EYT’liye sefalet maaşı
Çalışma Bakanı Bilgin, EYT maliyetinin 100 milyar lira dolayında olduğunu söyledi. Bu durumda EYT’linin ortalama emekli aylığı 3.700 TL’ye geliyor. 3.500 TL olan en düşük emekli aylığı, 2023’te artırılsa bile EYT’li yine sefalet maaşına mahkum olacak.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemenin maliyetinin 100 milyar liranın üzerinde olduğunu söyledi. Bakan Bilgin, 30 Aralık 2022 tarihinde TRT Haber’e yaptığı açıklamada, “100 milyarın üzerinde bir maliyet var ama bizim bütçe imkanlarımız içerisinde karşılanabilecek bir maliyet bu” demişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da, EYT düzenlemesinde yaş sınırının uygulanmayacağını ve 2 milyon 250 bin kişinin emekli olacağını ifade etmişti.
Bu durumda yıllık 100 milyar liralık bir ödeme, 2 milyon 250 bin EYT’li açısından ortalama 3 bin 700 TL’lik ortalama emekli aylığına denk geliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın EYT maliyeti ile ilgili 2023 yılı için yaptığı böyle bir hesaplaması var.
ASGARİ ÜCRETİN ÇOK ALTINDA
Halen en düşük emekli aylığı 3 bin 500 TL. Yeni yılda bu miktarın en az 4 bin 500 ya da 5 bin TL civarında olması bekleniyor. EYT’liler, bu düzeyde bir emekli aylığı alsalar bile ekonomik açıdan yine bir sefalet ücreti ile karşı karşıya olacaklar.
EYT maliyeti, 150 milyar lira düzeyine çıksa bile kişi başına ortalama emekli maaşı 5 bin 550 TL olacak. Yine 8 bin 500 TL’lik asgari ücretin çok altında bir emekli aylığı söz konusu.
Türk-İş’in Aralık 2022 ayı için yaptığı açlık sınırı 8 bin 130 TL olarak belirlendi. Yani, dört kişilik bir ailenin sadece aylık gıda harcaması 8 bin liranın üstünde.
Yine Türk-İş’in araştırmasına göre, gıda harcamasıyla birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için zorunlu aylık harcama, yani yoksulluk sınırı ise 26 bin 483 TL. Bekar bir işçi için “yaşama maliyeti” ise, 10 bin 612 TL’ye yükseldi.
İŞVERENE İSE DESTEK ÇOK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, emekli olacak EYT’liler için kıdem tazminatı ödenmesinde işverenlere destek vereceklerini açıkladı. Bakan Bilgin ayrıca, emekli aylığı alıp tekrar çalışmak isteyen EYT’liler için de ödenecek Sosyal Güvenlik Destek Primi yönünden yine işverenlere destek sağlanacağını belirtti.
Çalışma Bakanı Bilgin, bu konudaki görüşünü şöyle açıkladı:
“Konuyu Maliye Bakanımızla da görüştüm. Kıdem tazminatı ödemeleri için Kredi Garanti Fonu’ndan bir destek istedik. Doğrudan işçiye verilmesi yönünde bir görüşümüz var. Öte yandan EYT’den dolayı ayrılan, işine devam etmek isteyen işçiye 5 puanlık prim desteği verilecek. Tecrübeli işçinin devam etmesi ve işverenin mağduriyet yaşamaması için önemli bir konu bu.”
Görüldüğü gibi AKP hükümeti, işverenlere tam destek sağlıyor. Aslında 16 Aralık 2022 tarihli “EYT’lilerin kıdem tazminatında işveren uyanıklığı” başlıklı yazımızda belirttiğimiz gibi kıdem tazminatı işverenin bireysel borcudur, bu yüzden kamu kaynaklarından aktarma yapılarak ödenmemesi gerekir. Böyle bir yöntemle ödeme yapılması, işverenlerinin borcunun halkın sırtına yıkılması anlamını gelir.
Keza işverenlere yüzde 5 oranındaki prim desteği de, uzun yıllardan beri İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanmaktadır. Yani bir anlamda işçinin parası ile işveren finanse edilmektedir. EYT’lilere yapılan bir haksızlığın düzeltilmesi ise, hükümet ve işveren çevrelerince, liberal iktisatçılar tarafından bir “yük” olarak algılanmakta, kamuoyu manipüle edilmektedir.
EYT: HAK VERİLMEZ ALINIR
Emeklilikte Yaşa Takılanların (EYT’lilerin) yedi yıllık bir örgütlü mücadele sonucunda bir hak gaspının önlenmesi, önemli bir kazanımdır. 21 ilde 2015 yılında EYT Sosyal Yardım ve Dayanışma Derneği şeklindeki örgütlenme, federasyon sürecine doğru evrilmiş ve bu örgütlü mücadele, toplumsal düzeyde ses getirmiştir.
Bilindiği gibi 8 Eylül 1999 öncesi sigortalı olanlar, yaş şartı olmaksızın emekli haklarına sahiptiler. Ancak o zamanki Ecevit koalisyon hükümeti, 4447 sayılı yasayla belli sigortalılık süresi olanlara emekli olabilmek için yaş şartı da getirmişti. AKP iktidarı da, 2008’de çıkardığı 5510 sayılı yasayla emeklilik koşullarını zorlaştırmış, yaşı kademeli olarak 65’e yükseltmiş ve emekli aylıklarının düşük saptanmasına imkân sağlamıştı.
EYT’liler, sigortalı olduklarında yaş şartı olmaksızın sadece erkeklerde 25 yıl, kadınlarda ise 20 yıllık sigortalılık süresinde 5 bin prim günü ödeyerek emeklilik hakkına sahip iken erkeklerde 15 yıl, kadınlarda da 18 yıllık bir yaş şartına takılmış oluyorlardı.
ÖRGÜTLÜ MÜCADELENİN KAZANIMI
İşte bu haksızlığa karşı EYT’liler örgütlenip başta İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Kayseri olmak üzere pek çok ilde miting ve etkinlik düzenlediler, seslerini geniş kitlelere duyurdular.
Ankara’da iktidar ve muhalefet partileri yetkilileri ile görüştüler. AKP iktidarı, EYT’lilerin sorunlarına başlangıçta kulaklarını tıkadı hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan 2019’da yaptığı bir konuşmada, “Seçimi kaybetsem de bu işte yokum” dedi.
Fakat EYT’liler yılmadı, çeşitli etkinlikler yaparak Avrasya maratonuna katılıp 14 kilometre pankartlarıyla yürüdü, imza kampanyaları düzenledi. Etkinliklerde, mezarda emekliliği sembolize eden tabutlar taşındı, şenlikli gösterilerle kamuoyunda sempati de kazandılar.
Sonuçta EYT Federasyonunu kurarak daha etkili bir mücadele verdiler, DİSK, Türk-İş gibi işçi kuruluşlarının da desteklerini aldılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözünden geri adım atarak EYT ile ilgili yaş şartını kaldıran bir yasal düzenlemenin 2023 başında yürürlüğe gireceğini söyledi.
Kuşkusuz Erdoğan, 2023 seçimlerini de düşünerek böyle bir adım atmışsa da EYT’lilerin mücadelesi sonucunda iktidarın bu tür bir düzenleme yapmak zorunda kalması, önemli bir kazanımdır. Şimdi de düşük emekli maaşına karşı mücadele etmenin zamanıdır…