YAZARLAR

 EYT yasası, 1999 depremindeki gibi olmasın!

1999 depremi öncesinde işçi ve işveren, 50-55 yaşta anlaştı. Emek Platformu, Ankara’da büyük bir miting düzenledi. Ecevit hükümeti de, yasayı geri çekti. Ancak hükümet, depremi fırsat bildi; yaşı ve prim gününü artırdı, EYT sorunu doğdu. Şimdi de aynısı olmasın, EYT’liler prime takılmasın…

AKP’nin Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili hazırladığı yasa teklifinin bugün (28 Şubat 2023) TBMM Genel Kurulu’nda ele alınması bekleniyor. Yasa teklifinde, 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlara getirilen yaş şartının kaldırılması öngörülüyor.

Teklifte bunun dışında EYT’lilerin önemli talepleri arasında yer alan prim şartının da kaldırılması yer almadı. SSK’lı EYT’liler için 4447 sayılı yasada yer alan ve 5 bin 975 güne kadar çıkan prim ödeme şartı aynen korundu.

EYT’liler ise, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in daha önce ifade ettiği gibi 5 bin günlük prim şartının olduğu gibi kalmasını, sadece yaş şartının değil prim koşulunun da bu şekilde belirlenmesi gerektiğini belirtiyorlar.

EYT’liler, 4447 sayılı yasa çıkmadan önce sigortalı oldukları için o günkü şartlarda yaş koşulu yoktu ve prim ödeme koşulu 5 bin gündü. AKP’nin yasa teklifinde de, yaş şartı kalktığı halde prim şartı kaldığı için bu kez Emeklilikte Prime Takılanlar (EPT’li) olmak istemiyorlar.

'1999’DAKİ 'MEZARDA EMEKLİLİK YASASI'

EYT sorunu, 1999 yılında ortaya çıkmıştı. Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu DSP-ANAP-MHP koalisyon hükümeti, 1999 yılında emeklilik yaşını kadınlarda 58, erkeklerde 60’a yükselten ve prim gününü 7 bine çıkartan bir yasa tasarısını TBMM’ye sunmuştu.

İşçi konfederasyonları Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’le birlikte memur sendikaları, meslek kuruluşları ve emekli örgütlerinin oluşturduğu Emek Platformu, bu yasa tasarısına karşı çıktı. Türk-İş’le işveren kuruluşu TİSK’in mutabakata vardığı ve Emek Platformu’nun da olumlu baktığı öneride, yeni işe girenler için yaş koşulunun kadınlarda 50, erkeklerde 55 olarak belirlenmesi uygun görüldü.

Emek Platformu’nun benimsediği bu öneride, çalışmakta olan sigortalılar açısından 15 yıl ve daha fazla hizmet süresi olanlara herhangi bir yaş haddi getirilmedi. 15 yıldan daha az hizmet süresi olanlar ise, kademeli olarak yumuşak bir geçiş süreciyle birlikte 43 ile 52 yaş arasında bir uygulamaya tabi tutulacaklardı. Prim ödeme gün süresi de, geçiş sürecinde 5 bin 360 gün olacaktı.

MİTİNG SONRASI YASA GERİ ÇEKİLDİ

Emek Platformu, 24 Temmuz 1999’da Ankara Kızılay Meydanı’nda 400 bin kişinin katıldığı büyük bir miting yaptı. Mitingde, hükümetin 58-60 yaş ve 7 bin gün prim önerisine “Mezarda emekliliğe hayır” sloganlarıyla karşı çıkıldı. Miting ülke genelinde büyük bir etki yarattı.

AKP’nin kuruluşunda görev alan dönemin Fazilet Partisi’nin milletvekilleri Abdullah Gül, Bülent Arınç, Cemil Çiçek ve Mehmet Ali Şahin, Mecliste verdikleri bir önergeyle emeklilik yaşının kadınlarda 50, erkeklerde ise 55, prim ödeme gün süresinin de 5 bin gün olmasını talep ettiler.

24 Temmuz mitingi sonrası Emek Platformu’nun örgüt başkanları, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i ziyaret etti. Ardından yasa tasarısının geri çekilmesi için 29 Temmuz 1999 günü bir saatlik iş bırakma eylemi gündeme geldi. Ecevit hükümeti, emek kesimi ve muhalefetin tepkisi üzerine yasa tasarısını Meclis’teki alt komisyona havale etti.

