait fotoğraflar klozetlerin içine atıldı ya da üzerlerine basıldı. Bütün değerlerimiz bu biçimde çiğnenmeye çalışıldı. Ters kelepçe uygulaması ile adliyeye çıkarıldık. Ben bir Eş Genel Başkan olarak 10 saat boyunca adliyenin koridorunda tek başıma bekletildim. Su ve şeker gibi ihtiyaçlarımız uzun bir süre karşılanmadı. Bunların tek bir açıklaması var. Bize karşı duyulan öfke” dedi.
SAVCININ SÖZLERİ
Bu tür saldırıların baştan aşağı “siyasi komplo” olduğunu, soruşturmayı savcısının da bir istihbarat elemanı gibi çalıştığını dile getiren Gümüştaş, şunları söyledi: "MİT’in hazırladığı, emniyetin fezlekesi ile birlikte tamamladığı ve gereken bütün kararları tıpkı bir istihbaratçı gibi ya da üçüncü sınıf bir emniyet amiri gibi hazırlayan bir savcıyla bütünleşen bir saldırıdan bahsedebiliriz. Savcı hakkında ilerleyen günlerde suç duyurusunda bulunacağım. Savcıya şunu sordum; Bir itirafçının benimle ilgili ifadesi olabilir ve siz bir savcı olarak bu konuda beni dinlemek isteyebilirsiniz. Birincisi, beni makamınıza çağırmayarak operasyonla evimden aldırma sebebiniz nedir? Bir partinin Eş Genel Başkanıyım, aynı zamanda avukatım. Adliyeye mutlaka gönüllülük temelinde de gelirim. Diğeri de beni bu biçimde hadi aldınız ESP Genel Merkezini, İrtibat bürosunu, İzmir il binasını ve Yamanlar ilçe örgütünü neden bastınız? Yani sizdeki şüphe uyandıran şey ne? Savcı dedi ki; 'Partinizi tanıyoruz. Biliyoruz bazen dosyalar vardır, bazen de örgütler vardır. Dosyalarda hukuku uygularsınız ama örgütler olunca tedbir alırsınız.' Savcının söylemi o kadar net bir açıklama ki. Nihayetinde tutuklama kararı ile sevk etti.”
'ÜYELİK'TEN GÖZALTI, 'YÖNETİCİLİK'TEN SEVK
"Örgüt üyeliği" iddiasıyla gözaltına alınsa da söz konusu savcının ‘örgüt yöneticiliği’ iddiasıyla hakkında tutuklama talep ettiğini belirten Gümüştaş, “İddiasını bir kalem daha artırmış oldu. Sorgu sürecinde ise sorgu hakimleri ile avukatlarımız gerçek hukuk mücadelesi yürüttü. Ben karşımdaki sorgu hakimine şunu söyledim; Basınç altında olduğunuzu görüyoruz. Dosyanın boş olduğuna inanıyorsunuz. Ama birileri size diyor ki ‘bunlar tutuklanacak’. Dolayısıyla bu bıçak sırtı ortamda karar vermek çok zor. Üstelik memleketin tek adamı her gün HDP’nin kapatılmasıyla yatıyor kalkıyor. Politik bir iklim içinde zor bir karar. Mahkemeler üzerinde ciddi baskılar var. Bunlara da hukuku öğretmek bizim görevimiz" ifadelerini kullandı.
Gümüştaş, parti olarak maruz kaldıkları saldırının AK Parti iktidarı ve ittifak ortağı MHP’nin son günlerde dillendirdiği HDP'nin kapatılması söylemleri içerisinde tesadüf olmadığını söyledi. (MA)