Fahrettin Koca: Türkiye’de ilaç bulunamıyor haberlerinin gerçekle ilgisi yok
TBMM'de konuşan Sağlık Bakanı Koca, "(Türkiye’de ilaç bulunamıyor) Haberlerin somut gerçekle ilgisi yoktur. Somut gerçek, 'Türkiye'ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz' feryadı" dedi.
DUVAR - Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Türkiye’de ilaç bulunamıyor” haberlerinin gerçekle ilgisinin olmadığını belirterek, “Somut gerçek, 'Türkiye'ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz' feryadıdır. Hastamızı dermansız bırakmayız” dedi.
Fahrettin Koca, bakanlığının 2022 yılı bütçesine ilişkin konuşmasında, TBMM Genel Kurulu'nda sadece Sağlık Bakanı değil aynı zamanda bir hekim olarak bulunduğunu söyledi.
'BAKANLIĞIMIZA VERDİĞİNİZ DESTEK İÇİN ŞÜKRAN DUYUYORUM'
Korona virüsü (Covid-19) salgınının en zor günlerinde TBMM Genel Kurulu'nda bir konuşma yaptığını hatırlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Salgının en zor günleriydi. Sağlık çalışanlarımız, küçük çocuklarımızdan en yaşlılarımıza, hepimizin kahramanları haline gelmişlerdi. Bazı görüntülerde, Covid-19 maskelerinin o pırıl pırıl yüzlerde bıraktığı derin izler dikkati çekiyordu. Size onlardan, arkadaşlarımdan bahsetmek istiyorum. Yakın günlerde sizlerle onların hakları için diyalog içinde olduk. Sağlık çalışanlarının maaşları, özlük hakları konusunda atılacak adımları ortak iradeyle atmalıyız dedik. Bakanlığımıza verdiğiniz destek için şükran duyuyor ve desteğinizin son noktaya değin devam edeceğine inanıyorum.”
'SAĞLIKTA ŞİDDET SADECE YASAYLA ÇÖZÜLMEZ'
Sağlıkta şiddet sorununun çözümünün sadece yasayla mümkün olmadığını vurgulayan Koca, “Yasa bir dayanaktır. Bütün kurumlar olarak sağlıkta şiddete karşı toplumsal dayanışma oluşturmak zorundayız. Sağlıkta şiddet olayının tarafları yalnız fail ve mağdur değildir. Hukuk, sorumluluk ahlakıyla eli kolu bağlı olan sağlık çalışanını şiddete karşı korumalıdır. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı herkesten taraf olmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
'TAZMİNAT DAVALARI FIRSATÇI BİR İŞ KOLU HALİNE GELMEYE BAŞLADI'
Sağlık çalışanlarının ağır davalara maruz kaldığını ve büyük tazminatlar ödediklerini aktaran Koca, şunları söyledi:
“Öyle ki tazminat davaları fırsatçı bir iş kolu haline gelmeye başladı. Malpraktisten bahsediyorum. Biliyorsunuz, bu kelime, bir meslekte beceri noksanlığından veya hatadan doğan zarar anlamına geliyor. Ülkemizde bu alanda ihtisas mahkemesinin olmaması, davaların seyrini yanlış yönlere sürüklüyor ve hekimler, astronomik tazminat rakamlarının korkusuyla, hastalarına müdahale etmeleri gereken noktada adeta eli kolu bağlı kalıyorlar. Bu konudaki çalışmalara sizden destek bekliyoruz.”
'GENEL BÜTÇEDEN İNŞAATI DEVAM EDEN 15 ŞEHİR HASTANESİ BULUNUYOR'
Bakanlık olarak “sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan büyük vizyon gereği, şehir hastanelerini bir bir hayata geçirdiklerini” söyleyen Koca, “(İçini dolduramazsınız, çalıştıramazsınız) söylemlerine rağmen ne büyük bir hizmete vesile olduğunu küresel salgının en fırtınalı günlerinde gördük. Gelişmiş olduğu iddia edilen ülkelerde verilemeyen sağlık hizmetlerinin acı bilançolarına şahit olduk. Ülkemizdeyse, koridorlarda oksijen tüpleri önünde kuyruğa girmiş hastalar görmedik. 'Hastaya nefes veren solunum cihazını hangi hastamı yaşatabilmek için kullanayım' ikilemini hekimlerimize yaşatmadık” dedi.
