Fahrettin Koca: Değil 36 saat, 24 saate varan çalışma süresini de insani bulmuyoruz
Doktor Rümeysa Şen'in ölümünün ardından hekimlerin çalışma süreleriyle ilgili eleştirilere yanıt veren Fahrettin Koca, “Biyolojik kapasitemizi zorlayacak çalışma süreleri kabul edilemez” dedi.
DUVAR - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından basın açıklaması yaptı.
Nöbetten dönerken trafik kazasında vefat eden doktor Rümeysa Şen'in ölümünü hatırlatan Fahrettin Koca, “Rümeysa Şen, mesleğine, bütün zorluklarına rağmen bağlı, hayatının baharında bir arkadaşımızdı. Geçtiğimiz cumartesi günü kendisini bir trafik kazasında kaybettik. Kaza dramatikti. Hepimizi sarstı” diye konuştu.
“Dr. Rümeysa’lar kolay yetişmiyor. Bir hekim binlerce insan arasından çıkıyor. Bir hekimin kaybı hepimiz için büyük kayıptır” diyen Koca, “Böylesine dramatik bir olayın içimizde yol açtığı duyguları kelimeler ifade edemez” ifadelerini kullandı.
'ARADA EN AZ İKİ GÜN OLMADAN TUTULAN NÖBET SAĞLIKLI OLAMAZ'
Doktorların uzun nöbet süreleriyle ilgili eleştirilere yanıt veren Koca, şunları söyledi:
“Bazı kliniklerde asistan hekimlerin 36 saat çalıştığı durumlar olduğu maalesef gerçektir. Dr. Rümeysa arkadaşımızın kazadan önce 36 saat çalıştığı şeklindeki bilgi ise yanlıştır. Arkadaşımız günlük mesainin ardından nöbet tutmuş, sabah hastaneden ayrılmıştır. Olay özelinde doğru bilgi budur. Ama bu bilgi bizleri uzun çalışma saatleri gerçeğinden uzak tutmaz. Hemen belirtmek istiyorum ki, biz değil 36 saat, 24 saate varan bir çalışma süresini de insani bulmuyoruz.
Uzun mesailer, yoğun nöbetler asistan hekimlerimizin muzdarip olduğu eski bir sorundur. Biyolojik kapasitemizi zorlayacak çalışma süreleri kabul edilemez. Kaldı ki, hekimlik ancak dingin bir zihin ve ruh haliyle icra edilebilecek bir meslektir. Arada en az iki gün olmadan tutulan nöbet, sağlıklı bir uygulama olamaz. Fakat yönetmeliklere uymayan, çeşitli faktörlere dayalı uygulamalara gidilmektedir. Bunlara da değineceğim. 36 saatin, 24 saatin ne demek olduğunu asistan olduğum yıllardan ben de biliyorum. Benim hocalarım da aynı şekilde asistanlık yıllarında 24 saat, 36 saat ter dökmüşlerdi. Zamanla bu uygulamalara meslek disiplinin, hatta hekimlik özverisinin bir tür eğitimi gözüyle de bakılır olmuş. İhtiyaçlar, mecburiyetlere yol açmış... 2021 yılındayız. Değişmesi gereken, yapılması gereken çok şey var. Öncelikle adil uygulamanın takipçisi olacağız.”
'BİRÇOK TIP FAKÜLTESİ HAREKETE GEÇTİ'
Tıp fakültelerinde nöbetlerin yönetmeliklere uygun şekilde düzenleneceğini belirten Koca, “Tıp fakültesi, nöbetlerin yönetmeliğe uygun şekilde düzenlenmesi için harekete geçti. Tıp fakültelerinden bir kısmının kendiliğinden aldığı bu karar inanıyorum ki yaygınlık kazanacak. Haftada ve ayda en çok kaç nöbet tutulacağı konusunda karar verici konumda olan başhekimler, hocalarımız, kıdemli uzmanlar aynı hassasiyeti gösterecekler” dedi.
'BİR HEKİME 457 KİŞİ DÜŞÜYOR OLMASI ÇOK AĞIR BİR İŞ YÜKÜ'
“Nöbetler konusunda karar vericileri zorlayan realiteler, mecburiyetler olduğunu kabul ediyorum” diyen Fahrettin Koca şu bilgileri paylaştı:
“Türkiye’de toplam hekim sayısı 185 bin 840, toplam hemşire sayısı 232 bin 548’dir. Hekimlerin 101 bin 198’i Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda görevlidir. Toplam hekim sayısını ülke nüfusuna oranladığınızda bir hekime 457 kişi düşmektedir. 457 sayısı on yıl kadar önce 575’ti. Gelişme ne olursa olsun, bugün bir hekime 457 kişi düşüyor olması çok ağır bir iş yükü demektir. Hekim başına düşen kişi sayısını makul düzeylere indirmemiz, çalışma sürelerini azaltmamız mesleğine girecek gençlerin önünü açmamıza da bağlıdır. Salgın şartlarından uzaklaştıkça, çok yönlü iyileştirme için sağlam adımlar atacağız.”
