Evvel Temmuz Festivali başlıyor: İmkan az, dayanışma bol

Hatay’da yıllardır geleneksel olarak kutlanan Evvel Temmuz Festivali yarın başlıyor. Festival, hem Hatay’ın normalleşemediğine hem de buna rağmen yaşanan dayanışmaya dikkat çekiyor.

Fotoğraf: Gazete Duvar
Google Haberlere Abone ol

HATAY - Hatay’da geleneksel hale gelen Evvel Temmuz Festivali'nin 24’ncüsü yarın başlayacak. Ekin hasadı ve bereketle bütünleşen temmuz ayını karşılama ritüelinden gelen festivalin tarihi, 5 bin yıl öncesine kadar gidiyor. Bereketin sembolü olarak görülen festival, 6 Şubat depremleri ile bereketin yanı sıra yeni bir yaşam kurmanın, ayağa kalkmanın da sembolü oldu.

7-17 Temmuz tarihleri arasında Hatay’ın Samandağ ilçesinde sahil kenarında olacak festivalde, gündüz söyleşi, panel, atölyeler akşam ise konserler olacak. Her sene bir teması olan festival, “Kentimizi kuracağız, kültürümüzü yaşatacağız” şiarıyla yapılacak.

Evvel Temmuz Festival Hazırlık Komitesi’nden Cansel Aslan

'BURADAYIZ, GİTMİYORUZ'

Evvel Temmuz, festivale dönüşmeden önce Arap Alevileri bu bayramı Hızır Türbesi’ne giderek ya da tüm aile bir araya gelerek sahilde piknik havasında Arapça ezgilerle kutlardı. 12 Eylül 1980 darbesiyle gelen yasaklardan Evvel Temmuz da payını aldı; halkın Hızır Türbesi’ni ziyaret etmesi ve sahilde Arapça müziklerle etkinlikler yasaklandı.

Yasaklarla beraber kutlamaya ara verilen Evvel Temmuz, bir süre sonra düğün salonu ve dernek binalarında kutlandı, 2001 yılından itibaren ise Samandağ Kalkındırma Derneği ve Akdeniz Kültür ve Dayanışma Derneği’nin öncülüğünde geleneksel olarak kutlanan bir festivale dönüştü. Hatay’da depremin üzerinden 17 ay geçmesine rağmen hala ulaşım, market, barınma gibi temel imkanlar çok kısıtlı. Festival de bu kısıtlı imkanlarda her anlamda dayanışmayla hayat bulacak.

Evvel Temmuz Festival Hazırlık Komitesi’nden Cansel Aslan, depremden sonra hükümetin maksatlı bir seyreltme politikası izlediğini, festivalin bu anlamda “Ma rıhna nıhna hon/Buradayız, gitmiyoruz” sloganı çerçevesinde oluştuğunu ve bu coğrafyadan savrulmaya, atılmaya çalışılan kültürlerine sahip çıkma anlamını da taşıdığını söyledi.

Festival kapsamında Samandağ sahilinde bulunan Hz. Hızır Türbesi ziyaret edilir, dualar okunur, dilekler dilenirdi.

SADECE HATAY’IN DEĞİL COĞRAFYANIN BAYRAMI

Evvel Temmuz’un tarihçesine göre, çok tanrılı dinlerde kırsal hayatın, ekinlerin ve hasadın koruyucusu olarak görülen Arapların Tammuz, Sümer, Akad ve bazı Sami halkların 'Dumuzi' dediği bereket tanrısına kurbanların adanırdı.

Evvel Temmuz’un sadece Hatay’da değil Ortadoğu coğrafyası için tarihsel bir anlamı olduğunu vurgulayan Cansel Aslan, Evvel Temmuz’u şu sözlerle anlattı: “Miladi takvimde 13 Temmuz’u 14’e bağlayan akşam aileler evde hazırladıkları yemeklerle Samandağ sahilinde yer-içer, davul ve darbuka eşliğinde Arapça müzikler söyleyerek eğlenirdi. Yine Samandağ sahilinde bulunan Hz. Hızır Türbesi ziyaret edilir, dualar okunur, dilekler dilenir, bahhurlar (tütsü) yakılırdı. Oradan bugünlere evrildi ama Evvel Temmuz bütün bir coğrafya için anlamlı bir gün.”

Festival, ailelerin birlikte yemek hazırladığı ve yediği bir kültüre sahip. 

'ŞEHRİ YENİDEN KURACAĞIZ'

Hatay'da depremlerin üzerinden bir buçuk sene geçmesine rağmen hayat normale dönmedi. Depremle beraber çok fazla can kaybı yaşandı. Birçok insan şartlardan dolayı göç etti ya da mahallesini ve yıllardır yaşadığı ortamdan uzak konteyner kentlere yerleşti.