ECEVİT HÜKÜMETİ DEPREMİ FIRSAT BİLDİ

Bu arada Emek Platformu’nda bazı farklı görüşler ortaya çıktı. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ile görüştü ve emeklilik yaşının 58-60’a çıkarılması konusunda uzlaşmaya vardıklarını söyledi.  Emek Platformu’nun diğer üyeleri bu uzlaşmaya tepki gösterirken Bayram Meral, “İsteklerimizin yüzde 95’i kabul oldu, sadece 58-60 yaş için genel greve gidemezdik” dedi.

17 Ağustos 1999 günü meydana gelen Marmara depremi ise, tüm ilişki ve gelişmeleri askıya aldı. Ecevit başbakanlığındaki koalisyon hükümeti, depremi fırsat bilerek 25 Ağustos 1999 günü sosyal güvenlik reformunun yasalaşmasını sağladı. 4447 sayılı yasa, 8 Eylül 1999 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Muhalefetteki Fazilet Partisi ile Doğru Yol Partisi (DYP), 4447 sayılı yasanın çeşitli maddelerinin iptali için ayrı ayrı Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, bazı maddeleri sınırlı ölçüde iptal ederken emeklilik yaşının 58/60’a çıkarılması ve prim ödeme gün sayısının 7 bin güne yükseltilmesi ile ilgili maddeleri iptal etmedi.

YİNE AYNI HAKSIZLIK OLMASIN!

4447 sayılı yasada, bugün EYT sorununa yol açan yaş şartı ve prim yüksekliği gündeme geldi. Bu yasa çıkmadan önce yaş şartı olmaksızın 5 bin gün prim ödeyip kadınlarda 20 yıl, erkeklerde 25 yıllık sigortalılık süresi sonunda emeklilik hakkına sahip olan EYT’liler, depremin akabinde çıkarılan 4447 sayılı yasayla büyük haksızlıklara uğradılar.

O nedenle EYT’liler, AKP’nin yasa teklifindeki kademeli prim yüksekliği şartının kaldırılmasını talep ediyorlar. Ayrıca talepleri arasında kısmi emeklilikteki yaş şartının kaldırılması, stajyer ve çıraklık dönemindeki sigortalılık başlangıcının öne çekilmesi gibi konular da var. Keza Bağ-Kur’la ilgili prim günü yüksekliğinin de indirilmesi talep ediliyor.

Bu arada Kahramanmaraş merkezli deprem nedeniyle depremde ölenlerin hak sahipleriyle yine deprem nedeniyle sakat kalanlar için malullük aylığı bağlanması konularında da bir ön şart aranmaksızın yasaya madde eklenmesi uygun olacaktır.

DEPREM VE AKP’NİN AKİBETİ

Sonuç olarak EYT’liler, uzunca bir süre emekli maaşı alamadı, yıllarca sıkıntı çektiler. Şimdi bu haksızlıklar giderilmezse bir deprem sonrası ikinci bir kez daha mağduriyete uğrayacaklar. Bu haksızlıkların ikinci kez gerçekleşmemesi için yasada gerekli değişikliklerin yapılması gerekiyor.

Daha önce ciddi hak kayıplarına yol açan “Mezarda Emeklilik Yasası”, dönemin Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan ve “1999 Sosyal Güvenlik Reformu”nu gerçekleştiren üç parti için de daha sonra hayırlı sonuçlar doğurmadı. Okuyan bir daha parlamentoya giremezken DSP, MHP ve ANAP, 2002 seçimlerinde ağır bir yenilgiye uğrayarak parlamento dışında kaldı.

Kahramanmaraş merkezli bu deprem felaketinde, büyük bir beceriksizlik gösteren AKP’nin EYT’lilerle ilgili hak kayıplarına yol açması halinde durumunun ve geleceğinin ne olacağı da merakla bekleniyor…   


Atilla Özsever Kimdir?

1967 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 12 Mart (1971) döneminde piyade üsteğmeni iken siyasi görüşleri nedeniyle ordudan çıkarıldı. 2.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra iktisat öğrenimi gördü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı, doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. 1974 – 2002 yılları arasında gazetecilik yaptı. 2003- 2011 yılları arasında da Maltepe Üniversitesi’nde kadrolu öğretim üyeliği görevinde bulundu. 2011 yılından itibaren de çeşitli üniversitelerde çalışma ekonomisi ve medya alanında dışarıdan dersler veriyor. “Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci” ve “Mesele Teslim Olmamakta” isimli iki kitabı ile çeşitli kitap ve dergilerde yer alan makaleleri bulunuyor.