Faruk Bildirici: Azra'nın öldürülmesini kanlı bir pornografiye çevirdiler
Gazeteci Faruk Bildirici, Mustafa Murat Ayhan tarafından öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu hakkında medyada çıkan haberleri eleştirerek "Katilin kendine bir öykü oluşturmasına izin vermemeliyiz" dedi.
DUVAR - Antalya'da Mustafa Murat Ayhan tarafından öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu ile ilgili medyada yer alan haberleri değerlendiren Gazeteci Faruk Bildirici, "Azra'nın öldürülmesini kanlı bir pornografiye çevirdiler" başlıklı yazısında medya kuruluşlarını eleştirdi.
"Ne kadar soğukkanlı olmaya çalışırsam çalışayım, yüreğim sıkışmadan, içime büyük bir ağırlık çökmeden okumam pek mümkün olamadı" diyen Bildirici'nin yazısından bir bölüm şu şekilde:
"Akşam, Hürriyet, Sabah, Sözcü gazetelerinin yanı sıra Karar ve Milliyet gazetelerindeki haberlerde de cinayetle ilgili olarak katilin ifadesinden alınmış kanlı ayrıntılar yer alıyordu. Boğulma, bıçak, testere, parça parça edilen genç kadının evden taşınması, çalılıklara atılması…Aynı vahşi ifadeler, Habertürk, CNN Türk, İnternethaber, VeryansınTV, Yeni Akit, Takvim, Haber Global gibi onlarca internet sitesinde de tekrarlandı; izlemedim ama muhtemelen televizyonlarda da aktarılmıştır.
Bu haberlerin büyük bölümü katil M. Murat Ayhan’ın ifadesine daha doğrusu onun kendince geliştirdiği savunmaya dayanıyor. “Savunma” diyorum, çünkü aralarda “Korkudan öldürdüm”, “planlamadım” gibi ifadelere rastlıyoruz. Suçunu bir tür hafifletme çabası içinde.
Üstelik bu kadar vahşi bir cinayeti o kadar sıradan bir olay gibi anlatıyor ki, okurken insan ister istemez bu olayı, öldürülen Azra Gülendam Haytaoğlu anlatsa böyle mi anlatırdı diye düşünmeden edemiyor. İşte böyle haber yazmanın en büyük sakıncası da bu, o genç kadın bugün başına gelenleri anlatabilecek durumda değil!
Öyleyse biz gazeteci olarak böyle bir olayla ilgili haber yazarken artık hayatta olmayan genç kadının anısını lekelememeli ve katilin kendine göre bir öykü oluşturmasına izin vermemeliyiz.
Biliyorum bu olayda M. Murat Ayhan’ın savcılık ifadesi esas alınmış, yer yer de komşuların bilgisine haberlerde yer verilmiş.
Yine de haberlerin odağı sanığın ifadesi, yani onun yarattığı öykü. Katilin bu ifadesi, olayı kendi açısından kurgulama çabası haberlerde aktarılmak zorunda mıydı? Bence hayır. Böyle bir bilginin yayımlanmasında ne bir kamu kararından söz edebiliriz, ne de başka bir gereklilikten.
Nitekim Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Kadın Komisyonu ve Kadın Dayanışma Komisyonu’nun hazırladığı 'Toplumsal Cinsiyet Eşitlikçi Haber Kılavuzu'nun ilk maddesi şöyledir:
Haber fail ifadesine dayanarak yazılmamalı, ölen kadının katilin/failin iddialarını çürütecek durumda olmadığı unutulmamalı” (HABER MERKEZİ)