YAZARLAR

‘EYT’ye takılanlar’da daha neler olacak?

EYT'te de bizzat iktidarın ağzından 5 aydır yaratılan ve ‘temaslarla’ yükseltilen bir beklenti var. Üstelik bombardıman, daha önce 'ocak ayından itibaren emekli maaşı alacağı' ilgili bakan tarafından açıklanan 1.5 milyon EYT’liye yeni yıla neredeyse 20 gün kala yine aynı bakandan "yaş sınırı" sinyali gelince de durmadı.

EYT’liler emekli maaşıyla kalmayacak, dört bir yandan para yağacak!

Emekliler ceplerine nereden, ne kadar para geldiğini anlayamayacak!

Hükümet yeni yılda kesenin ağzını açacak!

Asgari ücret dersen, ohoo zengin olacak asgari ücretli zengin!

İktidar her şeyi bir yana bırakıp dar gelirli için çalışacak!

Otomobilde matrah indirimi de geldi, her asgari ücretli cipe binecek!

***

'Bazı' medyada 'haberler' sabahtan akşama kadar böyle bu aralar… 7 gün, 24 saat yeni yılda herkesin eline ne kadar çok para geçeceği anlatılıyor. Sanki sırf 2023’e girildi diye herkes durduk yerde paraya doyacak. Yeni yıl çekilişinde büyük ikramiye çıkmış gibi olacak!

Hatta maaşı asgari ücretin altında kalan emekliler bile zengin oluverecek…

Ama işte, bir şeyler eksik sanki…

En çok gündemde olan Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT’liler) örneği üzerinden bakalım…

***

Duvar Arkası’nı takip edenler seçime doğru yeniden gündeme gelen ve yaz aylarından beri çokça konuşulan EYT’nin yeni yıla kalabileceğini aslında 27 Kasım’da okumuşlardı

Duvar Arkası’nın EYT için işaret ettiği tarih, 2023 Ocak ayı ortasıydı. Gel gör ki yukarıda sözünü ettiğimiz, giderek gerçeklikten kopan/koparan 'zengin olacaksınız haberi bombardımanı'nın da etkisiyle, birden sanki durumu uygun ya da değil isteyen herkes emekli oluverecekmiş gibi bir hava yaratıldı.

Ancak bu ortamın doğmasının sorumluluğu sadece bu haberleri yapan iktidara yakın medyanın mıydı? Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in bu son süreçte EYT için düzenlemeden söz ettiği ilk tarih 28 Temmuz. 

Yani bizzat iktidarın ağzından 5 aydır yaratılan ve ‘temaslarla’ yükseltilen bir beklenti var.

Üstelik bombardıman, daha önce 'ocak ayından itibaren emekli maaşı alacağı' ilgili bakan tarafından açıklanan 1.5 milyon EYT’liye yeni yıla neredeyse 20 gün kala yine aynı bakandan "yaş sınırı" sinyali gelince de durmadı. Bombardıman devam etti:

Yaş sınırı gelecek mi?

Kimler yararlanacak?

Nasıl yararlanacak?

***

Asıl sorulması gereken sorularsa herhalde şunlardı:

- Aylardır ha geldi ha geliyor denilen EYT düzenlemesi süreci neden 'yaş sınırı', 'prim gün sayısı' gibi konular netleştirilemeden ilerletildi?

- Şimdi sona gelinmişken -en azından öyle olduğu söylenirken- neden uygulamanın ne zaman başlayacağı konusu bu kadar ucu açık bırakıldı?

- Düzenlemenin yürürlüğe giriş tarihi, prim günü ve yaş gibi neredeyse bütün ana başlıklarında iktidardan neden birbiriyle çelişen açıklamalar geldi?

- EYT ile emekliliğe hak kazanacakları belirtilen 1.5 milyon, aileleri ile birlikte 4-5 milyon insanı ilgilendiren bir konuda bu kadar belirsizlik olmasına nasıl izin verildi?

***

Son olarak dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2023’e EYT konusunu masamızdan kaldırmış olarak gireceğiz" açıklamasını yaptı. Bu anlamda belirsizliğin ortadan kalktığını kabul edelim. Ancak bugün 14 Aralık; 31 Aralık’a kadar tüm bu konular netleştirilecek mi? Netleştirilirse de akla şu soru gelmeyecek mi:

- Madem 15-16 günde netleştirilebiliyor, aylardır bunca insan neden bir belirsizlik içinde bırakıldı?

***

Evet önümüzde üç vakte kadar seçim var!

Ve tekrar kazanmayı çok isteyen bir de iktidar. En az o iktidar kadar istekli ve iddialı bir Altılı Masa muhalefeti de tabii. Ama seçimin gündemi, -üstelik 100. yılına girecek- Cumhuriyet’in kronik sorunları asla değil. Cepleri ve mideleri boş milyonlara daha çok demokrasi, daha adil ve hızlı işleyen hukuk düzeni, daha iyi eğitim ve sağlık, daha iyi altyapı hizmeti, daha çok yol, köprü, ‘çılgın proje’, ‘dünya liderliği’, ‘bölge aslanlığı’ vadetmenin anlamı kalmadı artık. İktidar mahfillerinde de tespit edildiği üzere, her yanaştığı tezgahın önünde ince ince hesap yapmak zorunda kalan, her fatura geldiğinde boynu bükülen halkta belli ki çok karşılığı yok böyle vaatlerin. Ve yakın zamanda enflasyon kısmen düşse, asgari ücret artsa, yurt dışından para gelse, ÖTV tamamen kalksa bile halkın ekonomisinde hızlı bir iyileşme yaratılması zor görünüyor. Bunun kapitalist dünyanın kurallarıyla, küresel ekonominin durumuyla bağlantıları vardır tabii ama herhalde durum asıl ‘içeriden’ sorunlu.

Yoksa aylardır 'refah dolu gelecek' propaganda cephesinin en önemli kalesi olan EYT hakkında Hazine Bakanı neden, "Hazine'ye mi takıldı?" sorusuna, “EYT mi?” sorusuyla yanıt versin

Ve neden hemen bir gün sonra onun bu sorusuna en yüksek makamdan 'yıl bitmeden masamızdan kalkacak' yanıtı gelsin?

***

Sadece EYT üzerinden yaşananlar bunlardı…

Bakalım daha EYT’de ve tabii asgari ücrette, emekli maaşlarında, vergi indirimlerinde neler olacak?


Dünya Kupası’nın unutulmayacak anı

Ronaldo’nun gözyaşlarıyla sahadan çıkışı… Messi’nin maç sonu öfkesi… Kane’nin kaçan penaltısı sonrası İngiltere’nin üzüntüsü…

Böyle epeyce an birikti, birikiyor Katar’daki Dünya Kupası’nda. Ancak herhalde en unutulmaz an çeyrek finalde Portekiz’i eledikten sonra, Faslı futbolcu Sofiane Boufal ve annesinin saha içinde yaptıkları dans olacak.

Göçmen bir anne olarak çocuklarını temizlikçilik yaparak büyüten bir annenin ve onu böyle mutlu edebilen bir evladın hikayesi olarak değil ama sadece. Yine çocukları için çalışırken Dünya Kupası’na hazırlık mesaisi içinde ölen, sayıları bile net olarak bilinemeyen ve yine göçmen işçilerin, çocuklarını asla böyle göremeyeceklerini hatırlattığı için de…