'ATAMALARIN MÜLAKAT OLMADAN PUANA GÖRE YAPILMASINI SAĞLAYACAĞIZ'
Sağlık çalışanlarının ekonomik haklarında iyileştirilme için adımlar atılacağını söyleyen Koca, “Sağlık çalışanları acil sorunlar yanında ekonomik sorunları her ne kadar geri plana atmışsa da bu sorunlarla yakından ilgileniyorum. Hekimlerin özlük haklarını iyileştirme çalışmamızın kısa zaman zarfında sonuçlanması için gayret ediyorum. Ek ödemenin çalışanlarımız arasında hakkaniyetli bir şekilde dağılımını da sağlayacağız. Sabit ek ödemenin maaşa eklenmesini temin edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Atama taleplerine de değinen Koca, “Atama bekleyen arkadaşlarımız var. Mesleğe adım atmak için sabır göstermenin zorluğunu anlıyorum. Beklentilerini ısrarla gündeme getirmelerini azimlerinin işareti kabul ediyorum. Atamaların mülakat olmadan puana göre yapılmasını sağlayacağız. Arkadaşlarımız, atamaların, şartların hazır olduğu en erken tarihte yapılacağından emin olsunlar” diye konuştu.
'GEÇEN YILA KIYASLA YAKLAŞIK YÜZDE 50 DAHA FAZLA ANNE ADAYINI KAYBETTİK'
Korona virüsü (Covid-19) salgınında gelişmeleri değerlendirdiklerini aktaran Koca, varılan sonuçları maddeler halinde paylaştı:
1- İkinci doz aşı ile üçüncü doz aşı arasındaki sürenin uzatılması antikor düzeyini düşürmekte, aşının koruyuculuğunu azaltmaktadır. Bilim Kurulu, zamanı gelen üçüncü doz aşıların aksatılmadan yapılmasını ısrarla önermektedir. Dünkü verilere göre, 2 milyon 807 bin 716 kişi, yaptırması gereken üçüncü doz aşısını henüz yaptırmamıştı.
2- 2019 yılına göre 2020 yılında hayatını kaybeden gebe sayısında yaklaşık yüzde 52’lik bir artış var. Bu yıl da seyir geçen yıla benzer sürüyor. Geçen yıla kıyasla yaklaşık yüzde 50 daha fazla anne adayını Covid-19 sebebiyle kaybettik. Daha önce yaptığımız çağrıya rağmen maalesef halen gebelerde aşılanma oranı oldukça düşük. Kayıplarımızın arkasında en belirgin sorun gebelerin aşılanma oranının düşük olması. Covid-19 sebebiyle kaybettiğimiz gebelerin yüzde 99’u aşısızdır. Bilim Kurulumuz bir kez daha anne adaylarımızı aşı olmaya ve aşılarını tamamlamaya davet ediyor.
'ÇOK YAKINDA GÜNLÜK VAKA SAYILARININ DÜŞTÜĞÜNÜ GÖRECEĞİZ'
3- Aşının etkisini salgının seyrinde açıkça görebiliyoruz. Dikkat edecek olursanız haftalardır yüksek yeni vaka sayıları görüyoruz. Ancak önceki dönemlere kıyasla önemli bir fark var. Yeni vaka sayıları hızlı tırmanışlar şeklinde zirveler görmüyor. Günlük vaka sayılarımızı gösteren grafikler adeta tepesi kesilmiş bir dağ gibi yatayda seyrediyor. Belki önemli düşüşler henüz görmedik ancak dramatik ve ani yükselişler de görmüyoruz. İşte bunu sağlayan aşıdır.
4- Aşı sayesinde günlük vaka sayılarının kontrol edilemez şekilde artışı engellendi. Çok yakında günlük vaka sayılarının düştüğünü de göreceğimizi değerlendirdik. Bunu başarmanın yolu ise vakti gelen hatırlatma dozlarının yapılması ve topluca yüksek oranda aşılı olmaktır.
5- Yerli aşımız Turkovac’ın seri üretime geçmesi için gönüllülere ihtiyacı var. Hatırlatma dozunun zamanı gelen 18-59 yaş arası sağlıklı vatandaşlarımızı kendi aşımız, kendi gücümüz için gönüllü olmaya davet ediyorum. (HABER MERKEZİ)