Kamu-özel iş birliğiyle inşa edilen hastanelerin yanı sıra genel bütçeden yapımı tamamlanmış ve inşaatı devam eden toplam 15 şehir hastanesi bulunduğunu dile getiren Koca, Aydın, Denizli, Şanlıurfa, Diyarbakır, Sakarya ve Antalya şehir hastanelerinin genel bütçeden yapıldığı aktardı.
Koca, "Genel bütçeden yapılan Samsun, Ordu, Trabzon şehir hastanelerinin de inşaatları devam ediyor. İstanbul Sancaktepe, Mardin ve Rize şehir hastaneleri de genel bütçeden yapılacak. Esas olan sağlık hizmetinin verilmesidir” ifadelerini kullandı.
'AŞI GELİŞTİRECEK, BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜN GELİŞTİRECEK MERKEZE İHTİYAÇ VAR, DÜN İHALE SÜRECİNİ BAŞLATTIK'
Bakan Koca, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun, Türkiye'de ilaç ve tıbbi cihazın regülasyonundan sorumlu uluslararası tanınırlığı bulunan bir otorite olduğuna dikkati çekerek, kurumun faaliyetleriyle bugün Türkiye'de kullanılan her 100 kutu ilacın 88'inin ülkede üretildiğini, her yıl ilaç ihracatının arttığını anlattı.
Koca, “(Türkiye’de ilaç bulunamıyor) haberlerinin somut gerçekle ilgisi yoktur. Somut gerçek, 'Türkiye'ye pahalı ilaç satmaya çalışıyoruz ama satamıyoruz' feryadıdır. Hastamızı dermansız bırakmayız” şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, Covid-19 aşısını üretebilmiş 6 ülkeden biri olduğunu söyleyen Koca, şöyle devam etti:
“Bu başarı, vekalet ettiğiniz bu milletindir. Türkiye, yaklaşık 50 yıl sonra yüzde 100 kendi imkanlarıyla aşı geliştirdi. Bu değere sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur. Yalnızca Covid-19 aşısı değil, teknoloji transferiyle ülkemize getirilmek üzere suçiçeği, hepatit A ve kuduz aşısı için de çağrıya çıkarak ülkemize yatırım yapılması için imkan sağladık. Bu üç aşı ile aşı yerlileştirme çalışmalarımız devam edecek. Ayrıca ülkemizde aşı geliştirecek, biyoteknolojik ürün geliştirecek ve üretecek modern bir merkeze kesinlikle ihtiyaç var. Bu konudaki hazırlığımızı tamamladık. Dün itibarıyla bu tesisin ihale süreci başladı.”
'TOPLUMLAR BUNU SÜRDÜREMEZ'
İki yıllık süreçte salgının, bireysel hayatla toplumsal hayatın arasına bir uçurum koyduğunu, ikisini birbirinin zıddı haline getirdiğini belirten Bakan Koca, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Toplumlar bunu sürdüremez. Hayat, bir tür halk sağlığı yasaklar manzumesiyle devam edemez. Bizim tavrımız şu olmuştur; bireysel hayatla toplumsal hayat birlikte savunulmuştur. Yanlış bilginin hızla yayılmasının tehlikesi ile yüzleştik. Bu süreçte en doğrusunun vatandaşlarımızı birinci elden ve üzücü de olsa gerçek bilgi ile buluşturmayı, bilimi esas alan kararlar vermeyi temel aldık. En hızlı şekilde en doğru kararı vermeye çalıştık. Fiziksel ve dijital sağlık altyapısını en iyi şekilde kullandık. Saatlerle yarıştığımız bir ölüm kalım mücadelesi verdik.” (ANKARA/AA)