Bu nedenle Evvel Temmuz festivali, Hatay için oldukça anlamlı. Deprem ve deprem sonrası yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri de festivalin ana konuları arasında. Geçen yıl festivale, hayata tutunma refleksiyle “Yaşamı ve umudu birlikte yeşertelim” mottosunu seçtiklerini Aslan, “Bu yıl ise aylardır Hatay halkı ve dostlarının büyük bir emek, irade, inat, sabır kararlılıkla yürüttüğü çalışmaların gücünü arkamıza aldık ve ‘Kentimizi Kuracağız, Kültürümüzü Yaşatacağız’ mottosunu seçtik. Rezerv alanı sorunundan, insani bir kentleşmeye, demokrasi mücadelesinden anayasaya, kültürümüz ve kimliğimizden ekolojiye, kadından konserlere ve tiyatro gösterimlerine, oyunlardan geleneksel mutfağımıza kadar pek çok başlıkta etkinlerimiz olacak. Bu etkinliklerin tamamında dayanışmayı, barışı, eşitliği, özgürlüğü, adaleti, demokrasiyi, kültürü, sanatı eksenimizde tutacağız” diye konuştu.

'ESKİYE AİT BİR RİTÜEL BİZİ İYİLEŞTİRİYOR'

Deprem sonrası ilk festival geçen sene oldu. Her şeye rağmen festivalin yapılmasını anlamlı bulan da vardı ama “İnsanlarda eğlence yapacak hal kalmadı” diye tepki gösteren de… Hala büyük ve yakıcı sorunların olduğu ikinci festival için Aslan, yaşanılanların bireysel değil de kolektif bir travmaya dönüştüğü için insanların da kolektif bir çabayla iyileşebileceği görüşünde.

“Evvel Temmuz bizi iyileştiriyor" diyen Aslan şunları söyledi: "Sanatla, sorunlarımızı ifade etmemize alan açarak, biraz neşe katarak, yalnız olmadığımızı hissettirerek bize iyi geliyor. Eskiden severek katıldığımız bir ritüelin bunca yıkımdan sonra sürüyor olması bize tanıdık, güvenli ve iyileştirici bir bağ sağlıyor. Geçtiğimiz yıl daha depremin yaraları sıcak, yıkıntıları tozluyken binlerce insanı ağırladı kentimiz. Halk çadırlardan, barakalardan, konteynerlerden geldi. Festival etkinliklerimize 100 binden fazla insan katıldı. Kapanış etkinliğimizi 30 bin insan izledi. Panellere, söyleşilere, gösterimlere, konserlere onlarca aydın, sanatçı, siyasetçi dostumuz gelirken, festivalin organizasyonuna onlarca gönüllü destek için geldi. Bu yıl da durum benzer.”

Festival programında konserlerin yanı sıra sergiler, atölyeler ve söyleşiler de yer alıyor. 
'KATILIMCILAR ŞARTLARI BİLİYOR, KONFOR ARAMIYOR'

Hatay’da 300 binden fazla insan konteyner kentlerde kalıyor. Şehirde ulaşım yok denecek kadar az. Barınma, altyapı, elektrik gibi ihtiyaçlar da sorunlar arasında yer alıyor. Deprem sonrası festivale hazırlık geçmiş yıllara göre daha zor, imkanlar da daha kısıtlı.

Festivale gelenlerin Hatay’ın koşullarını bilerek geldiğini, kimsenin lüks koşullar beklemediğini söyleyen Aslan, “Ayakta kalan otellerimiz, pansiyonlarımız gelenlerin bir kısmını ağırlayabilse de çoğu bizlerle birlikte konteynerlerde, bahçelere ya da sahile kurduğumuz çadırlarda kalıyor. Bize bu yıkıntının içerisinde festival yapma cesaretini veren tam da bu dayanışmanın, empatinin kendisi. Bu yıl koşullarımız geçen yılkine göre biraz daha iyi olsa da esasen hala kurulamamış bir kentte olacak festival. Konuklarımızı hak ettikleri konforda ağırlayamasak da dostluğumuzla, sohbetimizle ağırlayacağız” diye konuştu.

Samandağ Kalkındırma Derneği ve Akdeniz Kültür ve Dayanışma Merkezi’nin organize ettiği festivale birçok kurum, kuruluş destek veriyor. Hatay dışından da organizasyona çok sayıda destekçi var. Festival organizasyonu sürecinde ne geçmişte ne de şu süreçte devletten maddi destek almadıklarına dikkat çeken Aslan, festivalin Hatay halkının ve sivil toplum kurumlarının maddi desteği ile bazı belediyelerden alınan teknik destekle yapılacağını vurguladı.

Festivalden birkaç program:

11 Temmuz: Hafızamız, Kimliğimiz, Geleceğimiz Paneli

11 Temmuz: Çocuklar için tiyatro gösterimi

12 Temmuz: Türkiye’de siyasal durum, solda ittifak politikaları

12 Temmuz: Mimar Tuğçe Tezer ile tarihi Antakya’da ‘Yürünebilir Tarih’ turu.

14 Temmuz: Ercüment Akdeniz’in Göç ve Belediyeler adlı kitabının söyleşisi

13 Temmuz: Depremden sonra Antakya kent hafızası adlı atölye çalışması

14 Temmuz: Filistin Girişim Hareketi’nden ve Türkiye’den gazetecilerin katılımıyla İsrail-Filistin Savaşının bölgesel ve küresel boyutları paneli

Akşam Konserleri:

10 Temmuz: Jehan Barbur

11 Temmuz: Nurettin Rençber

12 Temmuz: Hüsnü Arkan

13 Temmuz: Mazlum Çimen

Festivalin tam programına bu linkten ulaşabilirsiniz.

 

 

 

 

Etiketler evvel temmuz hatay