Ez û Tu

Bildiğiniz gibi, Türkiye’de gündem her geçen gün daha karmaşık hale geliyor. Artık kimse gündemin hızına yetişemiyor. İnsanlar sürekli değişen haberlerle, siyasetçilerin demeçleriyle kafaları karışıyor. Ancak biz bunların uzağında durup şiirlerden, şarkılardan ve sanattan bahsetmeye çalışacağız.

Kürtlerin durumunu incelediğimde, Kürtlerin daha çok siyasete odaklandığını görüyorum. Sanat ve edebiyat üzerine yazanların sayısı ise gittikçe azalıyor. Yazanlar bile birkaç metinden sonra güncel gündemin akışına kapılıyor. Çünkü gündem her şeyin önüne geçiyor.

Gündem ağırlaştığında, insanın başka bir şey yazacak hali kalmıyor. Gündem bir günde birkaç kez değişiyor. Bu da hem yazarların hem de kültür ve sanat üzerine yazmak isteyenlerin önündeki en büyük engel oluyor.

Bugün size yeni bir şarkıyı tanıtmak istiyoruz: Vedat Yıldırım ve Tara Mamedova’nın birlikte seslendirdiği Ez û Tu (Ben ve Sen) adlı şarkı.

Bu şarkıyı dinlediğinizde, günümüzün birey olma sorununa dair bir hakikati karşımıza çıkarıyor:

"Sen beni suçluyorsun / Kendini aklıyorsun."

Herkes çevresindeki insanları suçluyor. Çünkü kendi eksikliklerinden korkuyor. Kendi eksiklerini gizlemek için karşısındaki kişiyi suçluyor. Peki bu insanlar gerçekten saf ve duru mu? Şarkı, işte bu gerçeklikle başlıyor.

Malê dinê (dünya malı), derin ve uzun bir anlam taşıyan bir sözcük. Günlük yaşamda çok sık kullanılır. Özellikle aile büyüklerimiz, anne, baba ve dedelerimiz bu ifadeyi sıkça kullanır. Malê dinê için insanlar birbirine ihanet eder, duygularını paylaşmaz, kan döker. Bu yüzden yaşı kemale eren büyüklerimiz "malê dinê için birbirimizi bırakmayalım, birlikte yola devam edelim” derler.

Ancak zaman geçtikçe, bireysellik ağır basıyor. Pek çok insan malê dinê için başkalarının kalbini kırıyor, yalan söylüyor ve duyguları incitiyor. Bunun üzerine Tara, şarkıda şöyle diyor:

“Dünyanın nimetleri için / kendini kaybediyorsun / kendine dön / bana dönme / ne yapıyorsun kendine?”

Basit bir dille yazılmış bu sözler, üç dizede her şeyi anlatıyor. Tara, bildiğiniz gibi Serhat bölgesinden. Bu yüzden “sa” kelimesini kullanıyor. Şarkı da aynı şekilde, saf ve anlaşılır bir dille yazılmış. Vedat’ın sesi ise bu sözlere çok iyi uyum sağlamış, sesi bu şarkıya özellikle çok yakışmış.

Klip biraz şarkının gölgesinde kalmış. İzlediğinizde amatör bir çalışma hissi veriyor. Keşke klip üzerinde biraz daha fazla çalışılsaydı. Ancak şarkıya kulak verdiğinizde, gerçekten çok etkileyici. Kürt sanatçılarının yaşadığı imkansızlıklarından dolayı klip için çok olumsuz bir şey söyleyemeyiz, ama yine de Kürt sanatçılara teşekkür ederiz. Emeklerinin kıymeti bilinmelidir.