EYT’de karmaşa sürüyor
Çalışma Bakanı Bilgin, EYT ile ilgili yasal düzenleme için 'Top Meclis’te' derken yasanın içeriğinin milletvekillerine havale edildiği anlaşılıyor. Aslında bir, iki maddeyle çözümlenecek bir yasa, yine çok maddeli, karmaşık, karışık ve mağduriyetler yaratan bir süreç izleyecek gibi gözüküyor.
Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (EYT) ilgili yasal düzenleme, yine karmaşık bir süreçle karşı karşıya bulunuyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Top artık milletvekillerinde, Mart’ta neticelenir” derken AKP Grup Başkanvekili Emin Akbaşoğlu, “Milletvekili arkadaşlarımız bakanlığın teknik çalışmasını kanun teklifi haline getiriyor. Muhtemelen önümüzdeki hafta Meclis’ e gelir” diye açıklama yaptı.
Aslında yürütmenin (hükümetin) hazırlayacağı kanun metinleri tasarı olarak TBMM’ye sunulur. Meclis’te de tartışılıp yasalaşır. Kanun teklifleri ise, yürütmeden bağımsız olarak milletvekillerince hazırlanan kanun metinleridir.
Yeni sistemde hükümet olmadığı için “kabine” dense de baştan itibaren bir karmaşa söz konusu. Çalışma Bakanlığı’nca ciddi bir teknik çalışmasının yapılmadığı, konunun AKP’li vekillere bırakıldığı, bu nedenle net bir durumun olmadığı ortaya çıkıyor.
Sözleşmeli personelle ilgili kanun teklifinde de olduğu EYT ile ilgili yasa teklifinin de birkaç maddeyle düzenlenmesi gerekirken 10-15 maddeden ibaret, karmaşık, karışık ve mağduriyet yaratabilecek bir yasa olacağı anlaşılıyor.
CHP’DEN KISA YASA
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, birkaç maddelik kısa bir yasa teklifiyle sorunun kolayca çözümlenebileceğini söyledi. CHP’li Ağbaba, EYT’lilerin 8 Eylül 1999 öncesinde olduğu gibi yaş şartı olmaksızın hizmet süresi ve prim gününü dikkate alan ve 4447 sayılı yasadaki ilgili hükümleri iptal eden bir yasayla düzenlemenin yapılabileceğine işaret etti.
Veli Ağbaba, AKP’nin EYT yasasını geciktirmesinde “Ya paraları yok, ya SGK personeli yetersiz, çünkü yeni emekli olacak 2.5 milyon kişi iş yükü yaratabilir. Ya da esas olarak EYT’lilerin maaşını ötelemeyi amaçlıyorlar” dedi.
CHP’nin TBMM’ye yeni verdiği EYT ile ilgili yasa teklifinde mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla başlangıç tarihi 31 Aralık 1999 olarak belirlendi. Ağbaba, “1999 yılında yaşanan deprem felaketleri ve bir günlük sigorta girişi ile EYT kapsamına dâhil olamayan vatandaşlarımız için EYT’nin başlangıç tarihini 31 Aralık 1999 olarak yeniden belirlemeyi uygun gördük” diye konuştu.
CHP’nin teklifinde, 2000 yılı öncesinde vergi mükellefi veya oda sicil kaydı olduğu halde Bağ-Kur kaydı açılmamış olan ve bugün EYT kapsamına giremediği için mağdur olan esnaflar için de bir düzenleme öngörülüyor.
Eylül 1999 öncesi vergi kaydı bulunan esnafların Bağ-Kur kaydının da o tarihten itibaren yapılabilmesine ve borçlanma hakkı getirilmesine olanak sağlanıyor.
İKİ YA DA ÜÇ AYLIK MAAŞ KAYBI
EYT ile ilgili kanun teklifi, şubat ayında yasalaşırsa, iki aylık, mart ayında yasalaşırsa üç aylık bir maaş kaybı olacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’li yetkililer, Aralık 2022’de yaptıkları açıklamalarda bu işin aralık sonu itibariyle çözümleneceğini ve yeni yılda EYT’lilerin haklarına kavuşabileceklerini ifade etmişlerdi.
Ocak ayına gelindiğinde, “şubat” dendi, Çalışma Bakanı Bilgin ise, “Mart’ta bu iş neticelenir” diyor. Yasa çıksa bile emekli aylığı takip eden aydan itibaren ödendiğinden Şubat’ta yasalaşması halinde, aylıklar mart ayında ödenecektir.
Yılbaşından bu yana iki aylık bir kayıp söz konusu olacaktır, şayet yasa Mart’ta yasalaşırsa emekli aylıkları Nisan'da ödenebilecektir. Bu durumda da EYT’liler açısından üç aylık bir kayıp söz konusu olacaktır.
Öte yandan emekli aylıkları üç ayrı sisteme göre bağlanacağından EYT’lilerin büyük bir bölümünün sigortalılık süresi 2008 sonrasını kapsadığından maaşlar düşük kalabilecektir.
Bilindiği gibi EYT’liler 9 Eylül 1999 öncesi sigortalı oldukları halde bu döneme ilişkin sigortalılık süreleri sınırlıdır. Bu dönemdeki emekli aylıkları daha adaletli olarak katsayı ve gösterge sistemine bağlı olarak hesaplanıyordu.
8 Eylül 1999’da çıkarılan 4447 sayılı yasayla hesaplamada bazı kayıplar söz konusu oldu. AKP tarafından 2008’da çıkarılan 5510 sayılı yasayla da aylık bağlama oranı, taban aylığı ve büyümeden pay alınması konusunda ciddi kayıplar olduğundan emekli aylıkları çok düşük kaldı.
EYT’lilerin büyük çoğunluğunun sigortalılık süresi 2000 ve 2008 sonrasına dahil olduğundan aylık miktarları düşebilecektir. Yapılan hesaplamalara göre, emekli aylıklarının 5 bin 500 ile 6 bin TL dolayında olabileceği ve her halükarda 8 bin 500 TL’lik asgari ücretin oldukça altında kalabileceği görülmektedir.
Sonuç olarak köklü bir sosyal güvenlik reformuyla haksızlıkların giderilebileceği, gerçekçi bir intibak yasasına ihtiyaç bulunduğu önem kazanmaktadır.