Evlilik yıldönümlerini TOMA önünde kutladılar

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - Karaman Ermenek'te 12 Ekim'den bu yana tazminat hakları için eylem yapan Cenne ve Seba Maden Ocağı işçilerinin yürüyüşünde gözaltına alınan, aralarında Bağımsız Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin'in de bulunduğu 10 madenci dün savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Gözaltındaki isimlerden biri de madenci çocuğu Mertcan Yılmaz'dı. Mertcan, İlayda ve Müge alanda gönüllü basın görevlisi olarak video, fotoğraf çekip madencilerin yaşadıklarını kamuoyuna ulaştırıyordu.

Madenciler gibi onlar da polis tarafından darp edildiler ve hedef gözetilerek biber gazına maruz bırakıldılar. Mertcan, tıpkı babası gibi gözaltına alındı.

89 GÜNDÜR BABASI İLE MÜCADELE EDİYOR

Mertcan Yılmaz, aslında bir madenci değil, üniversite öğrencisi. Yıllarca kendisini büyütmek için madenlerde çalışan ve bu günlerde Cenne Maden Ocağı'ndan tazminat hakkını almak için mücadele eden babası İbrahim Yılmaz ile beraber 89 gündür mücadele ediyor.

19 yaşında olan Mertcan, iki gün önce yapılan jandarma müdahalesini sosyal medya üzerinden kamuoyuna yansıttı. Müdahale esnasında ağır bir şekilde darp edilen Mertcan, tedavi olmak ve rapor almak için hastaneye gitti ancak rapor alacağı esnada orada bulunan polis ve jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Mertcan, gözaltı işlemini ve gözaltında kaldığı süre boyunca yaşadıklarını anlattı.

'ORADA OLDUĞUMU SÖYLEYİNCE GÖZALTINA ALDILAR'

Olay esnasında yaşananları ve gözaltı işlemini anlatan Yılmaz, "Video çekip canlı yayın yapıyordum. Ortalık karıştıktan sonra benim üzerime de 2-3 kişi saldırdı. Biber gazı sıktılar. Sonra herkesi parka soktular. Ben de oradaydım. Daha sonra evime gittim. Evime gittiğimde üzerimi değiştirirken vücudumda ve boynumda morluklar olduğunu gördüm. Videoyu açıp tekrar izledim. 2-3 kişinin saldırdığını farkettim. Ben de hastaneye gidip darp raporu almak istedim. Hastaneye gittiğimde asker ve polisler de darp raporu alıyordu. Hastanenin girişinde beni polis amiri olduğunu tahmin ettiğim biri çevirdi. Niye geldiğimi sordu, tedavi olacağımı söyledim. 'Neyin var?' diye sordu, söylemek istemedim, içeri geçtim. Daha sonra içeri tekrar gelip eylemde olup olmadığımı sordu. Orada olduğumu söyleyince jandarma komutanına beni de gözaltına almalarını söyledi. Gözaltına aldılar" dedi.

'BİZ KÖTÜ BİRŞEY YAPMIYORUZ, HAKKIMIZI ARIYORUZ'

Uzun uğraşlar sonucu darp raporu aldığını ifade eden Yılmaz, "Darp raporu aldım ancak dün elime ulaştı. Dün de biraz zor ulaştı çünkü doktor zorluk çıkardı. 10 kişi madenci ağabeylerimizle doktor kontrolüne gitmiştik. Bekletti, oyaladı. Savcılıktan rapor falan alın dedi. Sonra bir saat geçince kontrol edip verdi" dedi. Son olarak Türkiye kamuoyuna ve yetkililere haklarının verilmesi konusunda çağrıda bulunan Yılmaz, "Biz kötü bir şey yapmıyoruz. Hakkımızı arıyoruz. Biz bu muameleleri hak etmiyoruz. Bize bunların yapılmaması lazım. Tüm Türkiye'nin yanımızda olmasını istiyor ve bekliyoruz. Biz haklıyız" diye konuştu.

EVLİLİK YILDÖNÜMÜNÜ TOMA İLE KUTLADILAR

Fadime Bahçeci içi ise aynı zamanda 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'nde gerçekleşen jandarma ve polis müdahalesinde TOMA'yı durduran kadın olarak kamuoyunun gündemine oturdu. 25 Kasım, Bahçeci çiftinin evlilik yıldönümleriydi. Evlilik yıldönümünü cop, plastik mermi ve TOMA eşliğinde karşılayan madenci Yakup Bahçeci, hakları için direndiklerini ve tazminat haklarını alana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek, "Eşimle gurur duyuyorum. Evlilik yıl dönümümüzü TOMA'nın önünde direnerek kutlamış olduk. Bundan iyi kutlama olamaz" dedi.