Evliliğin event’e dönüştüğü bir çağda 'Aşk Taktikleri 2'

"Aşk Taktikleri 2", Netflix'te erişime açıldı. Aslı ile Kerem'in hikâyesine kaldığı yerden devam edilen filmde yönetmen koltuğuna Recai Karagöz otururken, senaryoda bir kez daha Pelin Karamehmetoğlu imzası bulunuyor. Başrollerde Demet Özdemir ile Şükrü Özyıldız'ı buluşturan filmin konusuna kısaca değinelim.

AŞKI EVLİLİKLE SINAMAK

Aslı (Demet Özdemir) ile Kerem (Şükrü Özyıldız), dertsiz tasasız bir ilişki sürerken bu saadete gölge düşüren bir gelişme yaşanır. Daha doğrusu onlara medeni durumlarını sorgulatacak bir "event" gelip çatmıştır. Yakın arkadaşları Tuna (Atakan Çelik) ile Cansu (Deniz Baydar) evlilik arifesindedir. Aslı ve Kerem evliliğe karşıdır; ikisi de özgürlüklerinin kısıtlanacağına, romantizmin biteceğine, kısacası evliliğin aşkı öldürdüğüne inanmaktadır. Çevrelerine sürekli evlilik karşıtı nutuklar çekerler fakat bir akşam yemeğinde Kerem, Aslı ile evlenmeyi düşünmediğini ağzından kaçırınca olanlar olur. O ana kadar evlilik karşıtı olan Aslı işi inada bindirir ve aralarında bir oyun başlar. Aslı ile Kerem arkadaşlarını toplarlar. Aslı Kerem'i evliliğe ikna edecek, Kerem ise Aslı'yı bu fikirden büsbütün uzaklaştıracaktır. Taraflar türlü oyunlara başvurur, dolaplar çevirirler. Aslı'nın liseden arkadaşı Bulut'un (Ceyhun Mengiroğlu) çıkagelmesiyle iş farklı bir boyut kazanır. Bulut Aslı'ya reddedemeyeceği bir iş teklifi sunar. Bu teklif birçok fedakârlık istemektedir.

DENİZ UÇAKLARINDA AŞKLAR, KİŞİYE ÖZEL ADALARDA BEKARLIĞA VEDA PARTİLERİ

"Aşk Taktikleri 2"yi değerlendirmeye platformun yerli yapımlarda öne çıkan romantik komedi formülüne eğilerek başlayabiliriz. Netflix, romantik komedi seviyor ve biraz da türün gereği kaygısız başlar etrafında kavak yelleri estiriyor. Üst sınıf hayatlar izliyoruz. Ancak "Aşk Taktikleri" serisi vitesi artıran cinsten... Öyle ki lüks villalar etrafında geçirilen eğlence gecelere, bir lise arkadaşının imkanları vasıtasıyla müstakil adalarda bekarlığa veda partileri eklenebiliyor. Filmde zenginliğin dozu kaçırılmış. Bir romantik komedide çiftlerimiz en fazla yamaç paraşütüne binip Kabak Koyu tatili falan yaparken "Aşk Taktikleri 2" çıtayı arşa çıkarıyor. Çiftimiz deniz uçağına biniyor mesela! Filmde dikkat çeken bir diğer nokta ise yaz dizilerinden farklı olarak her iki tarafın da zengin ve başarmış olması. Aslı, kendi giyim markasına sahip; Kerem ise bir reklam şirketinde çalışıyor. İşler tıkırında... Bu durum öyküyü yoksul zengin geriliminde terbiye etmeden; yolu mahalleye, aileye hiç saptırmadan çift arasındaki kimyaya endekslemekte. Zaten filmde karşımıza çıkan tek aile de numunelik! Aslı ile Kerem'in arkadaş çevresiyle sınırladığı yaşamları fanus etkisi yaratıyor. Karagöz bu kalıpları başarıyla çakmış, fanusun havasını başarıyla çekmiş.

TAKTİKLER KLİŞE, ÇATIŞMALAR SIKICI

"Aşk Taktikleri 2" adı üzerinde bir taktik filmi sayılmaz. Evet, ortaya bir iddia konuyor ve taraflar birbirine bildirmeden hedefe kilitleniyorlar fakat özgün taktikler, zengin stratejiler yerine klişeler izliyoruz. Aslı, Kerem'i evliliğe ikna etmeye çalışırken Kerem de Aslı'yı evlilikten soğutmaya uğraşıyor. Başvurdukları yöntemler bir yana, temelden bir sakatlık söz konusu. Film açılırken her ikisini de evlilik karşıtı konuşurken görüyoruz. Aslı evliliğin kadının özgürlüğünü bitirdiğini feminist bir bakış açısıyla savunurken Kerem de benzer savları erkekten yana yorumluyor. Ortaklaştıkları nokta ise atılan imzanın romantizme zarar vereceği ve kurumsallaşan bir ilişkide duyguların özgürce yaşanamayacağı... Taraflar evlilikten pek hazzetmezken bir anda evlilik temalı bir bahse tutuşmaları tuhaf duruyor. Ama bu 180 derece dönüşü türün pek tutarlılık gözetmeyen kaidesine yorup geçebiliriz. Geçemeyeceğimiz şey klişelere boğulmamız. Aslı ve Kerem arkadaşlarına iddiadan bahsettikten sonra birbirine paralel oyunlar kuruyorlar. Aynı anda aynı şeyleri aksi yönden yağmaya kalkıyorlar. Kerem maço davranıyor, Aslı alttan alıyor. Ofiste bir bebeğin bakımını üstleniyorlar. Daha sonra ibretlik bir çift bulmayı deniyorlar. Aslı örnek çift olarak anne babasıyla tanıştırıyor Kerem'i, işi pek rast gitmiyor fakat dananın kuyruğu asıl Kerem'in geçimsiz çifti tanıştırmasıyla kopuyor. Emir’in eşi Feride, Aslı'nın lise arkadaşı çıkıyor. Aynı gün gelen bir diğer eski arkadaş Bulut ise işin içine kıskançlığı sokuyor. Bulut çok başarılı... Altı ayını Dubai'de, altı ayını New York'ta geçirmekte. Zengin, kaslı ve ünlü bir modacı. Bulut ve Feride (Melisa Döngel) filme hareket kazandırırken olayları da hızlandırıyor.

Klişelere yeniden dönersek, karakterlerin sıradan çizimine değinebiliriz. Aslı ile Kerem modern bir çift olarak çizilmiş fakat refleksleri tamamen geleneksel. Aslı'nın evlilik karşıtı tavrının Kerem'in bir inatlaşmasıyla ortadan kalkması, kadın evlilik ister ezberini besler nitelikte. Diğer yandan evlilikten kaçan erkeğin argümanları da oldukça sıradan. "Ayakları üzerinde duran kadın" kompozisyonu ise Dubai'de iş teklifi ile desteklense dahi yeterince güçlü sayılmaz çünkü filmde çiftin iş hayatı neredeyse hiç işlenmiyor. İş teklifi sadece düğümü çözmek için kullanılıyor.

Çiftin arkadaşlarıyla ilişkisi de türün çiğ yanlarını göstermesi bakımından değerlendirilebilir. Aslı ile Kerem birçok romantik komedide olduğu gibi alabildiğine benciller, insanlar etrafında pervane olsun istiyorlar. Anne babaları, arkadaşları hatta arkadaşlarının bebekleri; iş ortamı, ev ortamı, sosyal ortam bütün canlılar kendilerine hizmet etsin bütün ortamlar küçük oyunlarına dekoratif öge olsun istiyorlar. Tuna ile Cansu evlenecekken biz Aslı ile Kerem'in şımarık inatlaşmasına şahit oluyoruz. Diyeceksiniz ki "buna da duyar yapılmaz be kardeşim". Yapılmaz belki ama bu bencilliği göstermek açısından bahsi açılabilir. Yine yakın arkadaşların saf derecesinde seçilmesi, etkisiz olmaları çiftin hükmünü pekiştiriyor; kaldı ki bu hükme "despotluğu" da yakıştırabiliriz. Aslı ile Kerem ne yapalım derlerse arkadaşları uyum sağlıyor. Çok kolay yönlendirilebilir, kandırılabilir bir görüntüdeler. Bu da daha önce belirttiğimiz üzere türün bir gereği. Dünya merkezdeki çiftin etrafında dönüyor!

OYUNCULUKLARA DAİR

"Aşk Taktikleri 2"nin oyuncu performanslarına şüphesiz Demet Özdemir-Şükrü Özyıldız ikilisinin uyumu ile başlamalıyız. Özdemir ile Özyıldız uyumlu bir çift, enerjileri tamamlayıcı. Zaten Özdemir'in, romantik komedilerin He-Man'i Can Yaman karşısında dahi ezilmeden durduğunu, aşırı maskülen gösterilerini dengelediğini biliyoruz. Özyıldız fizikli ancak adım attığı mekanları testosterona boğan bir isim değil. Oyunculuk maharetine geldiğimizdeyse iş değişiyor. Başrollerin bu uyuma yakışır bir başarı sergilediğini söylemek zor. Çok plastik bir Özdemir var karşımızda. Özyıldız da benzer bir çerçevede kalmış. Ama oynayanda mı yoksa oyunda mı sıkıntı? Havada kork, karada kıskan, havuz kenarında kur yap, fırsat buldukça öp vb. direktifler ve duygusuz duygu talepleri oyuncuların elini kolunu bağlıyor. Bir noktadan sonra mesele "iki görün yeter"e varıyor. Bu tip filmlerin oyunculukları körelttiği sır değil. Para kazandırıyor, şöhret de sağlıyor ama ne ölçüde tatmin ediyor, işte orasını oyunculara sormak lazım.

Başrollerin etrafına kümelenmiş arkadaş grubundan da sivrilen birini görmüyoruz. Bu durum castın iddiasızlığına işaret… Zira yaz dizilerinde bile araya bir iki yetenekli oyuncu serpiştiriliyor. Doğrusu Bora Akkaş, Atakan Çelik yetenekli isimler. Hande Yılmaz ile Deniz Baydar da arkadaş kontenjanına yakışmış ancak fark yarattıklarını öne süremeyiz.

**

"Aşk Taktikleri 2" için sözü toparlarken filmin türün ihtiyaçlarını karşıladığını fakat ötesine geçemediğini, dijital işlerde rastladığımız iyi senaryo krizinin sürdüğünü vurgulamalıyız. Oyuncuların uyumunu saymazsak pek bir artısı bulunmayan film modern bir "Aslı ile Kerem" öyküsü anlatmanın, derinlerde bir yerlere dokunmanın çok uzağında…